SIRA FENER’DE

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de tüm devlet kurumları, meclis çoğunluğu, emniyet, yargı, medya, üniversiteler son olarak en korktukları TSK’yi ılımlı Amerikan İslamı’nın potasına yerleştiren vaiz-cemaat işbirlikçilerinin şimdiki hedefi Fenerbahçe.

Çünkü Cumhuriyetten, laiklikten yana yapısına tarikatlar dokunamadı. O yapıya sızma denemeleri başarısız oldu. Öyleki, tüm başarı garantisi verilmesine rağmen Fatih Terim’i Fenerbahçe’ye yamanması taraftarların ve yönetimdeki öz Fenerbahçelilerin direnciyle engellendi.

Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın yönetici, sporcu cemaat kadrolaşması başta pek önemsenmedi.

Fatih Terim’le Faili Meçhul cinayetlerin dokunulamayan zanlısı Mehmet Ağar’ın yakınlaşması duygusal bir acının çok ötesinde ideolojik bir yakınlaşma olduğu zamanla ortaya çıktı.

AKP’ye karşı Mehmet Ağar liderliğindeki DP ile Erkan Mumcu liderliğindeki ANAP birlikte seçime katılma kararıyla listelerinin YSK’na verilmesinin son gününde Mehmet Ağar’ın telefonuyla YSK’nın kapısından dönülmesinin arkasında Fetullah Gülen’in olduğu biliniyor.

Seul Olimpiyatlarında cemaat müridi Hakan Şükür’ün kadroya girme yolunun toplu cami namazlarından geçmesi, takım kadrosunun Hakan Şükür’ün istediği şekilde kurulması o dönem gazetelerinde de vurgulanmıştı.

Senegal maçında İlhan Mansız’ın attığı tek golle alınan galibiyetin Milliyet Gazetesi manşetinde bu cemaatleşmeye tepki olarak” İMansız Kazandırdı” olarak çıkmıştı.

Türkiye’nin dünya üçüncüsü olmasıyla oradaki skandallar geri plana atıldı.

Daha sonraları Ulusal Takımın teknik direktörlüğüne getirilen Ersun Yenal, kadrodan Hakan Şükür’ü çıkarınca Haluk Ulusoy Federasyonu döneminde sözleşmesi feshedilerek, yerine Fatih Terim’in getirilmesi cemaatin sporda ne denli söz sahibi olduğunu gözler önüne sermişti.

(Daha geniş bilgi edinmek isteyenler Fatih Terim hakkında Yalçın Küçük’ün yazılarına bakabilirler)

Saraçoğlu Stadında Fenerbahçe Taraftarının bir bayram kutlamasında AKP’ye laiklik tepkisi unutulmamıştı.

Galatasaray’ın takas karşılığı yeni stadı, sanki başbakanın bir sadakası gibi sunulması onurlu Galatasaray taraftarının haklı tepkisi ile başbakan ıslıklandı. Başbakanın öfke ve tehditleri karşısında dik duruş sergileyemeyen Adnan Polat kendi taraftarını eleştirmesine rağmen kendisini kapı önünde buldu.

Seçimlerden önce Trabzon’un şampiyonluğu kaçırmalarını başbakana bağladılar. AKP’ye oy vermeyecekleri ilanlarına rağmen, seçimlerde AKP’nin yüksek oy almalarının nedeni bugün açığa çıkmaktadır. Yapılan pazarlıkların sonucu işleme konuldu:

Fenerbahçe harcanacaktı.

İhbarı Trabzon eski AKP milletvekili Kemal Göktaş yaptı.

Türkiye’de, şike haberleriyle terör, pahalılık, yeni krizler geri plana atılarak yeni bir gündem oluşturuldu.

Normal yargı yerine cemaatin Özel Yetkili Mahkemeleri devreye sokuldu.

Bunun için kılıf hazırlandı. Giresun Spor yöneticisinin evinde bulunan silahlar bahane edilerek yeni bir Silahlı Terör Örgütü icat edildi. Lideride Aziz Yıldırım kabul edildi.

Ergenekon’un cemaat müridi savcı özel yetkilerle(!) görevi üstlendi.

Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Sivasspor’un kulüp binalarında aramalar yapıldı.

Fenerbahçe’den Aziz Yıldırım, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, Beşiktaş teknik direktörü Tayfur Havutçu, yönetici Serdar Adalı, Trabzon Başkanı Sabri Şener, Giresunspor başkanı Ömer Ülkü ve birçok yönetici ve sporcu gözaltına alındı.

Aziz Yıldırım, Mecnun Odyakmaz, Şekip Mostoroğlu, Bülent Uygun, Ümit Karan, Ömer Ülkü, Serdar Adalı ve bazı yöneticiler ve sporcular tutuklandılar.

Sonra yandaş, sırdaş, korkak medya devreye sokuldu.

Cemaatin paralı sözde gazetesi Taraf’ın servisçi meddahı Mehmet Baransu, perdeye çıkarıldı. Savunma avukatlarının bile ulaşamadığı telefon kayıtlarını tüm TV kanallarında doğru-yanlış ilan etti. Başka Fenerin savcılarının başbakana kadar uzanacağı belgelere varacağını varsayan HSYK, alelacele savcıları görevden alırken Savcı Berk’e dokunamıyorlar. İspinoz kuşu Baransu’ya da dokunamıyorlar. Bremen Mızıkacıları Ahmet Altan, birader Mehmet Altan, ramazanda rakı içmesi karşılığı AKP tetikçisi Profff. Eser Karakaş koro halinde:” Asker Takımı Fenerbahçe’ye ölüm!” Çığlıkları atarken, amansız Fenerbahçe düşmanı Fatih Altaylı Aziz Yıldırım’a belden aşağı vurmaya devam ediyordu.

Yumuşak olmakla suçladığı eski Genel Kurmay Başkanının AKP’ye tavır koymamasına bozulup: ”Genel Kurmay Başkanı öyle olmaz! Kodum mu devireceksin arkadaş!” Dediğini yalayıp yutup yandaş TV’de ruh çağrısı yaparak hokkabazlık yaparken at gözlükleriyle kuyruk acısından Aziz Yıldırım’a kabadayılık taslıyor.

Bu arada hukuka, insanlığa, spor ahlakına aykırı neler varsa yapılıyor.

TFF’nun çiçeği burnunda başkanı önce: ”Fenerbahçe şampiyonlar ligine katılacak.” Diyor, arkasından ligleri erteliyor, Trabzonspor’u hoppadak şampiyonlar ligine gönderme kararı alıyor.

Galatasaray’a cımbızla bulunup başkanlık verilen Ünal Aysal, tarihi bir spor kulübü Galatasaray başkanından çok ara rejimlerindeki muhbir vatandaş kimliğini benimsemesi Galatasaray’ın ezeli rakibi ama aynı zamanda ezeli dostu Fenerbahçe ile olan geçmişine leke sürmüştür.

Ünal Aysal, spor tarihine spor dışı fırsatçı biri olarak geçecektir. Fatih Terim’in tek karar veren olmasına itiraz etmeye kalkan Ünal Aysal’a gerçek hatırlatılınca GS’yı bir tarafa bırakarak tekrar kolayı seçip, başkanı tutuklu, oyuncularını satmak durumundaki Fenerbahçe’ye saldırmaya başladı.

Yurtdışı yasağı olan Sadri Şener’in yasağı kalkıyor. Soruşturmada ne değiştiyse? Seçim öncesi garanti mi, yoksa akbaba rolüne soyundurulan Şenol Güneş’in spor sayfalarında şaibeli geleceği mi?

Bursa’yı savaş alanına çeviren taraftarları nedeniyle Bursaspor’a verilen 5 maçlık saha kapatma kararı itiraza rağmen Tahkim Kurulunca ceza onandı.

Yargıya gitmek bile yasada yokken, yeni TFF tarafından cezaları kaldırıldı.

Arınç’ın yeni seçim bölgesine bir kıyağı, cemaat fetvalarının, hukuk kurallarından üstünlüğü ortaya koyuyor olması Türkiye’nin hangi seviyelere düşürüldüğünün aynasıdır.

Fenerbahçe’nin tüm maçlarını hele ikinci devre maçlarını dikkatle izledim.

Fenerbahçe, GS’yı, BJK’yı, Trabzonspor’u evire çevire yendi. Futboldan anlayan, dürüst spor karakterine sahip olan bu sonuçlara şapka çıkarır.

Bazı bakanların karara karşıymış gibi rol kesmesi ancak orta oyunlarındaki Fettah rolünü oynayan oyuncuyu anımsatır.

Sahada emek veren, alın terleriyle kanırta kanırta kazandıkları şampiyonluğu ellerinden alınan teknik direktörün, futbolcuların, yöneticilerin ve de onurlu taraftarın dik duruşuna şapka çıkartılır.

Göz göre göre son maçlarında iki kez şampiyonluğu elinden alınan Fenerbahçe’ye laf söyleyenler, kupa senin, lig benim pazarlamacılarını, kupayı kapınca acemi hırsız gibi velinimetine koşanları unuttular mı?

Galatasaray taraftarı Arena’da tavır koyarken, Beşiktaş’ın ilkeli Çarşı Grubu haksızlıklara karşı çıkarken, Fenerbahçe’nin dar günlerinde sporda tesislerden tutun, tüm branşlarda şampiyonluklar kazandıran başkanlarına ve takımlarına sahip çıkarak harçlıklarını bağışlarken yine tatlı rakip ama ebedi dost olarak kalacaklardır.

Değil medyanın, emniyetin ve de savcıların başbakandan habersiz bu işi yapacaklarına inanacak safdiller var mı?

Tüm spor kulüplerimizin dürüst ve inançlı taraftarları: Spor etiğine bağlı kalarak kenetlenin. Çürük yöneticiler, sapkın taraftarlar, kiralık meddahlar her dönemde olduğu gibi bu günde varlar. Onlar gelip geçicidirler. Sizin temiz dostluğunuz kalıcıdır. Sonsuza dek bu dostluk sürecektir.

Spor ahlaklı insanların işidir.

Ulu önder:

”Ben sporcunun ahlaklısını severim!”

Derken sizi, siz ahlaklı sporcuları ve ahlaklı taraftarları tarif etti.

O’na layık olalım!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.