ŞİMDİ DE İSVEÇ PARLAMENTOSU

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ABD Kongresindeki komisyonun skandal denebilecek bir oylama ile aldığı sözde ” soykırım” zırvasına ilişkin karardan sonra bu defa da İsveç Parlamentosu saçmaladı. İsveç Hükümeti üzüntülerini bildirdi, seçilmiş bir Türk milletvekili çekimser kaldı ve oylamaya katılmayan 88 milletvekilinin de marifeti ile Türklerin “Ermenileri, Süryanileri, Keldanileri ve Pontus Rumlarını soykırıma uğrattığı” dâhiyane bir şekilde tespit edilmiş olarak karara bağlandı. Evet, artık şaşırmıyoruz. Diğer 19 ülke ile birlikte güya AB üyeliğimize destek veren İsveç de biz Türkleri cani ve soykırımcı ilan etmiş oluyor. Başka bir ulusa bu denli düşmanca ve haksız muamele ediliyor mu günümüzde, inanın olduğunu sanmıyorum.

Bu örgütlü ve kapsamlı saldırıya artık şaşırmadığımı söyledim. Ben asıl başka bir şeye çok hayret ediyorum. TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Sayın Murat Mercan’ın (AKP) bir açıklamasını izledim. Diyor ki, biz doğrusu bu kararı beklemiyorduk, bizim için sürpriz oldu! Bu nasıl bir sürprizdir acaba? İsveç Meclisinin gündemine Türkiye ile ilgili bir konu gelecek ve bizim Stockholm’deki diplomatik misyonumuz bunu bilmeyecek veya çıkabilecek sonucu önceden kestiremeyecek! Bu mümkün mü? Tabii ki değil. Burada diplomatlarımızın elinden çok şey gelmeyebilir. Çünkü bu işlerin mücadelesi dünyada artık sadece diplomatların çabalarıyla olmuyor. Hala gözümüzü açıp etrafımıza bakmadığımız için de ayan beyan ortaya çıkmakta olan sorunları büyük bir hayretle karşılamaya devam ediyoruz.

Geçtiğimiz üç yarıyıl Başkent Üniversitesi’nde “Kamu Diplomasisi” dersi verdim. Bu ders herhangi bir Türk üniversitesinde ilk kez verilmiş oldu. Kamu Diplomasisi çok eski bir alan değil. Yeni yeni uluslararası ilişkiler disiplininde yer kazanıyor. Diplomatik ilişkileri tamamlayıcı ve ulusal çıkarların korunması ve geliştirilmesi amacıyla dış dünyanın kamuoylarını ve kanaat önderlerini yine bu çıkarlar doğrultusunda etkilemeye dönük diyalog süreçlerinden yararlanmayı öngörüyor. Propaganda veya yanıltma yöntemleri ile değil, karşılıklı güven ve inanılırlık üzerine inşa edilmiş iletişim ve etkileşim süreçleri bunlar. Halen en çok ABD’nin önem verdiği kamu diplomasisi faaliyetleri ile bu ülke dünyada son yıllarda bozulan imajını düzeltmeye çalışıyor. Kamu diplomasisi yöntemlerinden yararlanabilmek için belli bir imajınız ve başkalarını etkileyebilecek bir “yumuşak gücünüzün” olması gerekli. O yumuşak güç de, tarihten gelen kültürünüz, düşün gücünüz, idealleriniz ve insanlığa yaptığınız katkılarla bugününüzün değerleri. Eğer bu değerlere sahipseniz sözünü ettiğim barışçı ve ikna edici diyalog süreçlerini başlatabilirsiniz. Bunları başlatmanın ve yürütmenin birçok yolu var, o ayrıntılara girmeyeceğim.

Geçen hafta da yazdım. Son dakikada elin parlamentosuna ricacılar göndermek ve bir şey ortaya çıkınca şaşırmak yerine bilimsel yöntemler kullanarak, ölçüp biçip aklı başında ve profesyonelce “ön almaya” çalışsak olmaz mı? Bize düşmanca yaklaşıp bu kararları çıkarttırırken aynı zamanda da imajımıza giderilmesi güç bir leke, “soykırımcı lekesi” sürüyorlar. Yoksa o yabancı ülke parlamentolarının seçim kaygısı veya bilmem hangi nedenle aldığı kararlarının hukuki bir yaptırım gücünün olmadığını herkes biliyor. Tarih oylamayla yazılır mı? Tabii ki saçmalık! Ama üzerimize sıçratılan ve daha da sıçratılacağı anlaşılan bu çamurları nasıl temizleyeceğiz, işte orası sıkıntılı.

İletişim çağında yaşıyoruz. Bireyler, toplumlar, uluslar birbirleriyle giderek artan sıklıkta haberleşip etkileşim içine giriyorlar. Facebook, Youtube, Twitter gibi “sosyal medya” araçları müthiş bir kullanıcı kitlesine ulaştı. Türkiye dışında yaşayan yurttaşlarımıza çağrımdır: Her aracı kullanarak hepimize yapılan kara çalmalara göğüs geriniz! Yapılan yanlışlıkları, bunların nedenlerini iyice öğrenip yakın çevrenizden başlayarak ve her türlü aracı kullanarak dış dünyaya anlatınız! Biz sustukça suçlu olduğumuza kanaat getiriyorlar. Ve biz bu suçlamaları inanın hak etmiyoruz.

Herkese iyi bir hafta dileğimle.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.