ŞİİRLE TARİHE YOLCULUK
Berlin Tiyatrom’da 9. Müzikli Şiir Okuma Akşam’ında şiire emek veren şairler ürünlerini sanatseverlerle paylaştı.
Etkinliğin çoğu zaman karanlık geçen bulutlu Aralık ayında yapılması çok isabetliydi. Noel hazırlıklarıyla şehirler suni olarak aydınlatılmaya çalışılıyor. Fakat gerçek aydınlık tarihe yapılan şiirlerle beyinlerde cereyan etti.
Şiir akşamlarını organize eden Dr. Ertekin Özcan okuma akşamı konuşmasında şiirin Berlin’de geçirdiği safhaları, gelişmeleri tarihe bakışla izah etti.
Bir de müjdesi vardı, Berlin’de yaşayan Türkçe şiir yazan şairlerin eserlerini bir kitapta derlemişti. Diğer ülkelerde yaşayan Türklere örnek olacak olumlu bir gelişme. Berlin’de Türkçe Şiir adındaki bu kitap hakkında makaleyi başka bir tarihte köşeme konuk edeceğim.
O akşam şiirlerini okuyan yirmialtı şairin onikisini şahsen tanıyorum. Gitmemek olmazdı, güzel bir akşam geçirme iyi gelir elbette, çağımızda kötü haberler gündemi işgal ediyor. Yoksa artık geceleri fazla çıkamıyorum. Yıllardır bütün etkinlikler Berlin-Kreuzberg’de yapılıyor. Bana Berlin-Spandau’dan çok uzak geliyor. Ayrıca Tiyatrom’da salon karanlık, konuşmacılar katılımcıları, izleyiciler de birbirini göremiyorlar. Ara sıra Türkiye’den gelen konuşmacılar ikaz ederse ışıklar açılıyor. Buna bir de zamanında başlamaması engel teşkil ediyor. Berlin CHP Birliği etkinlikleri hariç, Başkan Kenan Kolat ve yönetimi zamana ve emeklilere saygı gösteriyor. Bu nedenle de çok sayıda emekliler toplantılarına katılıyor.
Şiir akşamında gitar ve güftede Süreç Özcan ve çelloda Çağlar Taşçı eşliğinde müzikle okumayı şölene çevirdiler. Önce şiir, sonra şarkı vardı. Süreç, Ertekin Özcan’ın şiirlerinden bestelediği, kendisinin içinde olduğu ikinci neslin hayatının hikâyesini şarkılarıyla dile getirdi.
Şiirle tarihe, doğaya yerküreye yolculuk yapma, dinleyenleri gezdirmeyi becermek edebiyatçılara ait bir yetenektir.
O akşam Türklerin Almanya’da yaşamlarının adeta özeti yapıldı. Şiirlerde bazı dörtlükler Berlin’de geçerken, akışı Türkiye’ye ulaşıyordu. Yıllarca bu yaşam biçimini Türkiye kökenli göçmenleri Almanya’ya uyum yapamadığı argümanı gösterilerek siyasette Türk karşıtlığı yapıldı.
Halbuki bu yaşam insanların Anadolu’dan getirdikleri de var gerçeğini yansıtıyor. İki sandalye arasında değil de her iki sandalye üstünde de oturabilme kültür zenginliği olarak kabul görseydi, bugün önyargılı davranışlarla karşılaşılmazdı.
Sevgili okurlarım şiirle ilgili bazı bilgileri tekrarlamam gerekmez. Tarama neticesinde arşivde şu makalelerde aynı konuyu işlediğimi gördüm:
1. 3.2010, Müzikli Şiir Akşamı I (Kaya ailesi)
8. 3.2010, İki Kadın Şairimiz (Azize Karagülle, Nimet Erişen)
11.11.2013, Müzikli Şiir Akşamı II.
Tamamlama açısından bu makaleleri tekrar okumanızı arzu ediyorum. Sunumu yapan Hayati Boyacıoğlu çizerliği yanında şiir de yazdığını bu etkinlikte gösterdi.
O akşam gelemeyenler çok şey kaçırdı. Aynı günde iki konser vardı, bu nedenle bazı köşe yazılarımda yazdığım çağrıyı tekrarlıyorum. Bir çatı derneği etkinlikleri düzenlerse daha fazla katılımcıya ulaşılır. Konser toplantı panel ve sergi düzenleyenlere kolaylık sağlanmış olur.
Yıllar yerinde duruyor, biz insanlar yeni veya eski oluyoruz. 2018 yılına okurlarımın sağlıklı huzurlu barış içinde girmesini diliyorum, bu durumda mutluluk da sık sık uğrar. Zira mutluluk kısa süreli gelip geçen bir duygudur.
Orhon Murat Arıburnu, 1982 yılında Stop şiirinde ifade ettiği sözleri, tarihi maalesef bugün 2017 yılında tekrar hortlamış gibi görünüyor.
Yabancılar yana dursun (Mülteciler)
İki Alman konuşa dursun
Almanya çalkalanıyor içinden
Çağ dışı kokular geliyor, yazık, çok yazık
SS-ler’den
Hitler’den
Himmler’den
Burunlar tıkanmakla, kokular yok olmaz ki
laftan önlemlerle, bu yangın sönmez ki!
Hoşça, şiirle kalın!
İlter Gözkaya-Holzhey
ALMANYA
1 saat önceALMANYA
2 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
5 saat önceEKONOMİ
6 saat önceALMANYA
7 saat önceGÜNCEL
7 saat önce