ŞİİR DÜNYASI -IV-

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Merhaba değerli şiir ve gönül dostu okuyucularım. Yazımızın bu bölümünde halk şiirimizden, bir başka deyişle şiirimizin özündeki hece ölçüsünden ve bu ölçüyle yazılan şiirlerdeki inceliklerden söz etmeye çalışacağım. Umarım yararlı olabilirim.
Sizleri daha fazla yormamak, sayfayı fazla uzatmamak için bu bölümü de iki aşamalı yazman istiyorum. İlk olarak hece ölçüsü üzerinde duralım. Haftaya da uyak/kafiye üzerinde durur ve böylece kitabımızı düreriz.
Şiirde ölçüyü kısaca “Dizelerin hece sayısına veya hecelerin ses değerine göre bir uyum içinde olmasıdır.” diye tarif edebiliriz.
Hece ölçüsü Türk şiirinin en eski, ulusal ölçüsüdür. Bilinen en eski şiirlerden başlayıp hiç kesintiye uğramadan ve her çağda yeni güzellikler, zenginlikler kazanarak günümüze kadar gelmiştir.

Hece ölçüsü adından da anlaşıldığı gibi şiirde dizeleri oluşturan sözcüklerin hece sayılarının eşitliğine dayanır. Birinci dizede kaç hece varsa şiirin tüm dizelerinde de aynı sayıda hece sayısının olmalıdır. Hece ölçüsüyle yazılmış dizelerin belli yerlerinde de durak adı verilen ve okuyucunun duraklamasına neden olan bir yapı söz konusudur. Bu kurala uyulmadığında yani durakların eşit hecelerle yapılmadığında şiirin akıcılığı yok olacak, ahenk bozulacaktır. Zaman zaman zorunlu olarak bu duraklarda zorlamalar, sözcüklerin ortasından bölmeler görülse de aslında duraklar tam olarak sözcük bitiminde olmak zorundadır. İşte ustalık da kendisini bu noktada gösterecektir. Usta bir şairin eserlerinde durak hatası hemen hemen yok denecek kadar azdır. Ustalık hatasızlığı, hatasızlık ustalığı besler.

Türk halk şiirinde en çok kullanılan hece kalıpları 7`li, 8`li ve 11`li ölçülerdir. Bunların yanı sıra 9, 10, 12, 13, 14, 15, 16’lı hece ölçülerinin kullanıldığı da görülür. Bu şiirler yapılarına ve içeriklerine göre “koşma, türkü, güzelleme, hoyrat, mani, koçaklama, semai, destan” gibi değişik adlarla anılır.

Durakları şöyle sıralayabiliriz: 8 heceli şiirde 4+4, 9’lu şiirlerde 5+4, 10’lularda 5+5, 11 heceli şiirlerde ise ya 6+5 ya da 4+4+3, 12’li ölçüde 6+6, 14’lülerde ise 7+7 olmalıdır. Bu kurallar uyarınca gerçekleştirilen çalışmaların akıcılığı son derece düzgün ve etkili olacaktır.

Örneklerle bunları görelim:

Günlerim geceydi / geceler sensiz ——- 6 + 5 = 11
Olur mu hiç gonca / güller dikensiz ——- 6 + 5 = 11
Beyhude yalvarıp / yakarma densiz ——- 6 + 5 = 11
Bu sevda kuruyup / çöl olup gider ——- 6 + 5 = 11
Melanî

Aynı özellikleri taşıyan bir başka örnek:

Bedenim göçende / ardımdan ağla ——- 6 + 5 = 11
İstersen yüreğin / kor ile dağla ——- 6 + 5 = 11
Sen de murad alma / karalar bağla ——- 6 + 5 = 11
Yetti artık benim / senden çektiğim ——- 6 + 5 = 11
Melanî

Yine 11 hece kalıbı ile yazılmış bir şiirden alıntı. Diğer 11’li kalıplardan farkı 4+4+3 =11 olarak uygulanmış olması.

Boğazımda / düğümlendi / sözlerim ——- 4 + 4 + 3 = 11
Firkatinde / vuslatını / özlerim ——- 4 + 4 + 3 = 11
Gözlerini / öpemedi / gözlerim ——- 4 + 4 + 3 = 11
Biçareyim / susuşların / nedendir ——- 4 + 4 + 3 = 11
Melanî

Aşağıdaki örnek dörtlükte ise 8’li kalıbın uygulandığı görülüyor.

Al yaşmağı / oyalanmış ——- 4 + 4 = 8
Perçemleri / kınalanmış ——- 4 + 4 = 8
Gerdanda ben / sıralanmış ——- 4 + 4 = 8
Nidem benim / olmadıkça ——- 4 + 4 = 8
Melanî
Aynı kalıpla bir örnek daha:

Kırma gönül / kapısını ——- 4 + 4 = 8
Bozma kuşun / yapısını ——- 4 + 4 = 8
İste cennet / tapusun ——- 4 + 4 = 8
Git sen ona / birkaç adım ——- 4 + 4 = 8
Melanî

Aşağıdaki alıntıda da görüldüğü gibi yedi heceli dizelerdeki hece sayısı 4+3= 7 kalıbında olmalıdır.

Beni benden / sen çaldın ——- 4 + 3 = 7
Nerelerde / nam saldın ——- 4 + 3 = 7
Gittiğinden / bu yana ——- 4 + 3 = 7
Gözlerimde / nem kaldın ——- 4 + 3 = 7
Melanî
Aşağıdaki dörtlükte de 7+7=14 ölçüsünün uygulandığı bir kalıbı görüyoruz.

Sırat kıldan inceymiş / kılıçtan daha keskin ——- 7 + 7 = 14
Bunun anlamı nedir / bilmez sen gibi miskin ——- 7 + 7 = 14
Oysa pek zor değildir / bu yolda yolcu olmak ——- 7 + 7 = 14
Eğer kul hakkın yoksa / işte sana bir teskin ——- 7 + 7 = 14
Melanî

Görüldüğü gibi şiir sanki duygularımızın matematiksel bir yansımasıdır. Dolayısıyla dizelerimizdeki bu matematiksel uyumun bozulması tıpkı yanlış yapılan bir hesabın yaratacağı olumsuzluklar gibi duygularımızı da olumsuz olarak yansıtacaktır. Kısacası günlük yaşantımızda her yerde, her şeyde aradığımız uyum kesinlikle şiirde de var olmalıdır. Bu uyumu sağlayan en önemli etken de ölçüdür. Bu ölçü hem dizeler arasında hem de dörtlükler arasında uygulanarak şiirin bütününe hakim olmak, varlığını hissettirmek zorundadır. Aksi halde aklımıza estiğince sıraladığımız sözcükler dağınık bir masa üstündeki çirkin görüntü gibi kağıt üzerine serpiştirilmiş sözcük kalabalığı olmaktan ibaret kalacak ve cazibesini yitirecektir. Bu da okuyucu kaybına neden olacaktır. Tıpkı kulağımıza hoş gelmeyen bozuk alt yapısı nedeniyle ritmini yitiren bir şarkı gibi. Zaten şiir ve şarkı, türkü bağını düşünürsek bu uyum konusunda daha fazla söze gerek kalmayacaktır sanırım.

Yaşantınızın her günü ve her anında şiirler gibi uyumlu, sağlıklı ve mutlu olmanız dileklerimle.

Devam edecek

Tahsin MELAN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.