Sigmund Freud

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Felsefe sohbetleri artık Berlin’de vazgeçilmez etkinliklerden biri oldu. Benim katıldığım akşam konumuz Sigmund Freud idi.

Dr. Ufuk Yaltıraklı, Ayfer Arsever’i konuşmacı olarak seçmişti. Kadın sesi duymak hepimize iyi geldi.
Ayfer Hanım yarım saatte bize Freud’un hayat hikâyesini anlatacaktı. Bu kadar psikoloji dünyasında etkili olan psikolog, terapist ve filozof bu önemli kişiliğin biyografisini yarım saatte anlatmak hayli zordu.
Ayfer Hanım’ın çok okuduğu, çok bilgili olduğu belli oluyordu. Yalnız Freud’u değil onunla ilişkisi olan olan diğer ünlülere de yer verdi. Ahmet Rasim, Cevdet Anday ve Aziz Nesin gibi türk yazar ve sosyal bilimcilerle karşılaştırma yaptı.
iltergh-01-06-c.jpgSigmund Freud Freiberg (bugün Pribor)şehrinde Çek Cumhuriyeti’nde 1856 yılında dünyaya geldi. Babası Jakob Freud yün ticareti yapıyordu. İlk evliliğinden sonra iki oğlu, bir torunu varken ikinci evliliğini kendisinden oldukça genç olan Freud’un annesi ile evlenince sekiz çocuğu daha olur. Freud bu çocukların en büyüğüdür. Üç yaşında iken aile Viyana’ya taşınır. Humanizm lisesine gider. O zamanın şartlarına göre iyi tahsil yapar. Daha 17 yaşında tıp öğrenimini yapmış, 26 yaşında askerlik hizmetine geldiğinde tıp tahsilini tamamlayıp, doktora çalışmalarını yapmıştır.
Paris’te psikiyatrist Jean Marin Charcor’un (1825-1893) yanında nevroz hastalığını hipnotizma ile tedavi uygulaması yaptı. Profesör olması yedi sene sürdü.
Birinci Dünya Savaşı’nda üç oğlu askere gidince filozofi ile derinden ilgilenerek düşünceler üretti.
1933 Nazi Almanya’sında kitapları yakılınca 1938 yılında İngiltere’ye göçmek zorunda kaldı.
Bir seneden fazla süren sürgün hayatı çok acı vericiydi. Damak kanseri onu bitirmişti, 33 ameliyat geçirdikten sonra 83 yaşında İkinci Dünya Savaş’ı başladıktan üç hafta sonra Londra Maresfield Gardens evinde vefat etti.
Paris’te iken histeri hastalığı ile ilgilenmiş Josef Breuer (1842 – 1925) ile Anna O. tedavisinde dünya çapında tanınmış histeri Çalışması’nı yaptı. Geçmişte yaşanan kötü bir olay baskı altına alınırsa histeriye çağrı yapar, tezini ortaya atarlar. Çocukluk yıllarında geçirilen kötü olayları bilinç üstüne çıkarmalıdır.
Freud cinsel bozuklukların etkisine daha çok vurgu yapar. Breuer bu konuda aynı düşüncede olmadığından dolayı yolları burada ayrılır.
Ufuk Yaltıraklı bir masal ile konuşmasına başlar. Kim demiş masal çocuklar içindir diye, hepimiz masala dikkatle kulak verdik.
Güzel bir dünyada herşeyi olan bir toplum varmış. Tanrıları güzelmiş, arasıra bana iman edin, dermiş. Dünya size hediye, denizler, akarsular herşey sizin için.
Kurulmuş bir düzen var. Dünya güneşin etrafında döne dursun Kopernikus diye biri Tanrı dünyanın döndüğünü söylemedi, der.
Deckar düşünüyorum öyle ise varım. J.J.Rousseau beni arıyorum, sakladığım herşeyi yazıyorum. Özne olmak istiyorsanız, kendinizi sorgulayınız. Kral öldürülür, bir şok daha yaşanır.
Ch. Darwin dünyanın yedi günde yaratılmadığını ortaya atar.
Aynı yüzyılda F. Nietzsche Tanrı öldü, der. Garip filozoflar, bilim adamları ortalığı ve kafaları karıştırınca masalımız çıkmaza girer.
Ne oluyoruz demeye kalmadan bilimadamı Freud insan bilinç altını araştırıyor. Ruh analizi yapıyor.
Hiç kimsenin beceremediği insan ruhunu doğanın bir parçası olarak gündeme getirir. Yapmak istediği beynin haritasını çizerek sinirsel doğa ilmini açıklamaktır. Freud böylece son 15 yılda gerçekleşen analizlere o zaman başlamış oluyordu. Çağı anlamak ancak özgür iradeyle mümkün olabilir. İradenin görevi duygulara hakim olmaktır.
Tıp ve teknoloji ilerledi, ama ruh huzur bulamadı. Günlük yaşamda beyinde biriken informasyonlar sevinç nefret gibi duygulara kaynak oluyor. Ahlâk ve sosyal kurallar baskı yapınca rüyalara etki ediyor. Kıyafet değiştirerek rüyalara başka sembollerle giriyorlar. Kâbuslarda bu denge sarsılıyor.
iltergh-01-06-b.jpg
1899 yılında yazdığı Rüya Tabirleri kitabı yüzyılın kitabı olur.
Benliğimizdeki benler alt ben, üst ben ve es birbiriyle çatışıyor. Tanrı sevgisini alet ederek başkalarını etkilemek. Seni seviyorum diyerek birine sahip çıkmak, hürriyetini kısmak. Vicdandan sık sık bahseden biri belki de vicdansızlık yaptı. Aşırı dürüstlükten bahseden birinin dürüst olduğu ne malum.
Ruh analizininin önemini ortaya koyarak, divana hastasını yatarak anlattırır. Doğruları bulmak, alt bilincine inebilmek, çocukluğa dönüş yapmak icab ediyor.
iltergh-01-06-a.jpg
Diğer hastalıklarda olduğu gibi ruh hastalıklarında da iyileşmeyi istemek gerek.
1915 yılında yazdığı Savaş ve Ölüm kitabında kültürel olarak öldürmenin yasak olmasına rağmen insan öldürebiliyor.
Öldürmek, hırs ve kin gibi duyguları incelemek ihtiyacını duyar. 1918’de Birinci Dünya Savaşı bitmiştir. Öldürmenin zevk verip vermediği ile meşgul olur. Zevk Almanın Öteki Yanı kitabı ile 1920’de yine insanları şaşırtmıştır. Hastaları çoğunlukla orta sınıftadır. Tek yol evlenme, kadınların işi çocuk doğurma. Kadın ve erkeklerin eşit davranışa hakkı olduğunu söyleyenler delirmiş olabilir, diyecek bir zaman Freud cinsellik, doyum, zevk almaktan bahsederek şaşırtmaya devam eder. Güdüleri bastırmak sosyal kontrolle, baskı altına alınacaktır, alınmak zorundadır.
Sohbetin sonunda yine Ufuk Bey bir ev ödevi ile toplantıyı noktalıyor.
Hasta X, illete yakalanmış. Kendini beğenmiş, mükemmel olduğunu düşünen kıskanç bir insanı grup halinde var sayarsak, yani bir toplum hasta olursa ne olur? Felâket olur, diye cevap verilmiştir herhalde. Zira Tiyatrom’da ikinci bir akşam filozofi sohbetinde Freud’a devam edilecekti.
Benim dışımda herkes hasta diyen bir tek insan değilde bir toplum olursa kıyamet kopar, diyorum.
Çünkü hasta olduğunu kabul etmiyor. Ruh doktorlarının işi çok zor. Halâ ruh hastası olmaktan açıkça bahsedemiyoruz. Halâ tabu durumunda. Evet Ufuk Bey, zor bir konuya girdiniz.
Ben bu satırları çok güzel bir mekânda yazıyorum. Güllerin bu kadar güzel açtığını hiç görmemiştim. Didim’e çok yağmur yağmış, bahçeler çok şahane. Düne kadar deniz çok sessizdi. Ay ve yıldızlar ışıkları ile gökyüzünde adeta evlerine çağırıyorlar. Torunuma anlattığım masalı düşüneceğim bu gece. Masalın adı Gökyüzü Evi (Himmelshaus). Melekler altın merdiveni uzatacaklar yeryüzüne. Alt ben veya üst ben veya her ikisi de hatta es bütün sıkıntıları, ağır bir çantayı boşaltır gibi bırakarak kanatlanıp uçacaklar, bir daha uçmak ruhumuza süreceğimiz en iyi merhem rüyalarımız olsun, Freud kâbuslara geçmeden uyanmak en iyisi.
Hoşça kalın
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
Fotoğraflar: Wikipedia   

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.