ŞİDDETLE MÜCADELE  

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Şiddetle mücadele deyince yalnız kadına karşı yapılan anlaşılıyor. Bunu uygulayan erkek egemenliği. Şiddet uygulayan erkeklerin şiddeti ailede, okulda, çevrede gördüğüne ve böylece kötü örnekleri içsellediklerine şahit oluyoruz.

Son zamanlarda artan kadın çığlıklarına kulak verilmeli, mücadeleyi susan erkekler, kurum ve kuruluşlar birlikte yapmalıdır.

Düşünce önderleri, sosyal, kültür ve siyasi hayatta liderler dillerine dikkat etmelidir. Kızgınlık, öfke, nefret, hakaret ve intikam duygularından kaynaklanan davranışlardan kaçınmalıdırlar. Duygular bulaşıcıdır, çocuk ve gençlere kötü örnek olurlar. Siyasiler konuşur, söz ustalığı öğrenmeyen eline bıçağı, silahı alıp boşanmak isteyen kadını çocuğunun önünde öldürüyor. Bu çocuğun geleceği tüm toplumun sorunudur. Babası kâtil, annesiz kalan çocuğa sahip çıkılmazsa şiddetin önüne geçilemez.

Önümde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanmış

Aile İçi şiddetle Mücadele El Kitabı duruyor. Bu yayın Avrupa Birliği desteği ile basılıp dağıtılmış, üç bölümden oluşuyor.

 

  1. Kadına yönelik aile içi şiddet nedir?
  2. Şiddete maruz kalanların ya da risk altındayken başvurula bilinecek kurum ve kuruluşlar.
  3. Şiddete maruz kalanların hakları nelerdir? Kitabın basıldığı tarih yazılmamış maalesef.

 

Bu satırları yazarken, emekli tatilimi geçirdiğim Didim-Yeşilkent sitesinde Belediye’nin anonslarını dinliyorum. Sesleri rüzgâr alıp götürüyor. Bildiri ve ilânlar merkezde ve sitelerde panolara asılıp halkı okumaya alıştırma gayreti yok. Defalarca makalelerimde dile getirdim.

Bir yandan sözlü iletişimi azaltırken, yazılıya ağırlık verilmeli. Ses kirliliğinin acil konu olmasına henüz sıra gelmedi. Plastikle savaş Türkiye’ye Almanya’dan en az yirmi yıl sonra geldi. Ses kirliğinin hasta yaptığına da sıra gelecek inşallah.

Konum şiddet, Ayrıntılar [halk TV] yayınında mesaj alan Enver Aysever mutlaka en az bir sayfa bildiri, haber okuyup halkı, izleyenleri okumaya yönlendirmelidir.

29 Ağustos 2019, Perşembe günü Cumhuriyet Gazetesi Erkek Islahevleri makalesinde dile getirdiği konuyu ben emekli öğretmen yazar olarak defalarca yazdım. Kadınlara sığınma evi yerine, erkeklere ıslahevleri açılmalıdır.

 

 

Bu evlerde erkeği kendinden korumakla kadınlar ve nihayet toplum şiddetten korunmuş olacaktır.

Berlin’de Yüksek Halk Okulları’nda şiddet eğilimli, riskli erkeklere psikolog öğretmenler tarafından kurs veriliyor. Katılım isteğe bağlı olduğu gibi, mahkeme kararıyla bu kurslara katılım neticesinde, terapistlere yönlendirilerek ruhsal tedavi zorunlu oluyor.

Federal Almanya Aile Bakanlığı internet sayfasından aldığım haberde, hemen hemen her gün bir kadın öldürülüyor. Tecavüz edildikten sonra katlediliyorlar. Aradaki fark yabancı, cinsel sapık, ruhsal sağlığı bozuk olan erkekler cinayet işliyor.

Türkiye’de ise egemenlik sorunu var. Ceza en son caydırıcı önlemdir. Esas başlanacak kurum ailedir. Temelde hiçbir çocuk katil olarak dünyaya gelmiyor. O halde çözüm ailede toplumda eğitime erken başlamakta yatıyor. Bir cins ötekinden daha üstün, daha iyi değildir. Çocukta iyi olumlu özellikleri geliştirmek, kötü yanları düzeltme eğitimde çok erken başlamak en verimli çaredir. Aileden başlayarak toplumda kız çocukları hor görülmemeli. Erkek çocuklara da fazla güven ve sorumluluk verilmemelidir.

Evlilikleri iyi anlamak, anlatmak gerek. Katolik mezhebinde olduğu gibi ölene kadar değil, sürenin eşlerin anlaştığı müddetle sınırlandığı öğretilmelidir. Eşler ayrı yönlerde gelişmiş olabilir, açı açılmış, anlaşma imkânı kalmamışsa boşanma, ayrılma hem yetişkinlerin sağlığı açısından hem de çocukların geçimsiz bir ailede büyümesine engel olması bakımından doğru bir yöntemdir.

Kadın kendi haysiyetini, namusunu, gururunu kendisi koruyabilir. Yeter ki toplum birey hakkını kanun ve kural çerçevesinde sosyal kontrol ve değerlerinde her iki cinse eşit ölçekte davranıp, karar verebilsin.

Erkek çocukları önce anneden ayrılmayı öğrenmelidir. Bunun için bazı makalelerimde belirttiğim gibi yuvada gruplar halinde, okulda yatılı sınıf gezileri büyük bir fırsattır.

Dünya’da devletleri idare edenlerin dilleri değişti. Şiddete sebep olabilecek söylemlere eğilimi olan gençleri teşvik ediyor olabilir. Bu nedenle Enver Bey, Kadın cinayetleri siyasaldır, söylemi yüzde yüz doğrudur, diyor. Çok önemli tartışma mesajıdır.

Farklı toplum, düşünce, kültür ve siyasal yöndeki kadın grupları bir araya gelip şiddete karşı eylem yapmaları çok olumlu gelişmedir. Güçlü kadın avukatlar sayesinde mahkemelerde verdikleri mücadele ülke sınırlarını aşıyor, yerküremizde Türkiye’yi dışardan daha iyi gözlemliyoruz. Dünya’da olan cinayetleri, nedenlerini karşılaştırma fırsatı buluyoruz. Müslüman ülkelerde kadına karşı şiddetin daha fazla olması nedenleri araştırılmalıdır. Dinini, kuralları anadilde kitapları okuma, bilgilenme yanıltan öncülere bağımlı olmaktan kurtarır.

 

 

 

Bir dinin diğer dinden üstün olmadığını öğrenciler Etik derslerinde öğreniyorlar. Berlin şehir eyalet okul sisteminde etik dersi zorunlu, ama din dersi isteğe bağlı katılımı ön görüyor.

Etik derslerinde bütün dinler hakkında bilgi ediniyor öğrenciler. Bu durumda ölümü beklemeden önce yerküremizi cennete çevirmeyi öğreniyorlar.

İslâm Devleti İspanya’ya kadar uzanan sınırları içinde tarihte bunu başarmıştır. Kalıntı örneklerini Cordoba’da görmek için Dünya’nın her yerinden gezmeye gelen turistlere rastlanıyor.

Yalnız saray yapımı, bahçe tanzimi değil ilim bakımından Avrupa’da üniversitelerin temel ilkeleri bu devletten alınmıştır. Kadınlar her meslekte o zaman yüksek tahsil yapıyorlardı.

Berlin gazetesinde köşedaşım Enver Bey, somut adımlar toplumsal güveni sağlar, diyor.

Türkiye’de sorun uzmanların dinlenmemesi. Bir vatandaş her şeyi bilmek ve yapmak zorunda değildir. Her işi ehli olan uygulamalı. Berlin’de tuvalet temizleyen biri o konu hakkında her şeyi, tarihini çeşitlerini bilir. En az onuncu sınıfı bitirmiştir. İşini bilerek yapar, doğaya uygun zararı en az deterjan kullanır.

Türkiye’de vatandaşlar birbirini dinlemeli, sonra biz yurtdışı Türkleri de ciddiye almalıdır, diyorum

 

Hoşça kalın!

 

İlter Gözkaya-Holzhey

 

 

Mutlaka okunmak:

 

Makale: Enver Aysever, Erkek Islahevleri, Cumhuriyet Gazetesi, 29 Ağustos 2019, sayfa 8

 

Aile İçi Şiddetle Mücadele El Kitabı, T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (35 sayfa)

 

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.