SİBER TEHDİT VE SİBER GÜVENLİK!

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Ülkelerin artık kabul ettiği bir gerçek var. O da siber tehdit’dir. Yeni tehdit unsuru olarak algılanan siber terörizm, yeni dönemdeki tehdit algılamalarının başında geliyor.

Yeni tehdit algılaması siber saldırı, sanal dünyada ilk ciddi internet savaşı Estonya’da 2007’de yaşandı. Sovyet ordusunun 2. Dünya Savaşı anısına diktiği “Tallinn’in Bronz Askeri” adlı anıtın yerinin değiştirilmesi tartışmaları sırasında dünyada bir ülkeye yönelik ilk sistematik siber saldırı gerçekleşti. NATO üyesi Estonya’daki internet erişimi sekteye uğradı, pek çok online işlem gerçekleştirilemedi.

Siber suç, suç örgütlerinin bilgisayar ağlarını kullanarak çeşitli faaliyetlerde bulunmasıdır. Bu, bilgisayar kullanan yani internet ağlarını kullanan bireylere yönelik olabiliyor veya şirketlere, bankalara ve devletlerin alt yapılarına yönelik olabiliyor. Bu suç örgütleri şantaj amaçlı veya para sızdırma amaçlı suç örgütleri olabildiği gibi her ülkenin istihbarat servisi de tehdit sayılabilir. Ancak her ülke kendisini bu saldırılara hazırlaması gerekiyor. Siber dünyada en büyük saldırı İsrail’in elinde.

Dünyada nasıl algılanıyor? ABD ve İsrail ‘öncelikli tehdit’ kabul ediyor
ABD: Siber tehdit, 2001’den beri öncelikli riskler arasında kabul ediliyor. Başkan Obama’nın “Bir ülkenin karşı karşıya bulunduğu en ciddi ekonomik ve ulusal güvenlik tehdidi” diye nitelediği siber tehdide karşı İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Ulusal Siber Güvenlik Merkezi ülke içindeki bilgisayar ağlarının daha güvenli hale getirilmesini amaçlarken, Savunma Bakanlığı’na bağlı Siber Güvenlik Müsteşarlığı ve ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı olarak kurulan Siber kuvvetler komutanlığı da çalışmaya başladı. Dış saldırılara karşı koyan bu birimde ise en az 90 bin uzman çalışıyor, sayı dört katına çıkarılacak. Diğer birimlerin yapısı ise oldukça gizli tutuluyor. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın ise her birinde yaklaşık 200 kişinin çalıştığı 38 veri toplama ve saklama merkezi var. Beyaz Saray’daki Siber Güvenlik Ofisi de çalışmaları koordine ediyor.

İsrail: Siber tehdit ve siber saldırı konusunda başı çeken ülkelerden biri de İsrail. Ordu içinde 8200 adı verilen bölüm MOSSAD’ın içindeki özel birimle birlikte İsrail’in siber saldırı gücünü oluşturuyor. Ülke içindeki bilgisayarların güvenliğini sağlamak ise iç istihbarat kurumu Şin Bet’in görevi. Başbakan Netanyahu da siber tehdidi “Füzelerle yapılacak bir savaş kadar tehlikeli” düşüncesiyle ordu içinde özel bir birim kurduğu ifade ediliyor..

Çin: Siber saldırı konusunda öne çıkan ülke. Çin ordusu içinde oluşturulan özel birim siber saldırılar düzenliyor. Sadece 2007 içinde ABD kurumlarının sitelerine Çin kaynaklı 44 bin saldırı gerçekleşti. Çin ordusunda 20-25 bin kadar hacker olduğu tahmin ediliyor.

Rusya: Bu ülkede siber saldırı tehdidinden istihbarat servisi FSB sorumlu. FSB devasa bir bilgisayar altyapısı kullanarak, ülkeye giren ve çıkan her türlü veriyi merkezi bir bilgisayara depoluyor. Bu gerektiğinde açılıp kullanılabiliyor. Bilişim alanında eğitimli insan kaynağı açısından en avantajlı ülkelerden biri. Devlet kurumlarındaki sayısı bilinmeyen bilişim uzmanlarının yanısıra bağımsız olarak hacker’lık yapanlar da var.

Küreselleşen terörizm, enerji ve çevre sorunları, siber saldırılar, ekonomik ve finansal krizler, yeni salgın hastalıklar, kitlesel göç hareketleri, enerji kaynaklarının ve ulaşım yollarının korunması, ülkelerdeki iç karışıklıklar uluslararası sistemi derinden etkilemekte ve güvenlik kavramına önceden algılanması zor boyutlar ekleyerek ülkeleri ve uluslararası kuruluşları yeni arayışlara zorlamaktadır.

Türkiye’de benzer bir tehditle karşı karşıyadır. Bu yeni tehdidin en önemli özelliği, sanal ortamın denetlenememezliği neredeyse sınırsız alanından azami ölçüde yararlanmasıdır. Batıda 90’ların sonunda bu tehdit algılandı ve kritik kaynak olarak bütün bunlar göz önüne alındı. Biz ise ancak siber tehditi görünce ele almaya başladık.

Siber güvenliğe ihtiyacımız var. İstihbarat sistemlerimizin güvenilir olması gerekiyor.
Savaşlar artık yalnızca top ve tüfekle olmuyor. Bir para transferinde bile, hesapların saldırıya uğraması toplumsal bir olaya neden olabilir. Bu konuların ele alınması ve stratejilerin belirlenmesi önemli. Bütün bilgiler elektronik ortama geçiriliyorsa, oradaki bilgilerin siber güvenliği sağlayacak bir güce ihtiyaç olacaktır.

Günün SÖZÜ: Her an beklenmedik durum olabilecekmiş gibi dikkatli ol.

Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.