SEVGİYE DAİR

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz. Yunus Emre

Belirli günler hayatımıza renk katan güzel duyguları daha bilinçli yaşamamızı sağlıyor. Aslında böyle günler bize hatırlatmaya vesile olmalı, bütün bir yıl canlı tutmaya yol göstermelidir.
Sevgililer Günü’nün hemen hemen bütün dünyada kutlanması barışa büyük katkısı oluyor. Yalnız nereden geldiği, kaynağı yani tarihi kısa da olsa gelecek nesillere anlatılmalıdır.
Eski Roma’da 14 Şubat çok önemli bir gündü. Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi Juno’ya duyulan saygıdan dolayı tatil yapılırdı. Juno aynı zamanda kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak biliniyordu.
Bu günü takip eden 15 Şubat’ta Lupercalia Bayramı başlıyordu. Arife günü gençler kura ile kiminle bayramı geçireceklerini öğreniyorlardı.
Bayramı birlikte kutlayan çiftler arasında aşk doğuyor, evlilikler çoğalıyordu.
Zalim İmparator 2. Claudius, Roma’yı katı kurallarla idare ediyordu.
Aşıklar ve aile kuran erkekler savaş için orduya katılmak istemiyorlardı. Bu nedenle hükümdar nişan ve evlilikleri yasakladı.
Her devirde hürriyet için çaba gösteren, yasaklara karşı koyan cesur insanlar vardır. Aziz filozof Valentinus halka vaaz vererek, emre uymamalarını gezerek anlatıyor, imparatorun da hata yapabileceğini söylüyordu. Göze batan, diğer insanlarla empati kuran, toplumu uyaran sorumlu bilginler hep cezalandırılmıştır. O da sonunda tutuklanarak hapse atıldı.
Bu olay Valentinus’un doğum tarihi olan 14 Şubat 250 “Sevgililer Günü” olarak kutlanmasına neden olur. Türkiye dışında adı Valentinus’un Günü’dür.
Bütün dünyada çiftler aşklarını dile getirme fırsatı buldu. Hatta bazıları gazetelerde okurlarla paylaştı:
“Sen benim her şeyimsin aşkım. İyiki varsın.
Sen başıma gelen en güzel şeysin. Seni tahmin edemiyeceğin kadar
çok seviyorum aşkım.
Sen avuçlarımda toprak, ben bir damla gözyaşı, yeşeren filizler
çocuklarımız olsun.
Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi, hayat veriyorsun bana.
Yağmurum ol yağ üzerime, sevgimize hayat katalım, birlikte.
Yine hep parlasın yıldız gözlerin, ok oldu bana bakışın hilâl
kaşlım. Sen yanımdayken de seni özlerim.
İyi günde, zor günde, biz her zamanki gibi herşeyin üstesinden
geliriz. Canım, seni çok seviyorum.”
Belki de torunlarıyla güzel bir gün geçiren anneanne ve büyükbaba şöyle dilemiş:
“Sevgili kızımız ve damadımız, acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak,
mutluluk ise gözbebeğiniz kadar yakın olsun. Umutlarınız gerçek,
gerçekleriniz mutluluk, mutluluklarınız sonsuz olsun.”
Büyükanne ve büyükbabalar torunlarıyla oynayıp, onlara masal okurken, bir yandan genç çiftlerin birkaç saat yalnız kalabildiklerine sevinmişlerdir. Onların mutluluğundan mutluluk duymuşlardır.
Aşk kuvvetli, yoğun sevgi demektir. Önemli olan bu hoş duyguyu evlilikte devam ettirebilmektir.
Sevgili okurlarım, bu konuda Khalil Gibran’a kulak verelim:
“Birbirinizi seviniz, fakat sevginizi zincirlemeyin.
Sevginiz, ruhunuzun kıyıları arasında kımıldayan bir deniz olsun.
Birbirinizin kadehini doldurunuz, fakat tek kadehten içmeyin.
Birbirinize ekmeğinizi sununuz, fakat aynı lokmayı yemeyiniz.
Beraber eğleniniz, raks ediniz, neşeleniniz; fakat her biriniz
tekliğinizi unutmasın. Bir udun telleri, aynı nağmeyle birlikte
titrer, fakat her biri ayrı.
Kalplerinizi birbirinize veriniz, fakat her biriniz kendi kalbine sahip olsun, çünkü kalbi, ancak hayat eli koruyabilir.
Birlikte durunuz, fakat bir birbirinize fazla yaklaşmayınız. Çünkü mabedin direkleri de, birbirinden uzak durur.
Ve meşe ile selvi birbirinin gölgesi altında yetişmez.”
 iltergh-22-02-b.jpgKhalil Gibran 1883 yılında Lübnan’da doğdu. Şair, filozof ve sanatçı kimliği ile sadece Orta Doğu’da değil bütün dünyada tanınır. Son yirmi yılını Amerika’da geçirmiş, 1931 yılında vefat etmiştir.
Sevgiye bir gün zaman ayırmak çok azdır. Çevremizde gereksiz oyalamalara yenilmeden, seviyesi düşük yayınlara kapılmadan sevgiye zaman, gerekli olduğu kadar ayrılmalıdır.
Sevgiyi erkek kadın duygusundan başka çeşitlerine genişletirsek daha doyurucu olur. Duyan, düşünen insanlar dünyamızı güzelleştiriyor. Duyarlı kişiler yazıyor, resim yapıyor şarkılar besteliyor. Sanat ve yazım insanı mutluluğa ulaştırıyor.
Erich Fromm (1900-1980) her şeyin aşırısı, aşkın aşırısı da bir ruh bozukluğudur, diyor. Kendisi ile barışık iyi geçinen bir insanın sevgisi sağlıklıdır. İnsan sevdiğini sahiplenirse o zaman sevgi boğulur, ölür. Aile fertleri, arkadaş çevrenizdeki insanları sevenler çalışma hayatında sıkılmaz. Doğa, hayvan ve çiçek sevgisi mutluluğu tamamlar.
Allah sevgisi, vatan sevgisi yaşamımıza daha huzur verir. Hobi gibi bir uğraşıyı sevmek dinlendirir. Üstelik karşılık beklemeyen sevgilerdir.
Felsefe, psikoloji, sosyoloji ve ilâhiyat gibi birçok bilim dalları sevgi üzerine çok yönlü araştırmalar yapmıştır. Sevgisiz büyüyen çocuklarda büyüme engeli, ruh bozuklukları görülmüştür. Konrad Lorenz’in (1903-1989) gri ördeklerle yaptığı denemede hayvanlarda ana ve yavru ilişkisinin öğrenilebileceğini göstermiştir.
iltergh-22-02-a.jpgBence insanda analık duygusu öğrenilen bir sevgidir, doğuştan bir veri değildir. İnsan sosyal bir varlıktır, yalnız yaşayamaz. Doğa insansız varlığını sürdürebilir. Fakat biz insanlar, ne doğasız ne de diğer insanlar olmadan yaşayabiliriz.
İşkenceden sonra getirilip diğer tutukların bulunduğu odanın ortasına atılan, titreyen genci kimse sakinleştirememiş, şaşırıp ne yapacaklarını bilmeyerek baka kalmışlar.
İçlerinden birisi yanına yaklaşmış sessizce, hiç bir şey söylemeden hem bedenen hem de ruhen acı çeken bu gence sarılıp, kucaklamış, Öylece kala kalmışlar, genç bu insan sıcaklığı ile huzur bulmuş.
Çocuklarımızı sevgi ile büyütürsek dünyada işkenceci kalamaz. Ancak sevgiden yoksun büyüyenler diğerlerinden nefret eder. Peter Lauster’in dediği gibi, sevginin olduğu yerde korku olmaz, korkunun olmadığı yerde şiddet de yoktur.
Hoşça kalın, sevgisiz kalmayın!
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
Kaynaklar:
Vikipedi, Kitap Limanı
Wikipedia, Liebe
Hürriyet, 13 Şubat 2010, Zeynel Lüle, sevgililere özel sayfa
Cumhuriyet, İlhan Selçuk, İnsan Sıcaklığı
Khalil Gibran, Der Prophet (Nebi). Der Narr, der Wanderer, S. 21
Anaconda Verlag, Köln 2009
ISBN 978-3-86647-348-5
Kitap tavsiyesi:
Erich Fromm, Die Kunst des Liebens (Sevme Sanatı)
dtv Taschenbuch, 2002
ISBN 3-423-36102-6
Peter Lauster, Die Liebe
Psychologie eines Phänomens
Rororo Sachbuch Nr. 7677

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.