SARRAZİN – KAMUOYU – TURNUSOL KÂĞIDI…

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Sarrazin’in son çıkıntılığı birçok yerdeki kapıların yüzüne kapanmasına neden oldu… Ancak; yukarında da belirttiğim gibi, bu zat zaten bu gibi konularda sabıkalı… Sosyal Demokrat dostlarımız, daha ilk çıkıntılığında, kendisini uyarıp bir daha köken ve milliyet belirterek kamuoyuna dönük açıklamalar yapmamasını, bunun sosyal demokratlık ve SPD ile asla bağdaşmadığını yüzüne karşı söylemeli, kendisine ulaşamıyorlarsa, parti yetkililerinin bunu yapmasını sağlamalıydılar… Biliyorum ve yakından takip ettim ki, kendileri çok çırpındılar ama demek parti üst yönetimini etkileyememişler… Bu zat da, nasıl olsa bana hiç kimse bir şeycikler yapamaz havasına girdi… Oysa gerek yerel ve gerekse federal seçimlerde SPD’yi en çok destekleyen grup Türkler… Yazık ve talihsiz bir olay… Ancak; bu işin bir de olumlu tarafı var…

Olayın tümüyle kamuoyuna yansımasının ilk günü, bir televizyon kanalı, telefonla katılınan bir anket yapıyor… İlk günün sorusu şu ; ” Sizce Sarrazin haddini aşıp çok mu ileriye gitti..? ” Gelen cevaplar ilginç…% 6 Evet ve %94 HAYIR… İkinci günün sorusu : ” Sizce Sarrazin Merkez Bankası Yönetim Kurulundan çıkartılsın mı..?” Gelen cevaplar bir önceki günden daha ilginç… %5 Evet ve %95 HAYIR… Aynı televizyon kanalının üçüncü günkü sorusu : ” Sizce Sarrazin SPD’den ihraç edilsin mi..?” Gelen cevaplar : %5 Evet ve %95 HAYIR… Şimdide, bu kamuoyu yoklamasını yapan televizyonun niteliğine bakalım… Bu kanal n-tv, yani orta üst sınıfa hitap eden bir haber kanalı… Bu kanalı izleyenler belli bir entelektüel düzeye sahip, yani sokaktaki insan değil… Bu kanalın izleyicileri ne Bild okurlar ne de B.Z… Morgenpost, Tagesspiegel, Frankfurter Allgemeine, Die Zeit, Financel Times falan okurlar… Böyle bir kitlenin Sarrazin’i onaylamasını acaba nasıl yorumlamalıyız..? Bu kesimin % 95’i Sarrazin’i onaylıyorsa, acaba sokaktaki vatandaş nasıl düşünüyordur..? Bu % 95’in içinde azımsanmayacak bir kısmının SPD’li olduğunu düşünüyorum… Sarrazin olayı aslında bir Turnusol Kâğıdı görevini de yaptı… Geçmişte böylesi popülist kazalar olduğunda SPD’li dostlar ” Canım bakmayın siz ona…! Onun gibi düşünmeyen, hatta tam tersini düşünen ezici bir çoğunluk var..! ” derlerdi… Bu olayda, ezici çoğunluğun hangi tarafta yer aldığı ortaya çıkmış oldu…
Aslında; İsviçre’deki cami referandumu bir işaret fişeğiydi ama bizler tarafından doğru okunamadı… Adamların İslam’a, camiye, minareye hoşgörüleri, bir yere kadar… Fazlasını, insan hakları, din ve vicdanı özgürlüğü adına isterseniz, tepki çekersiniz… Biz bu mesajları doğru okuyamıyoruz galiba… Kızıyoruz, bağırıyoruz, protesto ediyoruz ama sonuç değişmiyor… Tabii; bir de Sarrazin olayı henüz çok taze iken, Başbakan Angele Merkel’in, Hz. Muhammed karikatürleri ile İslam dünyasından büyük tepki alan karikatüriste ” Basın Özgürlüğü ” ödülünü vermesi var… Yani; Sarrazin’in karıştırdığı haltlara tepki verirken, diğer taraftan adeta onaylıyormuş gibi çarpık bir durum ortaya çıkmış oluyor… Bu arada Sarrazin, kamuoyunun % 95’ini arkasına almasına güvenip bir parti kurarsa ne olacak..? SPD’yi bölebilir mi..? SPD’ de birde onun tedirginliği var galiba… Sonuç olarak şu artık belli oldu ki, Avrupalılar toleranslarının sınırlarına yaklaşmış durumdalar… Fransa’daki son olaylar ve Sarkozy’nin ülkedeki Romanya ve Bulgaristan’dan gelme Romanları, ülkelerine geri göndermesi size biraz abartılı gelmedi mi..? Fransa İçişleri Bakanı gerekçe olarak bu kişilerin illegal olarak ülkede bulunması ve izinsiz çalışmalarını gösteriyor… Bu ne şimdi..? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sayıları 50.000’in üzerindeki Türkiye’de mevcut kaçak Ermenistan vatandaşlarını geri yollamaktan dem vurduğunda, Avrupa basını ayağa kalkmış, Başbakan’ı Hitler’e benzeten karikatürler çizmişlerdi… Çok merak ediyorum, acaba bir cesur karikatürist çıkıp da, Sarkozy’nin Hitler’e benzeyen karikatürünü çizebilecek mi..?
Ancak bu son gelişmelerden biz de kendimize bazı dersler çıkartmalıyız… Camisinde, namazında, orucunda olan ve toplum içinde fazla göze batmayan hiç bir Müslüman’a yan gözle bakan yok… Başörtüsünü, türbanın takıp gezenle kimsenin sorunu yok… Ama göğsüne kadar sakallı, ayağında bilekleri zor gelen bir pötür, üzerinde cübbe, elleri arkasında tesbih çekerek dolaşanlar, birde üç adım arkalarına kara çarşaflara bürünmüş, gözlerinden başka hiçbir yeri açıkta olmayan hanımlarını almış ortalıkta dolaşıyorlarsa, insanların onlara bakışı da değişiyor demektir…
Normal camilerimiz de var, minareli olanları da var… Sembolik bile olsa var… Ama aralarında, tabelası ” Bilmem ne TEKKESİ” yazanı da var… Kısacası..! Her türlü aşırılık ve çağdışlılık Avrupalı toplumlarda tepki çekiyor… Yukarıda tarif etmeğe çalıştığım tablo, sizce 21.ci yüzyıl Avrupa’sına, 21.ci yüzyıl Berlin’inin sokaklarına yakışıyor mu..?
Benden söylemesi…
Önümüzdeki yıl bazı Avrupa ülkelerinde ” Nüfusunun % 98’i Müslüman olan Türkiye AB’ye alınsın mı, alınmasın mı..? ” diye bir referandum gündeme gelirse hiç şaşırmayalım…
Kalın sağlıcakla efendim…
 
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.