ŞAİBE UNUTTURULMAMALI

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ŞAİBE UNUTTURULMAMALI
 
16 Nisan Pazar günü yapılan halk oylamasında tüm toplum, Hayır oyunun, Evet oyundan çok daha fazla olduğunu bilmektedir. Bu yüzden Evet oyu verenlerin kutlamaları bile sönük kalmıştır. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) geçici sonuçları açıklamadan önce “atı alan Üsküdar’ı geçti” diye yangından mal kaçırır gibi açıklama yapmak da, bu ezikliğin dışa vurumuydu. Halk oylamasında YSK, başından beri hukuku çiğnemiş ve daha da ileri giderek katletmiştir. Böylece halk oylamasının üzerindeki şaibe ve açık hile gözler önüne serilmiştir. Büyük bir çoğunlukla ve kararlılıkla “Hayır” iradesini ortaya koyan toplum, halk oylaması sonuçlarının meşru olmadığını hep tartışacaktır.
 
En başta ana muhalefet partisi olmak üzere bu Hayır oylarına sahip çıkılmalı ve tüm hukuksuzluklara karşı ciddi yaptırımlarda bulunulmalıdır. Hukuken yapılacak ne varsa yapılmalı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilmelidir.
 
Gündemin sürekli ve yoğun olarak değiştirildiği bir ortamda, halk oylamasındaki bu açık hukuksuzluğun unutturulmak istenmesine karşı, bilinçli ve örgütlü olarak hareket edilmeli ve sonuç alınana kadar devam edilmelidir.
 
Meşru olmayan bu halk oylaması sonuçlarına, meşruluk kazandırmak için yapılan ve yapılacak tüm girişimlere karşı dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. Bu halk oylamasındaki mühürsüz oylar konusu tam anlamıyla çözülmemiştir ve şaibelidir. Bu süreçte bunu görmeden, iki yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için aday belirleme salvoları yanlıştır, yanıltıcıdır, düşündürücüdür.
 
Mutlaka bu süreçte tüm muhalefet partilerinin yönetimlerinde bir hesaplaşma, bir yenilenme olması normaldir ve yapılması gereken de budur. Ancak bu yapılırken, hukuk sürecinin devam ettiği bir dönemde halk oylamasının sonuçlarına meşruluk kazandırmak gibi bir oyuna da gelinmemesi gerekir.
 
CHP eski genel başkanı ile şimdiki genel başkanının 2019 yılında yapılacak seçimler için açıklama yapmaları çok erkendir ve bu tartışma, halk oylamasının sonuçlarını onaylamak anlamına gelebilir. Yıllardır partide bazı disiplinsizliklere göz yumulurken, yönetimi eleştirenler için birden bire disiplini işletmeye başlamak normal değildir. Bir televizyonda canlı yayın sırasında Tuncay Güney adlı sahte haham, CHP için Cesur Hırsızlar Partisi derken, Ergenekon ve Balyoz gibi davalardaki olumsuz duruşu bilinen Fikri Durmuş Sağlar’ın gülmesi unutulmamıştır. ABD başkan yardımcısının Türkiye’ye gelip sadece TR 705 ve Fikri Durmuş Sağlar ile görüşmesi de çok ilginçtir. Ama bu aşamada, yönetimi eleştirdi diye partiden ihraç gündeme getirilmemelidir.
 
Bilderberg toplantıları, dünya ile ilgili kararların alındığı zirve olarak tanımlanmaktadır. Dünyada en çok bilinen ama toplantılarda konuşulanların dışarıya aktarılmadığı Bilderberg toplantılarının mali kaynakları Rockefeller Vakfı ile ünlü banker Rothschild ailesi tarafından karşılanmaktadır. Bu toplantılarda, dünyanın yönetimi ve küreselleşme konusunda emperyalist dayatmaların yapıldığı bilinmektedir. 11-14 Haziran 2015 tarihleri arasında Avusturya’nın Tirol eyaletinde yapılan Bilderberg toplantısına CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke de katılmıştır. CHP’de yaşanan ihraç krizinin ardından Selin Sayek Böke, sahibinin sesi olarak yaptığı açıklama ile, partideki yönetim görevinden istifa etmiştir. Genel başkanı ile her konuda anlaşırken, aniden istifa etmesi anlaşılmamıştır. Sanki bir yerlerden düğmeye basılmış ve Hayır bloğunun dağıtılarak, halk oylaması sonuçlarının kabul ettirilmesi gündeme oturtulmuş gibi bir durumla karşı karşıyayız. CHP’ye ulusallıkla, yurtseverlikle ilgisi olmayanların doldurulması boşuna değildir. CHP’de sadece yönetim kadrosu değil, Atatürk ilke ve devrimlerini özümsemeyen, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığından yana tavır almayan herkesin değişmesi gerekir. Ama bütün bu değişiklikler yapılırken, halk oylamasındaki şaibe, hep gündemde tutulmalıdır, unutturulmamalıdır..

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.