ŞAHİNLER VE GÜVERCİNLER!

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hayvan tanımlamaları insanların vazgeçemediği yaklaşım tarzıdır.
Bir diğerine kızdığımızda veya tanımlama yaptığımızda bir hayvan ismi ile yorumlarda bulunuruz. Kimimiz kızar, kimimiz ise seviniriz. Eşekaslan denildiğinde sevinir. denilen bir insan kızar,

Bunun gibi; çoğu kez yadırganan durumlar karşısında İnsanoğlu kuş misali deriz…

Şahin, tabiatı gereği savaşçı, yırtıcı bir kuş. Dağlarda, kayalıklarda yuvalanır, yükseklerde uçar, doğadan beslenir, insanlardan uzak ortamlarda yaşar…

İnsanoğlu, yabani bir canlı türü olmasına rağmen onun bu özelliklerinden istifade etmek için zaman zaman onu evcileştirmeye çalışmıştır.

Güvercin ise barışı, sevgiyi, iyiliği temsil eder. İnsanlara huzur verir, mutluluk verir, elle beslenir, evcildir.

Bugün bile hala insanlar evlerinin çatılarında, damlarında güvercin beslemekte, ara sıra onları gökyüzüne salarak hünerlerini keyifle seyretmektedirler …

Tabiatın kanunu gereği Şahin avcı, Güvercin av olmuştur hep! Birbirlerinden hiç hoşlanmazlar!

Özentiden midir, fıtratından mıdır bilinmez ama insanlar bazen kendilerini Şahin zannederler, bazen de Güvercin! Hatta, kendilerini başka hayvanlara da benzeten (benzeyen) ler de vardır aralarında …Bazen tek tek çıkarlar ortaya bazen de gruplar halinde gezerler, grup yaparlar yani .Her yerde rastlamak mümkündür bu tür hayvani gruplara; özellikle devlet kurumlarında, sendikalarda, STK’larda, şirketlerde çöreklenirler.

Bakın; İnsan haklarının çiğnenmediği, demokrasinin, sosyal adaletin, tam bağımsızlığın, özgürlüğün, barışın, kardeşliğin, sevginin egemen olduğu yepyeni bir Türkiye’nin özlemi herkesimde var.

Var ama bunun yerine şekillenen yeni Türkiye gerçeği de var. Bu ne? Korku ülkesi! Bu nasıl oluyor? Telekulak paranoyasıyla!

Bakın; Telekulak Türkiye’sinde kimlerin dinleme yetkisi var? Belli mi belli!. Çarpıcı örnekleri var mı? Var. Hergün TV ekranları ve gazete sayfaları bununla dolu. Dinlemenin tüm hukuki ve idari yönleri var. Dinleme, izleme ve fişlemelere ilişkin merak edilen tüm sorunlar halkın konuşma dilinde artık. İşin hukuki, idari, güvenlik, istihbarat boyutlarının yanında vatandaşların nasıl dinlendiği, nasıl izlendiği, nasıl fişlendiği de ayrıntılı olarak medyada yer alıyor. Önleme amaçlı dinlemeler, adli amaçlı dinlemeler, teknik takipler hakkında bilgi veriliyor.

Yani, yanisi şu; Evet, hepimiz dinleniyor, izleniyor, fişleniyoruz. MİT, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın İstihbarat Daire Başkanlıkları ve hükümetlerin bunlar dışında kurdukları özel istihbarat birimleri dinleme yapıyor. Kamu görevine atanmada yurttaşların görüşlerine, siyasal düşüncelerine göre ayrım yapıldığını, mahkeme raporları bile temyiz edilirken, istihbarat örgütlerinin gizli raporları temyiz edilemiyor. Çünkü bu gizli raporlar yurttaşlara bildirilmediği için bunlara karşı itiraz ve dava hakları yoktur. İstihbarat örgütlerinin siyasi davalarda soruşturmaları yönlendirdiğini, savcılıklara, mahkemelere gönderdikleri gizli, çok gizli raporlarla yargıyı etkiliyorlar. Siyasal iktidarların yurttaşları düşünceleri, siyasi görüşleri, dinleri, mezhepleri, ırkları, etnik kimlikleri nedeniyle fişleniyor. Oysa fişlemenin yasal, anayasal dayanağı yoktur.

Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın, Danıştay’ın, savcıların, yargıçların telefonları dinlenirken, tüm yargı mensuplarına gözdağı verildi. İktidarın, hoşuna gitmeyen kararlara imza atan yargıç ve savcılara Adalet Bakanlığı eliyle soruşturma açıldı. İntikam operasyonları yürütüldü. Tüm siyasilerin ve yetkililerin dinlendiğini, izlendiği artık bilinmektedir. İstihbarat örgütlerinin sadece çalışma odalarını değil, yatak odalarını da dinlediklerini, böcekler yerleştirdikleri konuşuluyor. Önceki hükümetlerin sadece muhaliflerini, aydınları, gazetecileri, rakip partilerin liderlerini dinlemekle, izlemekle, fişlemekle yetinirken, mevcut iktidar tüm toplumu dinlemeye, izlemeye, fişlemeye başladı. Bu işlerin kapsamı çok genişletildi ve tam bir korku imparatorluğu yaratıldı.

Günün SÖZÜ: İktidar gücü ile dağıtılmayan adalet, yıkım aracıdır.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.