0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SAĞDUYU

Demokrasinin kırıntısı olan bir ülkede olmayan bir seçim süreci yaşadık.

Muhalefetin kendi olanaklarıyla yaptıkları seçim çalışmaları bile yasadışı yollarla engellenmeye çalışıldı.

AKP Genel Başkanı tüm devlet kaynaklarını kendisi ve proje ortağı Bahçeli’nin partisi için kullandırdı…
Bu seçimler Olağanüstü Hal kıskacında anayasaya aykırı birçok uygulamalarla AKP-MHP ortaklığında yasalara ve demokrasiye aykırı uygulamalarla gerçekleşti.

Bu olumsuzluklar birçok örneklerle daha da çoğaltılabilir.

Ama uzun bir süredir, ideolojileri, siyasi hedefleri başka olan ve bir araya gelemeyen partiler Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, parlamenter demokrasiyi geri getirmek için işbirliği yaparak birlik oluşturmaları çok önemli bir birlikteliktir.

Bu birliktelikte önemli payı olan CHP’li üyelerin ve yöneticilerin bugünden sonra daha da dikkatli olmaları gerekir.  

Elbette yanlışlıklar, hatalar eksiklikler olmuştur.
Bunları gelecekte daha iyi sonuçlar almak için dersler çıkarmak için tartışarak gidermeye çalışılmalıdır.

Eksikler, hatalar, yanlışlıklar elbette dile getirilmeli, eleştiriler yapılmalıdır.
Ama, bunları yaparken aklı ve hoşgörüyü yadsıma yanlışlığına düşülmemelidir. 

Sadece CHP için değil, demokrasi ve Türkiye’nin gerçek bekası için bir araya gelen Millet İttifakını oluşturan İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi için de ayrıştırıcı söylemlerden kaçınılmalıdır.
Koltuk ve makam için varlıklarını, ideolojilerini satan ederi olanlardan onları ayrı tutmalıyız.
Onlar kendilerine sunulan koltukları, olanakları ellerinin tersiyle geri çevirerek onurlu bir tavır koymuşlardır. 

Öfke ve duygusal yaklaşımlardan uzak sakin olmayı deneyerek küpünüzü kırmayın.

Hele bu muhalefet birlikteliğine zarar verici söylemlerden kaçınıp gelecek hedefinizi karartmayın.
En önemlisi evinizin mahremiyetini komşularınızla hele rakiplerinizle tartışmaya açmayın.
Tartışın, eleştirin, çıkar yol önerin ama ev hanesiyle birlikte konuşarak sonuca ulaşmaya çalışın.
Hele önceki söylediklerinizi, sözlerinizi yadsıyıp, tam tersini yapmayın.

Ülkeye barış gelsin istiyorsanız barışı önce kendi evinizde pekiştirin.

Asıl mücadele mecliste ve meydanlarda yine birlik içinde yapılacaktır.
Yöneticiler, partililer ayrıştırıcı tavır ve eylemlerden kaçınılmalıdır.
Birbirimizle değil bu ülkeyi bir dikta rejimine dönüştürmek isteyen Proje partilerine karşı mücadele etmeliyiz.
Yöneticiler, sorumlular öfke yerine UMUT vermelidir.
Umut biterse her şey biter.
Lütfen biraz sağduyu
Hepimizin sağduyuya geçmişten daha fazla gereksinim olduğunu yadsımadan.
Zor mu?

Yıldız AKALIN