SAĞ YANIMDA YARE, SOL YANIMDA AĞRI VAR

ABONE OL
18:01 - 01/10/2020 18:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SAĞ YANIMDA YARE, SOL YANIMDA AĞRI VAR

Bir hafta kaybolacağımı duyurunca tatile çıktığımı düşünen dostlar ”iyi tatil” dileklerini ilettiler.

Sağ gözümdeki kan basıncı damla ile düşürülmeyince ameliyat gerekliliği üzerine hastaneye yatırdılar.

Şimdilik başarılı bir operasyonla gözümde baskıya neden olan suyu bir kanalla dışarı akıttılar.

Beşinci gün göz basıncı normale düşünce on gün sonra tekrar kontrol etme koşuluyla taburcu oldum.

Bu beş gün içinde dış dünya ile ilişiğim zorunlu olarak kesildi.
Yolculuk, askerlik, tatil; hastane insana deneyimler kazandırır.
Yeni insanlar tanıyorsunuz.
Her birinin ayrı sorunu, dünyaya ayrı bakışları var.
Öğrencilik dönemimizde kan akrabalığı yanında, fikir akrabalığını da öğrenmiştik…
Tanıdık, arkadaş, dost sözcüklerinin anlamını deneyerek, yaşayarak öğrendik.

Çay, kahve içmeye gelen hastalar birkaç gün sonra kendiliğinden gruplaşmalar (kafa dengi) oluştu.
Benim grupta gün görmüş bir Alman vardı. 
Spordan, havalardan sonra birbirimizi tanıma denemeleri sırasında benim Türk olduğumu öğrenince;
”İki senedir korktuğum için Türkiye’ye gidemiyorum. Nedir Türkiye’nin hali? O güzel ülke nasıl bu hale geldi. Erdogan’ı nasıl seçtiler? Diye sordu.
”Erdoğan’ı siz desteklediniz. Avrupa ve ABD birlikte büyütüp bu hale getirdiniz.” Diye yanıtladım.

Sağ iktidarların kapitalizmin geçerli kuralı olan sömürü ile refaha ulaşılır anlayışı ve de Demokrasi göreceli bile olsa onu da kendilerine layık görme çarpıklıkları bilinir.
AKP, iktidarını destekleyerek ” Türkiye bağırsaklarını temizliyor.” Diye kendi kamuoylarını da yanılttılar. 
Merkel, Erdoğan’ın en zor döneminde Türkiye’ye giderek seçim öncesi AKP’ye destek vermişti. 

Ya sol?
Onlarda kulvar değiştirdiler.
Yeşiller Partisi elbette solda bir parti değil.
Kurduruluş amacı da solu bölmekti.
Bakmayın şimdi AKP karşıtlığına. Zamanında AKP’ye en büyük desteği vermişlerdi.
Hatta Jamaika koalisyonunda Cem Özdemir’in dışişleri bakanlığı umuduyla hani, ”Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?” Hesabı ”Ermeni Soykırımı Tasarısını” Alman Meclisinde oylamaya getirmesi en çok AKP’ye yaradı. Hem buradaki Türk kökenli seçmenlerin oylarını hem de 
Türkiye’deki kararsız seçmenlerin oylarını da AKP’ye kazandırdı.
Özdemir bakanlık şöyle dursun, partisindeki zirveden de düşüverdi.

Sağ ve tutucu partiler AKP’ye kıyaklık yapar da SPD durur mu?
Schröder’ den beri Menajerler Partisi konumuna gelen SPD, Türkiye’deki Sosyal Demokrat Parti CHP yerine AKP ile kanka oldu.
Schröder her Türkiye’ye gittiğinde Erdoğan’ın evinde kalmayı yeğlerdi.
Başbakanlıktan sonra dolgun parayla Rusya’dan kaptığı Gaz menajerliği ile kardeş oldukları Erdoğan sayesinde yaptığı kıyakların karşılığını Türkiye’ye pahalı gaz satarak aldı. 
Erdoğan Almanya’yı Nazilikle” suçlarken CDU-CSU-SPD Koalisyonu kamuya sızdırılmış Erdoğan’ı dinleme, MİT TIR’ları ile IŞİD’e gönderilen Alman silahlarının kamuoyundan saklanması ve Erdoğan’ın, Suriyeli sığınmacıların Avrupa’ya gönderilme tehdidi karşılığı muhbirci MİT ajanlarının serbest bırakılmasında SPD’nin katkısı yadsınamaz.

SPD koltuk savaşında emanetçi başkan Martin Schulz, Başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanlığına soyununca, bakanlık yanında genel başkanlığı da kaybetti.
Gabriel, yerini korumak için kendilerini Nazilikle suçlayan AKP’li dışişleri bakanı Çavuşoğlu’nu Deniz Yücel hatırına eliyle çay servisinin medyaya servis edilmesi ve Türkiye’de Schröder’in, Erdoğan’ın sarayında, Gabriel’in Çavuşoğlu’nun yatılı kalması Deniz Yücel’i özgür kıldı ama Gabriel de kabine dışı kaldı. Türkiye’de tutuklu gazeteciler umurlarında bile değildi.

Pazar günü Frankfurt Belediye Başkanlığı seçimi vardı.
 Peter Feldmann için oy verdim.
Eğer aday Thorsten Scheafer Gümbel olsaydı oy vermeye gitmezdim.
Belediye Başkanlığı seçimlerinde bile örgütlü değil kişisel gruplaşmalarla, kişisel amaçlarla seçim çalışmaları götürülmeye çalışıldı.
Oy vermeye gittiğimde uzun zaman SPD Bölge Örgütünde birlikte Yönetim Kurulu üyesi olarak çalıştığımız Alman arkadaş bana;
”Uzun zamandır görünmüyorsun, yoksa partiyi bıraktın mı? Sorusuna;
”Hayır, ben partimi bırakmadım. Partim beni bıraktı.” Yanıtını verdim…
Hastane çıkışı siz dostlara içimi dökeyim dedim.
Yani; Sağ gözüm gibi sağ yanım yaralı…
Ama sol yanımda içimi yakıp kavuran bir ağrı var!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.