SAÇMALIK
29 Ekim 1923 tarihinde kurulan cumhuriyetimizin 92. yılını coşkuyla kutlarken, Tayyip Erdoğan 1940’lı yıllardaki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için; “Bir yanda fraklı, valsli, şampanyalı Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yapılırken, kapının hemen dışında, ayağına giyecek ayakkabı, sırtına ceket bulamayan, yarı aç yarı tok hayatını sürdürmeye çalışan bir millet, şaşkınlıkla bu manzarayı seyretmektedir” dedi.
Çok büyük paralar harcayarak, kaçak saray yaptıran Tayyip sultan, bugün ülkemizde insanların %70 kadarının açlık sınırında yaşadığını unutmuştur. Yoksulluk, açlık, sefalet kol gezerken, bugünkü israf, rüşvet ve gemicikler, cumhuriyet döneminin gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluğu olmuştur. Ancak bütün bunların hesabının, birgün yargıda sorulacağı da unutulmamalıdır.
Tayyip sultan bundan başka bir de valse takmış durumdadır. Ortaçağ karanlığından beslenenler müzikten, valsden birşey anlayamazlar. Ecdad ecdad diye övündüğü Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülaziz (1830-1876) müziğe düşkün biriydi, vals besteler ve vals dinlerdi. Kimisi vals besteliyor, kimisi para desteliyor; ecdad ve torun birbirine benzemiyor..
20 yıl önce “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” , “10 Kasım’da yaygara kopartıldı” diyen Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün 77. ölüm yıldönümü anma törenine katılarak, yine yaygaraya ortak oldu ve sap gibi durdu.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen anma töreninde konuşan Tayyip Erdoğan; “Türkiye Cumhuriyeti 92 yıllık tarihinin en büyük başarılarını son 13 yılda hayata geçirmiştir. Bu dönemde Cumhuriyetimiz en küçük bir kayıp yaşadı mı? Bunu birileri bize ispatlasın. Öyleyse artık rejim endişelerini gündemimizden çıkarmalıyız. Bunları konuşarak birbirimizi yormaya gerek yok. Uzun yıllardır bu endişeyi dile getirerek adeta ülkenin ve milletin kanını, iliğini sömüren, milleti tahkir ederek vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlerin foyası ortaya çıktı” sözleriyle, yine olanları birbirine karıştırdı.
Cumhuriyet tarihimizin 1923 ile 1938 yılları arasındaki 15 yılda yapılan büyük atılımları görmek istemeyenler, 2002 yılından sonra yapılan içi boş ve göz boyama amaçlı işleri başarı olarak yutturmak istemektedirler. Eşsiz liderimiz Atatürk’e, laik ve demokratik cumhuriyetimize düşman olanların sözlerinin inandırıcılığı yoktur. Bu çırpınışlar boşunadır, eninde sonunda yapılan tüm bu olumsuzlukların ve saçmalıkların hesabı sorulacaktır, gereği yapılacaktır.
Ne kadar baskı yapılırsa yapılsın, ulusal bayramlarda, özel günlerde ve 10 Kasım’larda Anıtkabir’e koşan vatandaşlarımızın coşkulu görüntüleri bazılarını rahatsız etmektedir. Atatürk ile bayrakla ve cumhuriyetle kavgalı olanların hırçınlıkları hiç bitmeyecektir. Çünkü bu toplum, ülkemizi emperyalist işgalden kurtaranın Mustafa Kemal Atatürk olduğunu bilmektedir. Atasına her koşulda ve her zaman sahip çıkacağını kanıtlamıştır. İşte bu kanıt, bazılarının içine korku salmaktadır. Korkunun ecele faydası yoktur, karanlık son bulacak ve aydınlık bir kez daha zafer kazanacaktır.
Suay Karaman
