0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Daha düne kadar geçen yılın şampiyonu kim diye kavga devam ederken, Avrupa’da bizi temsil eden iki futbol kulübümüzün futbol sahalarına gömülüşünü izledim! Var olma savaşı veren Türk futbolunun yok olan takımlarını görmek bizleri hiç mutlu etmedi! Acaba bizler olmayan bir şeyin kavgasını mı yapıyoruz acaba?
Avrupa Futbolunda Ülkemizi temsil eden her iki takımımızı dün gece hep beraber izledik! Gerek Trabzonspor ve gerekse Beşiktaş bana göre hayatlarının en kötü maçlarını oynadılar.

Bu her iki takımın oynadıkları futboldan kendi taraftarları da memnun kalmamışlardır zannediyorum; Hem oynanan oyun, hem de sporcu ve antrenörlerin tutum ve davranışları doğrusunu isterseniz beni hiç mi hiç memnun etmedi.
Sevgili Şenol Güneş çok sevdiğim ve de önemsediğim bir antrenör, kendisi Hollanda’da bu müsabakaya konsantre olurken İstanbul’daki Şike Mahkemesi salonundan yükselen ses, sanırım hiç hoş değildi ve kendisi ta oralarda da gerdi sanırım. Neymiş efendim geçen yıl Şanlı Urfa’da oynanan Kupa finalinde Fenerbahçe Trabzon’a yenilince Şenol Güneş Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı sazın Aziz Yıldırım’a üzülmeyin başkanım sizde şampiyon olacaksınız demiş. Allah aşkına bu tür sözlerin oynanan futbol sporunu, şikeyi ve şu anda İstanbul’da yapılan savunmaları nasıl etkiler ve de ne alakası var? Nasıl ilişkilendirilebilir anlayamıyorum. Ancak;
Beşiktaş Portekiz’de kazanmış olduğu 2-0 lık avantajla, kendi evinde rahat olacağını zannediyordu! Ancak durum böyle olmadı ve yedikleri golden sonra adeta 94 dakikanın bir an önce bitmesi için topluca duaya çıktılar sanırım bu konuda tanrılar Beşiktaş’a yardım etti.
Kısacası ben ne Beşiktaş’ı ve nede Trabzonspor’u tanıyamadım dün, aslında tanımak bir tarafa bu bizlerin yani Türk sporunun en büyük zayıf yönlerinden biri sanırım; Yüksek performans sporu; Fiziksel yeteneklerin yanı sıra Psikolojik yeteneklerinde %100 katılımı ile mümkün olan bir olgudur ama ne var ki bizler hala takımın bu yönüyle uğraşacağımıza takımlarımızın ismiyle yollara çıkıyoruz ve çoğu zaman ya yolda kalıyoruz ya da yollarda çok yaralar alıyoruz. Yani; en büyük Trabzon ya da Beşiktaş başka büyük yok lafları ile hala uyuyor ve uyutuyoruz kendimizi! Evet, Trabzonspor yolda kaldı (Bize her yer Trabzon değilmiş!) yani Avrupa defterini bu yıl ikinci kez kapattı Trabzonspor ve evine döndü ancak Beşiktaş’ın işi daha da zor çünkü böylesi önemli bir günde yönetimin tümünün istifa etmesi (bir gün sonraya bırakılamaz mıydı?) Başkanın TFF başkanlığına adaylığı Beşiktaş’tan çok daha mı önemliydi? Bunu Beşiktaşlı taraftarlara sormak gerekir. İkinci zorluğu ise artık daha da güçlü takımlarla mücadele edecek olmasıdır!
Kısacası hep söyledim ve tekrar ediyorum istikrarı yakalamak zorundayız! Buda neredeyse dibe vuran Türk futbolunu kurtarabilecek yeteneklere sahip bir TFF Yönetim Kurulu ile mümkün olabilecektir. Bu ülkede bunun üstesinden gelebilecek yeterli düzeyde bilgiye sahip çok insanımız var ve bu insanların bir araya gelerek sağlıklı çözümler üretmesi ile mümkün olacaktır! Ben buna inanıyorum.
En içten saygılarımla.