0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

REFORMMUŞ…

On dört yıldır ülkemizi yönetmeye çalışan siyasi iktidar sayesinde Türkiye kelimenin tam anlamıyla yangın yerine dönmüştür. Güneydoğu Anadolu bölgemizde yoğun bir çatışma sürmektedir, birçok kentimizde bombalı eylemler yapılmaktadır, insanlarımızı büyük korku ve endişe sarmıştır. Kilis ilimizde, Ocak ayından beri yapılan füze saldırıları sonucunda 25 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda vatandaşımız yaralanmıştır. Bugün ülke bütünlüğümüz tehlikedeyken ‘başkanlık mı olsun, partili cumhurbaşkanı mı?’ tartışmalarıyla gündem değiştirilmektedir. Ancak çok açıkça görülmektedir ki, ülke olarak belirsizliğe doğru yol almaktayız.

Son on ayda terörle mücadele ederken yaklaşık 500 asker ve polisimiz şehit olmuştur. Yaralanan ve hayatını kaybeden yüzlerce insanımız vardır, aileler acı içinde kıvranmaktadır. Her gün yeni bir eylem ile sürekli ölüm haberleri gelmektedir ve ülkemiz iç savaşa doğru sürüklenmektedir. PKK terör örgütü kent merkezlerinde bombalı eylem yapıyorsa, can alıyorsa, bunun tek sorumlusunun on dört yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarı olduğunu söylemek gerekir. 

Çünkü siyasi iktidar, teröre yardım ve yataklık etmiştir. PKK terör örgütünün militanlarının Habur sınır kapısında kahraman gibi karşılanmasını sağlamıştır. PKK terör örgütünün kent merkezlerine silah depolamasına göz yummuştur. PKK terör örgütünün istemediği vali, kaymakam ve emniyet müdürlerinin değiştirilmesi sözünü vermiştir. PKK terör örgütüyle mücadeleyi bırakıp, Oslo’da müzakere etmeye başlamıştır. PKK terör örgütüyle yapılan bu müzakere, ülkemize bugün kan, gözyaşı ve acı olarak dönmektedir. İşte bu nedenlerle siyasi iktidar suçluluğunun telaşı içinde, ülkemizin gündemini değiştirmek için, dikkatleri başka yöne çevirmek için terörün konuşulmasının önüne geçmek istemektedir.

13 Mayıs 2016 tarihinde Kocaeli Üniversitesi’nde konuşan Tayyip Erdoğan; “Bugün hamdolsun 14 yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak kadar büyük bir ülkeyiz. 79 yıllık cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımların kat be kat fazlasını yaptık. Demokraside, insan haklarında, dış politikada, sağlıkta, eğitimde çığır açan reformlar yaptık” dedi.

Sürekli cumhuriyeti eleştirerek, kendi yaptıkları yolsuzlukları, talanları, vurgunları gölgelemeye çalışan siyasi iktidar, bugün hangi insan haklarından söz etmektedir? İleri demokrasi diyerek, ileri faşizme doğru gidişin sorumlusudur. Komşularla sıfır sorun dedikleri dış politikada, herkesle kavgalı bir durumda olduğumuzdan ve yalnız kaldığımızdan haberleri yok mudur? Siyasi iktidar bugün sağlıkta parası olanın bile rahat hizmet alamadığını görmek istememektedir. Eğitim reformu dedikleri ise, laik eğitimi bırakarak, ortaçağ karanlığına dönmektir. Tayyip Erdoğan’ın “çığır açan reformlar” sözü gerçeği yansıtmamaktadır. Ülkemizin önde gelen gündemini terör, talan, yalan, yolsuzluk, yoksulluk, açlık ve işsizlik oluşturmaktadır; çığır açan reformlar sadece masaldır.

Bir kişinin diktatörlük hevesi sayesinde siyasetin tükendiği, yasama, yürütme ve yargı kurumlarının işlevsiz konuma getirildiği günümüzde, büyük bir felakete sürüklendiğimizin bilinmesi gerekir. Muhalefetin sessiz kaldığı, hatta siyasi iktidara destek olduğu ve demokratik kitle örgütlerinin başkalaştırıldığı bir ülkede, güvenlikten, huzurdan ve mutluluktan söz etmek olanaksızdır. 

Bu topraklarda yaşayan herkes şunu bilmelidir; bugün bizi yönetmeye çalışan emperyalizmin maşası olan ve cumhuriyetimizin kurucu ideolojisiyle sorunu bulunan siyasi iktidar gönderilmeden, yaşadığımız bu felaket süreci sona ermez. Bütün bu olanlara karşın halen bu siyasi iktidara katlanırsak, ülkemizin bölünmesine, iç savaşa sürüklenmesine ve her gün şehit haberleri gelmesine doğru hızlı bir şekilde yol alırız.  Aldığımız her nefesin, bu topraklar için yaşamlarını feda edenlerin verdikleri son nefes sayesinde olduğunu unutmamalıyız.

Suay Karaman