REFORM GÜNÜ

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Birçok küçük insan, birçok küçük mekânda, küçücük adımlarla yürürken, dünyanın yüzünü değiştirebilir. (Bir Afrika atasözü)

 
Her yıl Ekim ayının son günü Almanya Protestan kiliseleri tarafından Reform Günü anılır. Bu okullarda konu olarak işlenir. 2017 yılında 500’üncü yıl dönümünde oldukça geniş, zengin anma etkinlikleri hazırlıkları daha şimdiden başladı.
 
Öğrenciler okulda öğrendiklerini evde konuşabilmelidir. Birlikte yaşadığımız Hristiyan toplumunu daha yakından anlayıp tarihini iyi öğreniriz. Böylece Avrupa’nın lâik devlet idaresine gelişinden örnek alınabilir.
Dr. Martin Luther’in reformu ile ilgili iman konusunu uzman, ilâhiyat konularını işleyen köşe yazarı Rüştü Kam’a bırakıyorum.
Ben bu yazımda her ne kadar Türkiye’de olay ve haberlerin çok değiştiği, ilginç, hızlı ve şaşırtıcı olsa da, içinde yaşadığımız toplumda cereyan eden olayları gözden kaçırmadan dengelemeye çalışacağım. Reformu sosyal ve kültürel anlamda açıklamak istiyorum.
Hıristiyan âleminde çok büyük reformlara imza atmış olan bu yazar ve ilâhiyatçının Türkler ve Yahudiler üzerinde söylediği negatif sözler, tarihte zaman zaman kötü niyetliler tarafından kullanıldığını peşinen söylemek gerek.
Yetmiş yıllarında Türk çocuklarını park ve sokaklardan toplayıp Berlin-Spandau ilçesinde Almanca öğretip, ev ödevlerinde yardım eden Luther Cemaati’ydi. Olumlu sosyal çalışmalar sayesinde mahalledeki sorunlar ilçeyi idare edenlere ulaştırıldı. Neticede kadın ve genç evleri, çocukların ev ödevlerine yardım amacı ile yuvalar açıldı. Sosyal çalışmalar gelişince kurslar yetişkinleri içine alarak Yüksek Halk Okuluna taşındı.
Dr. Martin Luther’in reformlarından bir bölümünü böylece tanımış oldum, uygulayarak deneyerek. Bu sosyal ve kültürel çalışmalar dedem Galip Hoca’nın bana öğrettiği güler yüzlü İslam inancına ters düşmüyordu. Dinler arası diyaloğa o zaman başlamıştım. Berlin’de ilk folklor ve Türk klâsik müzik konseri Luther Kilise ‘sinde yapıldığında yıl 1973’ü gösteriyordu.
Kilise yalnız dua etmek için kullanılmıyor. İleriki yıllarda batı müziği konserleri izleme fırsatı bulmuştum.
Papaz ve diğer din adamları cennetin anahtarını satarak, günahlarından kurtulan kulları Allah ile aldatmaktan kurtarmıştı. Ölümle günahlar affediliyordu. Çocuklar Tanrı ve cehennem korkusu olmadan yetiştiriliyordu.
 
Katoliklerin alışa gelmiş dini gelenek ve göreneklerini değiştirmek 1500 yıllarında ölümü göze almaktı. Aşamalar bugün anlattığımız gibi kolay gelişmedi.
Kutsal kitap İncil’i Latinceden Almancaya çevirmesi bilgi gücünü elde tutmak isteyen, devleti idare edenlerin işine gelmedi. Anlamayan duyduklarına göre emirlere itaat ederse halkı idare etmek kolay olacaktı. Kendisi okur anlarsa müminler söylenen yalanları kavrayacaklardı. Halkın anlayacağı dini inancı halka indirdi. O zamana kadar bilgi elite bir grubun elinde tutuluyordu.
Luther Cemiyeti etkinliklerinde kadın erkek birlikte yapılır, kadınlar öcü gibi ayrılmaz. Açtıkları yuvalarda Müslüman çocukları mutlu olurlar. Orada hâlâ iyi insanlık ilişkileri vardır. Hastanelerinde ayrı bir din ve inancı olan insanlara ayrımcı davranılmaz.
Martin Luther’i kendisine örnek alanlar gönüllü sosyal ve kültürel organizelerde tüm dünyada görev alırlar.
Elimdeki Protestan Magazin dergisinden bir kaç sayı, bunu daha iyi anlatır.
 
300.000 kadın ve erkek birlikte kilise korolarında şarkı söylüyor. 26 milyon kadın ve erkek sosyal ve kültürel organizelerde gönüllü çalışıyorlar. Didim’de bazı kötü niyetli insanların sorduğu gibi, acaba ne çıkarı var denmiyor. 43.000 Protestan okuluna 168.000 öğrenci gidiyor. Tarihte kızların ilk okuma yazma öğrendikleri okullar bu okullardı.
Martin Luther, kendisi evlenerek Katolik inancın din adamlarına evlenme yasağına karşı koydu. O bir isyankârdı. Felsefe yönünü Felsefe hocamız Dr. Ufuk Yaltıraklı’nın işlemesi için önünde daha zaman var. Bir kişi hayır derse, küçük adımlarla başlarsa ne büyük işler olabilir.
Keşke Gezi Olaylarına Türkiye’de böyle olumlu yönden bakılsaydı. Almanya’da 21.000 kilise Protestanlara ait. Bu kiliselerin iç döşemesi sade olup her türlü şatafattan uzaktır. Var olan kiliseler kullanılır, hiç yeni bir kilise yapıldığını duymadım. Tam tersine Luther Kilisesi’nin üst kat bölümlerine evsiz sokakta yaşayanlar için odalar inşa edildi. Aşağı yukarı İncil’in tercümesinde 400.000 kelime kullanıldığı tahmin ediliyor. Yardıma muhtaç olan insanlara yardım edenler vicdanen kendilerini rahat hissederler. Var olma prensibi sağlamlaştırılır.
 
Yerküremizin iklim değişikliğine, ısınmasına karşı güneş enerjisini yayan, eko sistemi ile pamuktan başka bitkisel madde ile tekstil elde eden iki kadın gönüllü olarak başladıkları iş için ödülü Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un elinden aldılar. Gönüllü başladıkları işlerde birçok insana ekmek kapısı, işyeri açıldı.
Protestanlar dini inancı günlük hayatına taşıyorlar. Kendi içine kapanmayan diğer göçmenler bunu yakından takip ederler. 100 çeşit inanç gruplarına diyalog kapısını açıyorlar. Almanya Futbol Milli Takım kalecisi Philipp Lahm Afrika’da futbol karşılaşmalardan önce vakıf kurarak, küçük yaşta çalışan Afrikalı çocuklara tatil yapma, yani yılda bir kaç hafta çocuk olabilme şansı vermiştir.
 
Daha o zaman savaşa hayır diyen Dr. Martin Luther Barış üzerine çok yazılar yazdı, savaşa karşı büyükleri uyardı, bilinçsiz itaat edenleri aydınlattı.
Biz de Müslümanlar olarak bundan dersler çıkarabiliriz. Henüz okumadım, önümde Prof. Dr. Nuri Yaşar Öztürk’ün Allah İle Aldatmak kitabı duruyor.
 
“Bizim peygamberimiz Arapça konuşan bir topluma gönderildiği için Kuran’da doğal olarak Arapça inmiştir. Bu Arap dilinin kutsallığı falan demek değildir. Bunu dayattılar asırlarca bizlere. Şimdi öyle bir yere geldi ki Allah Arapça haricinde bir dil bilmiyor mu?”
“Galata şantiyesinde Almanlarla çalışırken şöyle bir sohbet olmuştu: Onlar kendi aralarında konuşurken, yahu Allah sadece Latince mi biliyor, dediler. Ben lâfa karıştım, hayır yanılıyorsunuz birde Arapçası var, dedim …” (Yaşar Nuri Öztürk)
 
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Bu yazıyı yazarken faydalandığım dergi:
Chrismon spezial, Das Evangelische Magazin zum Reformationstag am 31. Oktober 2013.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.