PROVAKATÖR

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

PROVAKATÖR

Türk Dil Kurumu’nun 7. Baskı Türkçe Sözlüğüne ve Büyük Larousse’a baktım.
Larousse’ta  „provokatör“ün karşısında şu açıklama var:
Bir örgüte, bir mitinge, bir gösteriye katılanları, kendilerine zararı dokunacak eylemlerde bulunmaya ya da bir görüş belirtmeye itmek amacıyla sızan kimse, kışkırtıcı
Türkçe Sözlük provokatör için:
„Kışkırtma“ diyor. O kadar.
Provokatör  ne yapar?
Provokasyon!
Provokasyon da „kışkırtma“ anlamına geliyor dilimizde.
Birini ya da birilerini kışkırtacaksın. Onu suç sayılacak bir eyleme iteceksin. Onu kışkırtacak eylemlerde bulunacak, sözler söyleyeceksin. Siz buna, “Sloganlar atacaksın.” da diyebilirsiniz.
İşte o zaman provokatör oluyorsun. Yaptığına da provokasyon deniliyor.
Ayrıntıya dikkat!
Provokasyona ve provokatöre provoke edilmeye hazır kişi ya da kişiler olacak ortada. Salacaksın o zaman provakötörü aralarına. Provoke edecek onları. Sen de muradına ereceksin.
Kobani’de yaşanan savaş, yanan ateş yurdumuzda bu provokatörlerin ekmeğine yağ sürdü. Onları kullananlar durumdan vazife çıkarmakta saniye gecikmediler ve saldılar provokatörlerini çayıra. Sonunda durumu tam kavrayamayan halkımı Mevla’m koruya.
Fırsat kollayanlar; “İşte tam sırası! Ülkede iç savaş çıkarmak için bundan daha elverişli fırsat olmaz!“ dediler ve saldılar kışkırtıcılarını halkın arasına.
Onlar; yurttaşlarımızı bugün için ötekileştirmediler mi zaten?
Onları birbirlerinin düşmanlarıymış gibi işlemediler mi bugüne değin?
Geleceklerini ve sürekliliklerini gerginlikte aramadılar mı?
Toplumu her an patlamaya hazır bir bomba konumuna bunlar getirmediler mi?
Provokasyon mu yaşananların sorumlusu, provokatör mü?
Yoksa provokatörü bugünler için hazırda tutanlar mı sorumluları olan bitenin?
Ne kadar çabuk başladı ve akıl almaz boyutlara ulaştı kaos!
Toplum bu denli hazır olmasaydı olay bu hızla yayılabilir, bu boyutlara ulaşabilir miydi?
Ona biat etmeyen herkesi düşman sayan, onlardan nefret diliyle söz eden birinin cumhurbaşkanı olduğu, olabildiği bir ülkede bu yaşananlar şaşırtmasınlar bizi.
Böyle yönetilen ülkelerde küçük bir kıvılcım ortalığı kan gölüne çevirir.
Uzlaşı yerine biatı yeğlersen, senden olmayanı düşman sayarsan, nefret dilini anadilin yaparsan, muhalefeti yok sayarsan, basını baskı altına alırsan, insanları inananlar ve inanmayanlar olarak ortalarından ikiye ayırırsan, Türk’ü Kürt’e,  Kürt’ü Türk’e karşı konuma getirirsen, mezhep ayrılığı izlediğin politikalardan biri olursa, bir mezhebi öteki mezhebe üstün tutarsan, kendi mezhebinden olana  „bizimkiler“ , senin mezhebinden olmayana „ötekiler“ dersen çıkar provokatör ortalık yere, istediği yere götürür o bilinçsiz sürüyü.
AKP’li Türk’ü CHP’li Türk’ten ayırırsan, , Hak-Parcı Kürt’ü HDP’li Kürt’le bir tutmazsan, onları birbirine düşman edersen, bu insanlar kendilerinden olmayanı linç ederek katledecek denli canileşirlerse sana artık ellerini ovuşturmak kalır. O kanlı ellerini ovuştura ovuştura salarsın kışkırtıcılarını göreve.
“ İti ite kırdırmak“ denir Türkçede buna.
Aslında en tehlikeli provokatör kim biliyor musun?
Sensin! Sen!
Ülkeyi tapulu arazisi sanan sen!
O çok inandığın Allah ıslah etsin seni!
Islah olasın ki; düşesin yakasından yurdumun ve yurdumun insanının.
Olmayacak duaya “Amin!” de denmez ya! Hadi neyse…

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.