POLAT ALEMDAR VE SANAL İNTİKAMLARIMIZ

ABONE OL
18:58 - 01/10/2020 18:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yıllar önce okulla birlikte Dachau’daki Nazi esir toplama kampını ziyaret etmiştik. Orada zamanında Musevilere yapılanları gördükten sonra Münih’e dönmek üzere metroya bindiğimizde, metrodaki tüm yaşlı Almanlara nefretle bakıp içimden “mutlaka siz de birkaç Musevi’nin canına kıymışsınızdır” diye düşünmüştüm. Tabii bu o anki duygusal durumdan kaynaklanan bir nefretti. Merakla beklenen “Kurtlar vadisi-Filistin” filmini seyrettim.

Aslında filmin konusal olarak kalitesi beklentilerimin de altındaydı, baştan sona kuru gürültüydü, ama aklıma ilk gelen bu filmden çıkan gençlerin kafasında ki düşüncelerdi. Acaba onlar da sinemadan çıktıktan sonra etraftakilere bakıp “acaba bu da o zalim Musevilerden midir” diye düşündüler diye merak ettim. Çünkü, sadece para kazanmak amacıyla yapılmış bu bir Musevi düşmanlığı saçan filmin gençlere bu duyguyu yaşatması büyük olasılık.

Televizyondaki “Kurtlar vadisi” serisini ilk bölümünden beri genelde severek izliyorum, ama bu film, ilk filmde olduğu gibi sadece ticari amaçla milli duyguları sömürmek amacıyla yapılmış. İlk filmde sözüm ona askerlerimize çuval geçirme olayının intikamını aldık, bu filmle de Mavi Marmara olayının… Nedense sadece sanal olarak intikamımızı alıyoruz ama gerçekte, şanlı askerlerimize çuval geçirip, kelepçe takan Amerikalı askerlerin komutanı Albay William Mayville’yi Ankara’da boynu bükük ağırladık, Mavi Marmara konusunda da İsrail bırak özür dilemeyi bizi suçlu bile çıkardı, bir şey yapamadık.
Ülkemizde nedense ters giden her şeyin suçlusu “iç ve dış mihraklar”, “Siyonistler” ve de “Masonlardır”. Koca imparatorluğu elimizden kaybettik hala hiç kendimizde suç aramak aklımıza gelmez. Davos’da “one moment” şovu yapan Başbakan Erdoğan bile dayanamadı, geçenlerde “Cumhuriyet tarihinde hep suçu Batı’ya attılar. Siyonistler şöyle yaptı, böyle yaptı. Sen ne yaptın? Gardını alsana. Sen adam değil misin? Senin gardın düşmüş. O geldi vurdu, bu geldi vurdu” dedi.

Filmlerle ırkçı düşmanlıklar yaratarak, işi Polat Alemdar’a bırakarak, alınan sanal intikamlardan vazgeçip, şapkamızı önümüze koyarak öz eleştiri yapmalıyız. Artık ünümüzün koşulları neyi gerektiriyorsa, Dünya politikasında diplomatik ağırlığımızı koymalıyız. Bu da Rusça konuşan 5,5 milyonluk Kırgızistan’a 21 Milyon Dolar bağışlamakla değil, taviz vermeden KKTC’yi tanıtabilmekle veya 1,5 Milyon Ermeni’yi yok etmediğimizi Dünyaya ikna edebilmekle başlar…

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.