PARALEL TOPLUM

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Almanya’da göçmenler, özellikle de Müslüman Türkler, her seçim döneminde politik malzeme olarak kullanılmaya devam ediyor.

Bu şunu gösterir..! Sokaktaki sade Alman vatandaşı için, İslamiyet, Müslümanlar, Türkler ve Türkiye aleyhine, direkt veya ima yolu ile söylenen her olumsuz söz, siyaseten prim yapıyor, oy getiriyor. Demek ki sade Alman vatandaşı, yukarıda anılan kişi, ülke ve kavramlara karşı olumsuz. İslamiyet’e karşı olumsuz. Müslümanlara karşı olumsuz… Türklere karşı olumsuz… Türkiye’ye karşı olumsuz… Ama aynı sade Alman vatandaşı, Türkiye kökenli Müslüman Türklere dönüp ” Entegre olmalısın..! ” diyor. İşte; politikacıların ağızlarından düşürmedikleri Entegrasyon ” değiminin samimiyetsizliği de buradan kaynaklanıyor.
Çünkü sokaktaki sade Alman vatandaşı, yukarıda belirtilen kavaramlar aleyhinde söz söyleyen, görüş bildiren politikacılara oyunu verecek kadar bu kavramlara karşı ise, bu kavramları bünyesinde barındıran, Türkiye kökenli Müslüman Türkleri nasıl içine kabul edecek..? O zaman bu insanlar da, haklı olarak işin ” Entegrasyon ” denen sihirli sözcükle başlayıp ” Asimilasyon ” denen felakete giden bir süreç olmasından şüphe ediyorlar, korkuyorlar… Haksızlar mı..?
Klişelerle konuşan, bu klişelerin içinde ne var diye sorma zahmetinde bulunmayan bir toplum olan Alman toplumuna seslenen Alman politikacıları da, toplumun bu özelliklerini bildikleri için ha babam klişe üretiyorlar… Nasıl olsa, nedir bu, içinde ne var, ne denilmek isteniyor diye araştıran olmayacak, öyleyse salla gitsin, yeter ki dil pelesenkine uysun ve kulağa hoş gelsin… En son moda ” Paralel Toplum “..! Şimdi şu değimi bir açalım..! Paralel, geometride, başlangıç, süreç ve sonsuza kadar bir birine eşit mesafede uzanan doğru çizgilere denir. Yani; bu çizgilerden birisi Alman toplumu ise diğeri yabancı kökenli göçmenler, daha doğrusu Müslüman Türkler. Paralel toplum olmasın deniliyor… Neden..? Adam üçüncü nesil… Burada doğmuş, büyümüş, okumuş, meslek okulunu veya üniversiteyi bitirmiş, mesleğinde çalışıyor, ailesini kurmuş, yaşıyor. Ama bir Alman gibi yaşamıyor. İşinden çıktıktan sonra Türk bakkalından alış veriş yapıyor, evinde karısının pişirdiği Türk yemeklerini yiyor, genelde Türk, zaman, zaman da Alman televizyonlarını seyrediyor, çocukları ile genelde Türkçe, zaman, zaman da Almanca konuşuyor, gerek görürse, canı isterse, evinde namazını kılıyor ve ertesi günü kalkıp işine gidiyor. Hafta sonları, gündüzleri Türk kahvesine gidiyor, Türk arkadaşları ile sohbet ediyor, akşamları, ya bir aile ziyareti veya bir Türk düğünü, nişanı gibi toplantılara gidiyor.
Ama Alman arkadaşları gibi bu ülkenin Anayasasına saygılı, kanunlarına saygılı, aynı Alman arkadaşı kadar vergi ödüyor, onun kadar üretiyor, onun kadar tüketiyor. Ama onun gibi akşamları evinde Alman yemekleri yemiyor, Alman televizyonları seyretmiyor, çocukları ile sadece Almanca konuşmuyor, hafta sonları birahaneye gitmiyor, Pazar sabahları kiliseye gitmiyor. Yani; ne kişilere ne de topluma bir zararı var… Sadece; Bir Alman gibi değil, bir Türk gibi yaşıyor, yaşam tercihi bu ve hepsi de bu… Ama bu insanlar bile ” Paralel Toplum ” oluşturmakla suçlanıyorlar. Bu klişe sözleri ağızlarından düşürmeyen politikacılara sormak gerekir. ” Sizce; çok eleştirdiğiniz bu paralel toplumun alternatifi ne..? “
Bu soruya verecekleri cevabı çok merak ediyorum. Çünkü ; ” Onlarda bir Alman gibi yaşasınlar ” derse, kafasının gizli çekmecelerinde özenle sakladığı ve hep ” Entegrasyon ” paravanı ardına gizlediği ama asıl amacı olan ” Asimilasyonu ” deşifre etmiş olacak. Lafı ağzında gevelemekten, konuyu saptırmaktan, çok kötü örnekleri, sanki geneli böyleymiş gibi gösterme çabalarından başka hiç bir şey söyleyemeyecek. Nedeni çok açık. Ortaya atıp tartıştıkları bu ” Paralel Toplum ” kavramının içi boş ve sadece oy toplamayı amaçlayan popülist bir ” Klişe “… Başka hiç bir şey değil..!
Bir birilerine hiç bir zararı dokunmayan bu insanları dillerine dolayarak, yaşam biçimlerinden dolayı eleştiren politikacılara sorsak…
” Paralel toplumu eleştiriyorsunuz ama, ya bu iki toplum paralel toplum değil de, çakışan toplum olsalardı, sizce daha mı iyi olurdu..? ” Öyle ya… Paralel nasıl bir geometrik değim ise çapraz da öyle… Eğer günün birinde, özü, sözü bir, cesur bir politikacı çıkar ve açıkça ” Bizim hedefimiz asimilasyon. Onun için paralel toplumu eleştiriyoruz ve bu çizgilerin üst üste gelmesini istiyoruz.” derse, o zaman da ona şu kritik soruyu sormak gerekir.
” Sayın politikacı. Bu iki çizginin üst üste gelmesini arzuluyorsunuz ama bu çizgiler üst üste gelince, altta kalacak çizgi hangi çizgi olacak.
Kalın sağlıcakla efendim…
  
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.