OYUN, ŞİDDETTE VE ÖLÜM!

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Nasıl olurda bir meşin yuvarlak ve onun peşinde koşan insanlar dünyanın neresinde olursa olsun böylesine gündemde kalabiliyor? Bazen anlayabilmek mümkün değil gibi geliyor bana! Futbolda son zamanlarda yaşananlar, bir Oyun olan Futbolun zaman zaman Oyun olmaktan çıkıp adeta bir savaşa dönüşe bilmesi an meselesi olmaktadır! Brezilyada bir diskotekte dans ederek oynarken ölenlerle, Mısırda bir stadyumda ya da stadyum dışında spor uğruna futbol uğruna ölenler arasındaki bağlantıyı beynimde kurmaya çalışıyorum!

Özellikle bu son günlerde Brezilyada Diskotekte 200 kişinin üstünde ölen çocuklarla ilgili inanılmaz ihmali acaba doğanın şiddetimi? Futbolda Şiddetin ve acının en son örneği olan; Mısır’ın Port Said şehrinde 1 Şubat’ta oynanan maç sonrası takımların taraftarları arasında şiddet olaylarıdır, Port Said’in El – Masry ve Kahire’nin El – Ahly takımlarının iki farklı siyasi görüşün takımları olarak tanınmaktadır, bu iki Takım’ın taraftarları arasında çıkan çatışmada maalesef 74 kişi ölmüş ve Olaylar sonrası Kahire’de de karışıklıklar yaşanmış ve 16 kişi de burada ölmüştü evet şaka değil değerli okurlarım bu duruma üzülmemek mümkün değildir. Mısır mahkemesi, Port Said’de geçtiğimiz yıl Şubat’ta yaşanan şiddet olayları ile ilgili görülen davada 21 kişi hakkında kararını açıkladı, Mahkeme, 21 kişiye ölüm cezası verildiğini duyurdu ve aynı davada yargılanan 52 kişi hakkında ise kararın 9 Mayıs’ta verileceği kaydedildi.

Tabii bu acının büyüklüğü ve etkisi hiç kuşkusuz hani ‘’Ateş Düştüğü Yeri Yakar” misali direk ilgili insanları daha da çok yakıp kavurmuştur. Şimdi soruyorum herkese acaba değer miydi? Kuşkusuz değmezdi! Ama olanlar oldu ve ülkemizde de bu kadar olmasa da benzeri denemeler yapılmaktadır bu nedenle yetkililere bir kez daha buradan hatırlatmakta yarar görmekteyim ok yaydan çıkmadan önce önlemini alınmalıdır!

Şimdi ben siz değerli okurlarımı futbolda yaşanan bunca şiddet, acı ve ölümden alıp başka bir dünyaya götürmek istiyorum. Biz Spor Bilimcileri Oyun’u; sade ve saf bir görüntüsü ile bebeklerin emekleme dönemlerinden itibaren başlayıp, çocukluk dönemlerinin sonuna kadar, su ve ekmek kadar gerekli ve en az onlar kadar da karşılanması gereken önemli bir ihtiyaç olduğunu düşünüyor ve söylüyoruz. Nitekim; Bilim adamı John Dewey oyunu; “Bireylerin kendilerinin dışında her hangi bir sonuç elde etmeye yönelmeden yerine getirilen bilinçsiz eylemlerdir.

Huizinga ise “Oyun belirli bir zaman ve belirli bir ortam içersinde isteyerek ve başlayıcı kurallara uyarak yapılan faaliyetlerdir.” Gulick ise” Yapılması istenilenin yapılmasıdır”. Patrick’e göre ise “Özgürce ve kendiliğinden yapılan iç ve dış bir zorlama altında yapılmayan sosyal bir etkinliktir oyun” diye tanımlar.
Çünkü ‘’Çocuğun Dünyası Hareket Dünyasıdır ve dolayısı ile Oyun Dünyasıdır”. Oyun aracılığı ile Çocuk; Kendi yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlar, paylaşma duygusunu geliştirir, kendi vücudu ile yapabileceklerini ve yapamayacaklarını ölçer biçer neyi ne kadar yapabileceğine karar verir, başkalarının haklarına saygılı olmayı öğrenir, kurallara ve zamana uymayı öğrenir, yeni buluşlar yeni deneyimler kazanır ve en önemlisi de tüm bunlara bağlı olarak Demokratikleşme ve saygı duyma kavramını da geliştirir. Kısacası ve işin en güzeli tüm bunları farkında olmadan elde eder.
Biz büyükler ve özellikle Anne-Babalar, çocuklarımızın toplumda sağlıklı birer birey olabilmesi için yukarıda saydığımız önemli parametrelerin sahibi olmasını istemiyor muyuz? Hiç kuşkusuz her anne ve baba çocuğunun böyle yetişmesini ister, arzular ve bu doğrultuda çaba sarf eder. Ama ne var ki saf ve tertemiz olan oyun kavramı, zaman geçtikçe farklılaşarak günümüzde farklı boyutlarda kullanılmaya başlar; ‘’Bana oyun yapma! Oyunun alasını görürsün!” ya da, ‘’Oyununu çözdüm buna karşı bir oyun yapayım da gör!” buna benzer, arkasında gizil şeylerin yattığı imajını veren ve artık günümüzde sıkça kullanılan bir şekle dönüştüğünü hep biliriz! Ve hatta o ülkenin yöneticileri bu doğrultuda çocuklar için onların gelişimi için daha çok şey yapmalılar! Her aileye 5 çocuk yap demekle olmuyor! Öncelikle; Çocukların gerek fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel ve gerekse duygusal açıdan gelişebilecekleri mekânlar ve ekonomik çözümleri üretmelisiniz ki sağlıklı nesiller yetiştirebilirsiniz, böyle bir odada 5 çocuğu balık istifi gibi bir yatakta yatırarak, yeşil alanları yok ederek, çocuklara oyun alanlarını kısıtlayarak sağlıklı nesiller yetiştiremezsiniz!
Oyun kavramı aslında doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir ve zaman içerisinde oyunun değişik boyutları ile içselleşen biz büyüklerin oyunu da yukarıda olduğu gibi farklılaştırmaktayız ve bunu kendi çocuklarımız tarafından yanlış algılanmasına göz yumuyoruz! İşte asıl sorun burada yatmaktadır!
Son haftalarda ülkemiz futbolunda yaşanan iki olaya da değinmeden geçemeyeceğim, aslında bu her iki olayı da etik açıdan değerlendirmekte yarar vardır diye düşünüyorum! Birincisi Trabzon Sporun Teknik Direktörü sevgili Şenol Güneş ve onun davranışı ki! Şenol Güneş efendiliği eğitimi kültürü ve dürüstlüğü her zaman örnek bir davranış sergileyerek gündemimizde kalmayı başarmıştır ve istifası açıklamalarına bakınca son derece Etik bir yaklaşım sergilemiştir. Diğer kişi ise; Bursa sporu ilk kez Türkiye Şampiyon olmasını sağlayan ve Futbolun Anadolu’da da oynanabileceğini kanıtlayan Ertuğrul Sağlam’ın istifasıdır. Her iki “Teknik adam genel olarak Türkiye’nin yetiştirdiği önemli iki spor adamıdır ve son oynadıkları maçlarını dış sahalarda oynadılar, ikisi de ligin alt taraflarında yer alan iki takıma karşı farklı yenilgiler aldılar ve istifa gerekçelerinde de; özet olarak başında bulundukları Takımlarının daha da fazla zarar görmemesi dileğinde bulunarak ayrıldılar, ülke futbolumuzun bu iki teknik elemana her zaman ihtiyacı olacaktır ve bu örnek davranışlarından dolayı her ikisini kutluyor onlara gelecek yaşamlarında başarılar diliyorum.
Saygılarımla.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.