OUR BOYS

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Gazeteler ve TV’ler; iktidarın örtülü sivil darbesinin acımasız lincine muhatap..
Gelen telefon ve e-maillerde de duyarlı vatandaşlar şunu diyor; Bugün yapılanlar ne nereye gidiyoruz, Türk Devleti tasfiye mi ediliyor?

Tarih boyunca Türk devletini kimse tasfiye edemedi ki şimdi ki üç beş şarlatan tasfiye etsin diye cevap veriyorum..

Toplum ikiye ayırmak için iç ve dış ihanet şebekeleri plan üzerine plan yapıyor. İşbirlikçiler, devşirilmiş aydınlar, din istismarcıları,olabildiğince bu süreçte yer alıyor.

Bakın; tarihte yaşanan olaylar da kişilerde ve yer zamanlarda belki farklılık var ama sonuçlarda farklılık yok..Son dönmelerde biri sivil destekli haki elbiseli askerle yapılan darbe, diğeri yani şimdi yapılan ise; din şemsiyesi altında devletin ve milletin ortak değerlerini sarsmak amacıyla sivil unsurlarca yapılıyor..

Her ikisi de derin dünya devletinin dış ve iç merkezlerince alınan kararlar doğrultusunda ABD’nin planlaması ile yürütülen operasyonlar.

Her ikisi de; ABD, AB ve Vatikan’ın our boys’ları ile Türk Milleti’nin kendi kimliği ile hareketini önleyen uygulamalardır..

Bugün Musa’nın çocukları, İslamcı sahte kimlikleri ile iktidarda ama Türkler habersiz.
Peygamber İbrahim’in oğlu İshak’tan olma çocukları Yahudiler ile diğer oğlu İsmail’den olma çocukları Araplar arası çatışma sürüyor. İngiliz ve Fransız yönetimini, Türklerin 400 yıllık huzur veren yönetimine tercih eden Filistinliler için bu ağıtları, feryatları kim neden niçin organize ediyor. Türk Milleti ile bağı bağlantısı ne?

Bakın saf ve temiz insani değerlerle dolu Türk Milleti’nin kültürü nasıl tersyüz ediliyor?

Deniliyor ki:
Suya sabuna dokunma çocuğum Pis ol!… Nasıl olsa bütün renkler kirleniyor…
Soldan sağa, dincisinden ateistine, suya sabuna dokunma çocuğum, İşbirlikçi ol!..
Vatan dedikleri ne ki? Ne ki bağımsızlık dedikleri?…
Sen poponu kurtarmaya bak; suya sabuna dokunma çocuğum, AB, ABD Mandacısı ol!..
Türk Milleti kim ki çocuğum, takıl, BOP truva atı münafıkların peşine, Vatikan Müslümanı ol!..
Tür kimliği ne ki, takıl dinlerarası diyalogculara, medeniyet ittifakçılarına, İbrahimi dinler projesine, dünyevi saltanatını yaşa!
Suya sabuna dokunma çocuğum sus !..
Bak abilerine, ablalarına, hocalarına; Onlar gibi dönek ol !…
Sat geçmişini, kirala beynini, aç bacaklarını yüreğinin, emperyalizmin demokratı ol!…

Milli ordu out, our boys in trendi yakala çocuğum, rahat yaşa!!..
Gelsin Arap dolarları, Soros paracıkları, gelsin AB hibeleri, vizyon sahibi sivil toplumcu ol!

AYDIN olmak pek ucuz memlekette, alırsın AB, ABD, Vatikan emperyalizmini ve işbirlikçilerini arkana; yüklenirsin BOP engeli milli kimliğe…
Yürü ya kulum ondan sonra…
Bir aldın mı küresel rüzgarı kanatlarına; gelsin para, şöhret, gelsin mevki, güç, fasarya…
Gelsin, BOP demokrasisi kahramanlığı, gelsin İnsani yardım kahramanlığı peşisıra…

Suya sabuna dokunma çocuğum, Bak yüksek mi yüksek çıkarları savunanlar nasılsa var…
Sudan sabundan uzak dur çocuğum, İşbirlikçilerin hışmına uğrama…
Suya sabuna dokunma çocuğum, Telef olursun Türk Milleti ve Türk Devleti’nin varlığı ve bekası uğrunda….

Evet; Ermeni, Rum, Yahudi dönmeleri ülke sathı mahallinde cirit atıyor.
Yeri geliyor hepimiz Ermeniyiz diyorlar, yeri geliyor hepimiz Rumuz diyorlar yeri geliyor hepimiz Filistinliyiz diyorlar. Ama bir türlü hepimiz TÜRKÜZ demiyorlar, diyemiyorlar

Saf Türk Milleti’nin inançları ile oynayarak ülkeyi yönetiyorlar.
Kine, nefrete, saptırmaya, kandırmaya, ayırımcılık, bölücülük kokan tanımlamalarla yorum ve analiz yapıyorlar. Osmanlının son dönemini yaşıyoruz. O dönemde de Gayrimüslimler etnik unsurlar; özgürlükte özgürlük diyorlardı. Kinleri, nefretlerini kusuyorlar, yabancılarla işbirliği yapıyorlardı..Türklüğe ihanet edilen yerler onarılıyor, ibadete açılıyor.

Bu ülke, bu devlet; milletvekili yapmış. O ettiği yemine bile sadık değil. Utanmadan sıkılmadan milletin vekilliği yerine nefretini kinini kusacağı her ortamda konuşuyor.

Akademisyen desen bir tane eser üretmeden, aldığı unvanla ahkam kesmeye devam ediyor.
Gazeteci desen meslek etiğini bir tarafa bırakmış. Halkın doğru tarafsız gerçek bilgi edinmesi yerine, birilerinin sözcülüğüne soyunmuş kaleminden kin ve nefret damlıyor. Meslek etiği falan dinlediği yok. Sonrada ben gazeteciyim diye ortalıkta dolaşıyorlar.

Günün Sözü: Düşünmeye zaman ayır, kendine gelirsin.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.