ÖSYM’NİN GÜNAHLARI AFFEDİLECEK GİBİ DEĞİL

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ÖSYM, iktidarın güdümüne girdikten sonra yaptığı tüm sınavlarda neredeyse şaibe var. İşi yalnızca sınav yapmak olan bir kurum, doğru düzgün bir sınav yapamıyorsa yöneticileri neden koltuklarında oturur hala?
Sınav yolsuzlukları ilk kez, 26 Ağustos 2007’de yapılan Polis Meslek Yüksek Okulu sınavıyla başladı. Adana’da Kemal Serhadlı Polis Yüksek Okulu’nda sınava giren bir aday, elindeki kopya kâğıdında bulunan yanıtları, yanıt kâğıdına geçirirken yakalandı. Başlatılan soruşturma sonucu adayın soruları para karşılığında aldığı saptandı. Anlayacağınız polis adayı, mesleğe başlarken rüşvet vererek sınav kazanmış olacaktı. Ne kadar yazık değil mi?

KPSS’de yapılan soru sızdırma olayı dillere destan. Hileli sınavda tüm soruları yanıtlayanlar, hilesiz sınavda nal topladılar. Binlerce kişi mağdur oldu, ama yöneticiler mağrur ve mamur.
2011 YGS’de şifreli yanıt anahtarı ortalığı karıştırdı. Artvinli bir avukatın çözdüğü şifre, Türkiye’yi karıştırdı. İddiaların kanıtlanması üzerine ÖSYM, şifreyi kabul etti. İstifa mı? O da ne? Herkes görevinin başında aslanlar gibi.
Tıpta Uzmanlık Sınavı sonuçları ise iki yıl sonra değiştirildi. Kazanan adaylar yeniden yerleştirildi. Anlayacağınız TUS’ta ÖSYM tuş oldu. İki yıldır KBB eğitimi gören asistan hekimler, kardiyolojiye geçmek zorunda kaldılar. Böylesi ters örnekler çok sayıda.
Avukatlar İçin Adli Yargı ve Savcı Adaylığı sınavının iptal edilip yeniden yapılacağını duyurdu ÖSYM. Toplumun hukukunu teslim edeceğimiz yargıç ve savcılar soru aşırarak görevleri gelecekti az kalsın Ondan sonra da adalet bekleyelim bu kişilerden öyle mi?
Öğrenciler üniversitelere yanlış yerleştiriliyor. Sınav kâğıtları yanlış okunuyor. Haksızlık diz boyu, ÖSYM yöneticileri olağan bir yanlışlık yapılmış gibi görevlerini sürdürmekteler.
Canımızı, malımızı, yaşamımızı, emanet edeceğimiz kişiler hileli sınavlarla görevlerine gelecekler; ondan sonra da onlarda işlerini doğru yapmalarını bekleyeceğiz öyle mi?
Ülkemizin en güvenilir kurumu olan ÖSYM’yi birkaç yılda en güvenilmez kuruma dönüştüreceksiniz ve bunun hesabını vermeyeceksiniz… Öğrenciler yılarca çalışıp hazırlanacaklar sınava, veliler elinde avucunda ne varsa harcayacaklar bu yolda, siz bu emekleri çarçur edeceksiniz ve vicdanınız da rahat olacak. Ondan sonra da bu ülke “İleri demokrasiye geçti.” nutuklarıyla avutacaksınız gariban halkı. Dünyanın hangi demokratik ülkesinde işini bu kadar kötü yapan biri, görevini bunca zamandır sürdürebilir?
Şimdi de duyduk ki ÖSYM, din ve ahlak bilgisi dersinden Yükseköğretime Giriş Sınavında (YGS) beş, Lisans Yerleştirme Sınavında ise sekiz soru soracakmış öğrencilere. Yine popülizm, her alanda olduğu gibi. Sen yolsuzluklara dolu sınavların hesabını verme; din sorusu sorarak halka hoş görün. On üç din sorusuyla yaptığın onca yanlış sınavın ve mağdur ettiğin on binlerin, senin üzerinde olan günahını ödeyeceğini san. Bu kul hakkıdır. On üç değil, yüz on üç din sorusu da sorsanız bu vebalden kurtulmanız çok zor.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.