ORUÇ İBADETİ KİŞİSELDİR /UZUN GÜNLERDE ORUÇ NASILTUTULUR

ABONE OL
18:24 - 01/10/2020 18:24
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ORUÇ İBADETİ KİŞİSELDİR /UZUN GÜNLERDE ORUÇ NASILTUTULUR

Sevgili dostlar,

Ramazan ayının sonuna geldik. Sıkıntılı günlerimiz oldu. Bilhassa imsak ve iftar konusunda bana yöneltilen MAKSADINI AŞAN ithamlar oldu. Söylemlerinde haddi aşanlar da oldu. Ben o kardeşlerimin, benden daha fazla Müslüman olduklarına inanıyorum. İnşallah öyledir.  Maalesef ölçüleri bir delile bağlı değil, hatta kendi dar çerçevelerindeki verilerle sınırlı. Ben şahsıma yapılan hakaretlerin sahiplerini, benden daha fazla Müslüman olabilecekleri varsayımıyla bağışlıyorum. Allah affetsin o kardeşlerimi. Bir fikri savunmak iyidir, ancak başkalarının fikrine saygı göstermek daha iyidir. 

Bizler Almanya’da yaşıyoruz. Gece ile gündüz arasındaki farkın fazla olduğu bir coğrafyada. Bu coğrafyada yaşayan Müslümanlara da oruç farzdır. Oruçlu kalınacak zaman ise buralarda yaklaşık 20 saati bulmaktadır. İzlanda’da bu süre 22 saattir. 

Kur’an’ın indiği yerde gece ile gündüz arasındaki fark bu mevsimlerde oldukça azdır. Kur’an o bölgede inmiş ve o yöre insanına hitap etmiştir. O insanların zaman birimi güneş ay ve gölgedir. Kur’an bu yüzden o insanlara güneşin batışı ve doğuşunu esas alarak günlük ibadetlerinin zamanını tarif etmiştir. Ayın başlangıç ve bitimine göre de oruç ayının tespitinin yapılmasını tarif etmiştir. Eski ilmihal kitaplarında güneş tepedeyken, ağaçların gölgesi iki misliyken gibi ibareler kullanılır namazın zamanını tespit için. Çünkü o insanların saatleri yoktu. Saate bakarak zaman tespiti yapamazlardı. Yani Kur’an orucun başlangıcını güneşin doğuşuna bağlamamıştır. Zaman tespiti için güneşi esas almıştır ki, insanlar anlayabilsin. Aksi olsaydı, güneşin doğmadığı, geç battığı veya hiç batmadığı yerlerdeki insanları Allah unutmuş olurdu veya onlara zulmetmiş olurdu. Allah zulmetmekten beridir.

Bu kadar açıklamadan sonra, şahsıma yöneltilen sorulara da cevap olsun diye, bir daha açıklama lüzumu hissettim:

Evet ben ilk iki gün hariç, diğer günlerde Mekke’deki zaman dilimini esas alarak orucumu tuttum. Benimle birlikte, 12 arkadaşım da aynı uygulamayı yaptı. Sabah 04.00 te imsak yaptık, akşam da 18.00’de orucumuzu açtık. 14 saat oruç tuttuk. Bu uygulamamızı fıkıh haline getirmedik, kişisel uygulamalar olarak kaldı.

Bu konuda:

Musa Carullah Bigiyev, Süleyman Ateş, Mehmet Said Hatipoğlu,  Abdul Aziz Bayındır, Muhammed Hamidullah gibi İslâm alimlerinin görüşlerini esas aldık ve bize uygun olan fetvamızı verdik. Böyle içtihat ettik.

Yaptığımız uygulamadan rahatsız değiliz. Ancak bizim adımıza arkadaşlarımız, dostlarımız rahatsız olmuşlar. Onlara da saygı duyuyoruz. En azından bizimle ilgilendiler 27 Ramazan.

Sevgili dostlar,

Allah insan sağlığına zararlı olan bir ibadeti farz kılmaz. Böyle bir ibadet zulüm olur. Allah kullarının üzerine gücü yetmeyeceği bir yükü yüklemez. Akıl böyle zamanlarda gereklidir. Bizler, bizde olduğu kadarıyla bu aklı kullanmaya çalıştık. 20 saat oruç tutmanın insan sağlığına zararlı olduğunu düşündük.

Ve Almanya’da 14 saat oruç tutmamız gerektiği kararını aldık ve uygulamaya koyduk. Almanya’nın coğrafi şartlarını ve iş durumunu göz önünde bulundurarak bu kararı verdik.

Kimsenin malını çalmadık çırpmadık, kimsenin namusuna yan gözle bakmadık, kimseyi aşağılamadık, kimseyi provoke etmedik. Sadece orucu 14 saat tuttuk.  Bu ibadetin muhatabı Allah’tır. Ancak yukarıda saydığım cürümleri işleyenlerin muhatabı Allah değildir. Kullarıdır, onları affedecek olan da Allah değil hak sahipleridir.

Bizim oruç süremizde bir yanlışlık varsa onu Allah ‘ın yüzde bir de olsa affetme ihtimali vardır. Ancak kul hakkını irtikap edeni Allah affetmeyeceğini açıkça söylemektedir. Hangi konularda hassas olunacak bunu iyi bilmek lazımdır. Bugün itibariyle, 27 ramazan sadece tuttuğumuz orucun süresi ile de olsa bizi hatırlayan dostlara selam olsun. Bu arkadaşlarımız bundan sonraki 11 ayda da keşke bizi hatırlasalar. Biraz insaflı olmak lazımdır.

Gelelim cuma programına:

1-Bu hafta Çalışma Ataşemiz Sayın  Ethem Zeybek iftar soframızda olacaklar ve emeklilik konusunda bilgilendirmelerde bulunacaklardır.

2-Programımız saat 20.00 de başlayacaktır.

3-Hakan Doğan yine çalacak ve söyleyecektir.

4-Yemekten sonra da Ataşemiz Sayın Zeybek soruları cevaplamaya devam edecektir.

5-Bayram namazını derneğimizde kılacağız. Namazdan sonra da her zamanki gibi, simitlerle ve böreklerle, Rize çayı eşliğinde Ramazan sonrası ilk kahvaltımızı yapacağız. Bütün arkadaşlarımızı bekliyoruz.

6-Dört rekât olarak kıldığımız teravih namazı da, sohbetin akabinde hemen kılınacaktır. Arzu edenler katılabilirler.

7-Yükümlülüklerini yerine getirmeyen arkadaşlarımız hazırlıklı gelirlerse memnun oluruz. Zaman sona ermek üzeredir.

Selam ve dua ile.

Rüştü Kam



Not:
Bu konulardaki diğer alimlerin görüşlerini, sizlerle paylaşmıştım. İstenirse tekrar yayınlayabilirim.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.