ÖRNEK İKİ SPOR YAZARI

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Örnek İki Spor Yazarı

Şüphesiz ki Kenan Onuk ,Türkiye’de TRT’nin yetiştirdiği en iyi spor spikeriydi. TRT’den NTV’ye geçti. Kenan Onuk kardeşimizi NTV’de çalışırken bir kaç yıl önce amansız bir hastalığa yenilerek hayata erken yaşta veda etti. Efendiliği, spor kültürü, bilgisi ve herşeyden de önemlisi kadife ve hoş konuşma tarzı ile spor spikeleri arasında diyebilirim ki iyilerinden birisiydi.

Kenan Onuk, vefatından bir kaç yıl önce üniversitede çalıştığım yıllarda düzenlediğim bir ‘’Spor ve Medya” sempozyumuna hem panelist ve hemde konuşmacı olarak davet ettiğimde beni kırmadı ve geldi. Sempozyumun tek amacı; Özellikle spor alanında yazı yazan, yorum yapan tüm ilgilileri bir araya toplayarak, ülkemiz sporunun daha üst düzeye nasıl taşınabileceğini ortaya koymaktı. Nitekim sempozyum sekreteri olarak bunun olumlu sonuçlarını gördüm.
Öte yandan Sevgili Levent Özçelik de yine beğendiğim ve saygı duyduğum TRT Spor spikelerinden biri. TRT’deki sayfasında, aşağıdaki yazısına rasladım ve hiç değiştirmeden buradan değerli okuyucularımla paylaşmak istedim. Sevgili Levent’in yazısı aynen böyle;

Yazıyor muyuz , yoksa yazıyor muyuz ?
Bizler, sporla ilgilenenler, yazanlar, çizenler, konuşanlar, yorum yapanlar Türkiye’nin spor gerçeğini yazıyor muyuz?

Yoksa bizler, sporla ilgilenenler, yazanlar, çizenler, konuşanlar, yorum yapanlar, bilgimizi, tecrübelerimizi, çözümlemelerimizi beynimizin korku dolu arka odalarına saklayıp, enerjimizi tribünlere yazarak mı tüketiyoruz ve tükeniyoruz…

Bizler , Cumhuriyet Türkiye’sinde neden yıllardır doğru spor politikalarının üretilemediğini , etkin spor modellerinin belli bir sisteme oturtulamadığını ve de Türk insanının yaşamına spor kültürünün sokulamadığını yazıyor muyuz?

Spor kültürüyle yoğrulduğu için bedenen olduğu kadar zihinsel donanımı da tamamlanmış olan sağlıklı bir toplumun oluşmasının aşikar olduğunu ve de bu basit zincirleme fonksiyonun egemen güçler tarafından neden istenmemiş olabileceğini yazıyor muyuz?

Hayır yazmıyoruz. Biz yazıyoruz.

İnsanımızın sahalara inmesini , pistlerde koşmasını , havuzlarda yüzmesini , kortlarda oynamasını sağlayacak uzun soluklu projelerin gerekliliğini yazmak yerine , onların tribünlere çıkmasını yani seyirci tarafında kalmasını sağlayacak özendirmelere izin veren ve destekleyen politikaların en önemli enstrümanını yazıyoruz.Biz sadece futbolu yazıyoruz.

Oysa ilk öğretimden başlayarak eğitim yaşantısının hiçbir evresinde spor kültürünü alamayan , sporu hayatının içine sokamayan bireyin yetişkin olduğunda da spor yapabileceği ortamların oluşmasını öncelikleri arasına almayı düşünmediği , siyasi iktidarlardan ve yerel yönetimlerden bu yönde taleplerinin olmadığı ve bu bireylerin çoğunluğunu oluşturduğu ailelerin çocuklarının da maalesef bu fasit dairenin dışına çıkamadığı bir gerçek. Ve ne yazık ki ülkemizde spor ; bu kısır döngünün dışına çıkabilen belirli bir zümrenin ancak günlük yaşantısına sokabildiği ve genellikle parayla satın alınabilen bir hizmet olmaktan öteye gidemiyor.

Peki bu şanslı azınlığın dışında kalan yığınlar…

Sağlıksız , arabesk kültürün etkisi altında günlük yaşayan , doğru seçimler yapamayan , talep çıtası düşük , kolay yönetilebilen bir toplumun parçası olan yığınlar…Yani tribündekiler…

Onlar için yazmamız gerekmiyor mu?

Onları yazılarımızla , onları söylediklerimizle tribünlerden sahalara indirmemiz gerekmiyor mu? Onlara uygar ülkelerde bireylerin spor salonu, bisiklet yolu , havuz , kort , koşu pisti gibi isteklerinin olabileceğini hatırlatmamız gerekmiyor mu? Spor yazarı , çizeri , konuşanı , yorumcusu olarak bu coğrafyanın insanına böyle bir borcumuz yok mu ? Her gün futbol ulemalığı yaparak mı ödeyeceğiz bu bu borcu , yoksa anahtarı cebimizde olan korku dolu arka odaların kapılarını açarak mı ?

Evet böyle yazıyordu sevgili Leven; Ben yazılarımda defalarca belirtmeye çalıştım ki! Bir toplumu oluşturan bireylerin en gencinden en yaşlısına farklı cinsiyette olsada öncelikle hareketi, egzersizi ve sporu kendisi için yapmalı yani kendi sağlığı için yapmalı ve şayet herhangi bir spor dalında yetenekleri varsa onuda daha üst düzeyde uygulamalıdır ki! Sevgili levent kardeşimin sordukları sorulara cevap bulmuş olalım. Biz ülke olarak tümümüz spor yaparsak ne kazanırız biliyormusunuz; Önce sağlığımızı daha sonra sırası ile paylaşmayı, demokratikleşmeyi, kural tanımayı, başkasına saygı duymayı ve dolayısı ile şiddetten uzak durarak, medeni bir ülke olmanın yollarını bulmayı öğreniriz diyorum.

Saygılarımla.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.