ONURSUZ GÖRÜŞME

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Ülkemizde ileri demokrasi masallarıyla, yıllardır yasa dışı dinlemeler yapılmaktadır. Ancak siyasi iktidarın işine gelmeyen dinlemeler hakkında davalar açılırken, diğerleri internet ortamında günlerce yayınlanmaktadır. Başbakanın bir işadamıyla ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eski cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile ilgili kayıtlar yayınlanınca, hemen yayınlayanlar hakkında adli işlem yapılmıştı. Yandaş medya, AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in, başbakanı eleştirdiği ses kaydını görmezden geldi. Ama eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in ses kaydı günlerce manşetlerden verildi. Bunun gibi nice subayların, yargıçların, savcıların ve birçok insanın kayıtları yandaş medyada yer bulmaktadır.

Yandaş medya, en son MİT ile PKK terör örgütünün Oslo’daki görüşmelerinin içeriğini saklamak için çok çalıştı ama başaramadı. İnternete düşen ses kaydı, PKK terör örgütü ile hükümet arasında yapılan görüşmeleri yansıtmaktadır. Görüşmeler bugünün MİT müsteşarı Hakan Fidan, MİT müsteşar yardımcısı Afet Güneş, PKK terör örgütünün Kürdistan Halklar Konfederasyonu (KCK) adı verilen konseyinin üyesi Mustafa Karasu, PKK terör örgütünden Sabri Ok, PKK terör örgütünün alt biriminden Kongra Gel başkan yardımcısı Zübeyir Aydar ve koordinatör ülke temsilcileri arasında geçmiştir. Görüşmelerin hangi tarihte ve tam olarak nerede yapıldığı belli olmamakla birlikte, yakın bir dönemde olduğu anlaşılmaktadır. Bu Oslo görüşmesinin ses kaydının yayınlandığı 13 Eylül’den bugüne kadar geçen 13 gün içinde, 30 şehit ve 60 yaralı insanımız olmuştur. İşte bu siyasi iktidarın açılımlarının sonucunda ortaya çıkan çarpıcı bir durumdur.

Aslına bakılırsa düşmanla da görüşülebilir ama Oslo’daki gibi değil, Lozan’daki gibi onurluca görüşülür. Başı dik, ne istediğini bilen, yurtsever kadroların işidir onurlu görüşme yapmak. Oslo görüşmesinde, daha önce başbakanın dediği gibi, MİT müsteşarının ağzında da terör örgütünün başı Öcalan yine “sayın” olmuştur. MİT müsteşarı görüşmede açıkça başbakanın temsilcisi olduğunu söylemiştir. Ancak devlet görüşüyor, hükümet görüşmüyor diyerek işin içinden sıyrılacaklarını düşünenler, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şu sözlerine verecek yanıt bulamamışlardır: “En son olarak Oslo’da kurulan ihanet masalarının ve konuşulanların deşifre olmasıyla AKP’nin, PKK terör örgütüyle yanak yanağa, diz dize olması somut olarak belirginlik kazanmıştır.”

Ülkemizde bu olaylar yaşanırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “terör sorunu silahla çözülmez” demiştir. PKK terör örgütü, öldüre öldüre özerkliğe gelip dayanmıştır. PKK terör örgütü, başbakanın özel temsilcisi MİT müsteşarının karşısına silahla oturmuştur. Buna karşılık ben ülkemi böldürmem diye çıkış yapınca, “silahla çözülmez” deniyor. Ne yazık ki ülkemizde kimin, kime hizmet ettiği anlaşılamamaktadır. Ülkemizin içinde bulunduğu sorunun adını emperyalizm sorunu koymadan, yapılacaklar da, söylenecekler de ihanetin halkaları içinde yer almaktadır.

Bugün ülkemizde PKK terör örgütüyle görüşme büyük başarı sayılırken, buna karşılık Türk Silahlı Kuvvetleri ile görüşme suç sayılmaktadır. Gelinen bu durum karşısında “vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir.” Ülkemizin geleceğinden kaygı duyan her kişinin, ulusal siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin, bilinçli bir şekilde örgütlenerek, demokratik sınırlar içinde mücadele etmesi gerekmektedir.
20 Nisan 1653 tarihinde, demokrasinin beşiği olarak bilinen İngiltere’de meclis çatısı altında nutuk atan Oliver Cromwell (1599-1658), ülkesinin çıkarlarını kollayan yurtsever bir general, siyaset adamı ve devlet yöneticisiydi. Attığı bu nutuk tarihi şekillendiren 50 söylevden biri sayılmaktadır.

Bu nutuk, ülkemizde yaşayan herkes tarafından iyi özümsenmeli ve anlaşılmalıdır: “Oturumunuzu sonlandırmaya geldim. Meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim. Siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şey! Kiralık sefil yaratıklar, zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar, birkaç kuruş için Tanrı’ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı? Bir parça vicdan da mı yok? Atım kadar bile dindar değilsiniz! Altın sizin yeni Tanrınız olmuş! Satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı..

Ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz? Sizi çıkarcı sürüsü, bulunduğunuz bu kutsal meclisi, o varlığınızla kirletiyorsunuz! Tanrının kutsadığı bu meclisi, ahlak yoksunu davranışlarınızla hırsızların ini haline çevirdiniz! Halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız. Siz ki, halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız. Kendiniz halka en büyük dert kaynağı oldunuz! Ama ülkeniz beni asırlardan beri temizlenmemiş bu ahırı temizlemeye çağırdı! Ve bu gücü de bana Tanrı verdi. Bu şeytan ocağını yönetmeye geldim. Vay halinize! Şimdi derhal defolun! Acele edin rüşvetin köleleri! Acele edin, gidin! Süslü saltanat eşyalarınızı alın ve defolup gidin!..”

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.