OKUMA EKSİKLİĞİ VE ANLATMA GÜÇLÜĞÜ

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

OKUMA EKSİKLİĞİ VE ANLATMA GÜÇLÜĞÜ

Kendimi bildim bileli yazıyorum.
Okumak ayrı bir tutku, onu demeye bile gerek yok.
Ancak anlatmak, hepsinden önemli.
Anlatmak, anlattığın şeylerle insanları bilgilendirmek ve kimi konularda onları ikna etmek!
En güç işlerden biri bana göre bu.
Yazarsın; yazabildiğini düşünürsün, iş orada biter.
Ancak anlatmak öyle değil:
Seni dinleyenlerin gözlerinde görmek istersin kabul edildiğini… Söylediğin şeylerin anlaşıldığını… Ve insanların ikna olduğunu…
Bizim gibi okuma kültürünün son derece düşük olduğu toplumlarda anlatmanın büyük bir zorluğu var:
Halkımız daha çok görsel medyayı izlemeye dönük bir özelliğe sahip.
Keşke görsel medyayı hakkıyla kullanabilsek de bu yoldan toplumu aydınlatma görevini yerine getirebilsek.
Ancak bu da olanaksız; çünkü medyanın hem yazılısı hem görseli bütünüyle bloke edilmiş durumda ve belli anlayışların, kültürsüzlüğün ve yüzeyselliğin borazanı haline getirilmiş durumda.
Halkı aydınlatma görevi olan medya ne yazık ki karartma görevini yerine getiriyor.
Bunun acı sonuçları ortada…
Bizim gibi işi kitapları ve anlattıkları üzerinden toplumu aydınlatmayı görev edinmiş insanların da bundan etkilenmemesi olanaksız.
Bir kere karşınızdaki kitle, bir konuda yeterince bilgi sahibi olmadan karşınıza geliyor.
Daha da ötesi; sizi dinlemeye geldiği zaman ya hiçbir şey istemiyor modunda ya da bütünüyle sizin anlattıklarınızla yetinmek istiyor.
Böyle olunca da çok şey temeline inilmeden, yüzeysel olarak kalıyor ve bu da derde çare olmuyor.
Bizim toplumun bu kısır döngüyü ne yapıp edip kırması gerekir.
Ancak nasıl?

Prof. Dr. Kemal ARI

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.