0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Öğretmenler Günü, Türkiye’de 1980 yılına kadar Köy Enstitüleri’nin kuruluş tarihi olan 17 Nisanlar’da kutlanırdı. Çünkü, Köy Enstitüleri kalkınmayı ve aydınlanmayı köylerden ve oradan gelerek eğitilmiş insanlarla daha başarılı hedeflere ulaşılacağı biliniyordu.
1981 yılında, 12 Eylül döneminde Öğretmenler günü 24 Kasım’da kutlanması kanun ile karar altına alındı.

24 Kasım 1928’de Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk’e Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını verdi.
Atatürk, Dil Devrimini başlattığında, elinde tebeşir, meydanlarda Türk Halkına geçek bir Ulus’un Öğretmeni olarak halka ilk harfleri kendisi öğretti.
Atatürk ileriyi gördüğü içinde; ‘’MUALLİMLER YENİ NESİL SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR.” görevini verirken ‘’ Vicdanı hür, irfanı hür” diyerek hangi nitelikte olacağının altını da çizme gereğini duymuştur.
Türkiye’nin tüm birimlerine, giden, tüm zor koşullara rağmen görevini inançla, yılmadan özveriyle yapan başka bir meslek yoktur.
Evdeki hasta çocuğunun üzüntüsünü sınıfına taşımayarak gülümsemeyi yüzünden düşürmeyen bir tiyatro oyuncusu. Cebindeki ekmek parasını, muhtaç öğrencisine harcayarak, gönül zenginliği ile öğrencisini utandırmadan hoşnut edecek kadar cömert. Siyah önlüklerinin altında sakladıkları zenginlikleri ve yoksullukları gören ve onları bir görerecek kadar adil. Yeni ve aydınlık beyinleri bir nakkaş ustalığı ile işleyen usta. Ailesine devletin verdiği yetmeyen ekmeği büyütmek için, sinema kapılarında mısır, kestane, pazarlarda yüzünü öğrencisinden (onları hayal kırıklılığına uğratmamak için) limon satarak yasaları çiğneme utancını duyan. Yılmadan, kendisini eriterek dünyayı aydınlatan öğretmenim.
Beni halktan yana, vicdanı ve irfanı hür bir insan olarak yetiştirdin!
Canım öğretmenim!
ELLERİNDEN ÖPERİM !!!

Yıldız AKALIN

Hessen Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı