ÖĞRETMENİMİN HATIRASI

ABONE OL
18:14 - 01/10/2020 18:14
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ÖĞRETMENİMİN HATIRASI



Berlin’de organize olarak üçüncü yaşgününü kutlayan Öğretmenim İnisiyatifi her ayın ilk hafta Cuma günü Berlin-Kreuzberg Familiengarten’da toplanmaya devam ediyor. Zaman zaman makalelerimde ve haber olarak yazdım, kalıcı olursa örnek olur, diye düşünüyorum. Toplanmanın amacı sohbet etmek, birlikte samimi bir ortamda çay içmek. Sohbetin konuları ise torunlar, uzun geçen emekli yaz tatili, aramızda gezegenimize tamamen veda eden arkadaşlar. 

Bu öğretmenler otuz kırk yıl tek maaşla çalışmış, ama çevirmen, ilk nesle danışmanlık, okulda yapılan sınıf gezilerinde refakatçilik te yapmıştır. İçlerinde, uyumun yetişkinlerden başlaması gerekir, diyerek veli derneklerinde veya Yüksek Halk Okulları’nda yetişkinleri organize ederek, okuma yazma ve almanca kursları verenler var.

Berlin’de kurulan derneklerin çoğunda bu öğretmenlerin katkısı ve teşviki, öncülüğü rol oynamıştır. Ayrıca ilerleme ve kendini yetiştirme öğrenimine Berlin Kültür ve Bilim Senatörlüğü teşvikiyle hiç ara vermeden devam etmiştir.
Kısacası inisiyatifde çoğunluğun ben tükendim, yalnız sohbet etmek, çay içmek yeterlidir, bana dokunma demesi normal. Burada bir başkan yok, başkan gibi davranan da yok, grupta muhalif tavra yer yoktur, deyip nokta koyanlar anlayışla karşılanır. İnisiyatifi başlatan dört kişi organizeye ve yazılı elektronik posta ve Yüz Kitabı’nda (facebook) grubu bilgilendirmeye devam ederek ki içlerinden birisi hasta olursa diğerleri devam edebilsin. Aynı zamanda yollanan bilgiler tek kişide kalıp kaybolmaz. Emekli Öğretmenler İnisiyatifi kurma fikrinin babası Azmi Durmuş, aynı zamanda Türk Sosyal Demokrat Derneği’nin Berlin-Spandau ilçesinde ilk kurucularındandır.

İnisiyatif büyük grupta benim hâlâ enerjim var, kitap yazıyorum, gazete ve dergide makale yazıyorum, resim yapıp sergi açıyorum, beynime gıda olmadan yaşayamam diyen, okurseverler her ayın üçüncü Cuma günü, ulaşımı herkese eşit mesafede ve sahibinin de öğretmen olduğu cafe-restoran Berlin-Charlottenburg Smyrna’da toplanıyor. Buraya o gün herkes elinde okuduğu kitapla geliyor. Ya kitabı okuyun tavsiye edin, diyor veya oku ama tavsiye etme araştır, sonucuna varıyor. Konuşmalara verilen bilgilere sınır konmadığı gibi Türkiye, Almanya ve elbette Dünya’da cereyan eden güncel konulara dokunuyorlar. Önemli buldukları yazıları dosyalıyor, bir deftere günün sözünü yazıyorlar.

                          
Azmi Durmuş’un tanıttığı Hampher’in Hatırası kitabını bir günde okudum, hem sadece 112 sayfa ve ebadı küçük olduğu için, hem de oldukça heyecanlı, sürükleyici, şaşırtıcı olması okumamı hızlandırdı.

Kitabı 1991 yılında çeşitli yayınevleri yayınlamış, fakat inandırıcı olmadığı için yayın durdurulmuş. Bu nedenle gerçekten akıllı, okumada temeli sağlam olan okumalıdır. Yarı cahil biri okursa, kışkırtıcı, nefret besleyici, düşmanlık tohumlarına dayanarak kavga ve savaştan beslenen kişi ve kuruluşlara fırsat verilmiş olur.
Araştırma amacı ile yazıyorum, sömürgeci politikanın Dünya’da açtığı yaraları anlamak, bugün yaşanan savaşların kökenine inebilmek için gerekli olduğunu düşünüyorum. Tarihte büyük imparatorlukların nasıl yıkıldığı konusunda bir kanıt oluşturuyor.

Kitap Hampher isimli bir İngiliz Ajanının Hatıraları, İslâmı Nasıl Yokedelim, alt başlığı ile yazılmış. Gizli kalması şart olan, belge niteliğindeki içerik, gerçek olmasına şüphe getiriyor. Kitap önce İngilizce sonra farsçaya, farsçadan türkçeye çevrilmiş. Hikâye 1710 yılında İstanbul’da başlıyor, o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde olan Irak ve Arap ülkelerinde devam ediyor. Yazar hakkında sağlam bilgiye ulaşılmıyor.

Kitapçık yedi alt bölümde işleniyor. O zaman din birleştirici rol oynadığı için din konusunda odaklanmış.
Büyük Britanya Sömürge Bakanlığı’nın gönderdiği iyi tahsil görmüş, güzel yakışıklı kadın erkek ajanları, ekipler halinde çalışıyor. İslâm dini bilgileri, İslâm ülkelerinde konuşulan dilleri öğreniyor. Halkın arasına girerek zayıf ve kuvvetli taraflarını tespit edip, rapor halinde elçilikleri vasıtasıyla gönderiyorlar. Sömürgeleri kaybetmeme, yarı sömürgeyi sömürge ülke durumuna getirme, sınırları genişletme amacını güdüyor.
Toplumun kuvvetli yönlerini zayıflatma, ülkelerin zayıf yönlerini kullanarak yıkmak, o devleti yok etme şartları bakanlığın elinde bulunan gizli kayıtlar, ajanlar çağrılarak Büyük Britanya Sömürge Bakanlığı’nda görüp okunabiliyor, görev taksimi orada yapılıyor. Sonra eğitilmiş ajanlar ülkelere tekrar gönderiliyor.

Bu kitabı okumayı tavsiye etmediğimi vurgulamak istiyorum. Ama sömürgecilik tarihi hakkında araştırma ve inandırıcı ciddi yazılar okunmasını tavsiye ediyorum. Zira tarih bugünü anlamayı kolaylaştırır.
İngiliz Casusu Lawrense, 1888 yılında doğdu. 
Oxfort Üniversitesi’nde tahsil yaptı. Hatıralarını yazdı ve hatta filmi çevrilerek doğru, gerçek olduğu kanıtlandı.
İyi ve kötü, gece ve gündüz gibidir. Doğru yolu bulmak için gereklidir. Sorun düşmanın gizli olması, ortaya çıkarıp deşifre edilememesidir. Açık düşmana karşı koymak ta açık olur. 
Gezegenimizde mutlu ve barış içinde yaşamak ancak ve ancak dostlarla mümkündür.
Merakla ve hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                       

Not ve duyuru:
Almanya sömürgecilik tarihiyle ilgili etkinlik ve izlerini takip eden şehir gezisi için, Ballhaus, Mayıs 2015 programına bakınız:
www.ballhausnaunynstrasse.de 




Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.