ÖĞRETMENE MEKTUP

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Abraham Lincoln; 12 Şubat 1809 – 15 Nisan 1865 tarihleri arasında yaşamış ABD’li hukukçu, siyasetçi, Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. başkanı ve Cumhuriyetçi Parti`nin ilk başkanıdır.
Lincoln, Amerikan İç Savaşı’nda Amerika Konfedere Devletleri’ne karşı büyük bir galibiyet elde etmiştir. Ülkenin birliğini korumuş ve her şeyden önemlisi köleliği bitirmiştir.
Tarihsel değerlendirmelerde en iyi ABD Başkanları’ndan biri olarak kabul edilir.
John Wilkes Booth adında, aşırı güneyli taraftarı olan bir aktör ve konfederasyon adına çalışan Maryland’lı bir casus tarafından bir suikastta öldürülür.
Yaşamı, bugünlerde Amerika’da sinemacılara verilen „oskar” a da aday olarak gösterilen bir filmin konusudur. Ünlü yönetmen Spielberg’in çektiği bu film nedeniyle gündemde olan Lincoln; okula başlayacak oğlunun öğretmenine bir mektup yazar.
Mesleği 43 yıldan fazla yapmış emekli bir öğretmen olarak dikkatimi çekti bu mektup.
Bu yazımda o mektubu paylaşmak istedim siz sayın okuyucularımla.
Benim bir yorumum yok mektuba. Yorumu size ve henüz emekli olmamış meslektaşlarıma bırakıyorum.
İşte o mektup:
“Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir liranın bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıklardan uzaklara yönelt onu.
Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.
Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını…
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret.
Fakat ona sessiz zamanlar da tanı.
Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların ve yemyeşil yamaçlardaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebilsin.
Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret.
Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi, tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat tüm söylediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyata satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uğultulu bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona.
Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret.”
Bu mektup, çocuklarını okula gönderen ve onlardan beklenti ve umutları olan anne-babaların da dikkatle ve düşünerek okumaları gereken bir mektup değil midir sizce?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.