NOEL VE LUT TABLETİ ŞİFRESİ!

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hıristiyan dünyasının Noel’i kutladığı bugünlerde tartışılan bir konuya değinelim!.

Lut Gölü’nün Ürdün kıyılarında bulunduğu sanılan yaklaşık bir metre boyundaki taş yazıt, Hıristiyanlığı sarsabilir. Uzmanlar, yazı karakterlerinin Hz. İsa’nın doğumundan önceki yüzyıla işaret ettiğini doğruladı. Kimyasal analizden de benzer bir sonuç çıktı.

Kırık taştan yapılan çeviri doğruysa, 2100 yıl öncesinin Yahudi toplumunda da Hz. İsa’nın çizdiği Mesih portresine yakın bir kurtarıcının beklendiği, yani Hıristiyan teolojisinin vaaz ettiğinin aksine acı çeken Mesih kavramının Hz. İsa ile birlikte başlamadığı kanıtlanabilir.

New York Times, “Mesihle ilgili ifadeler gerçekten taşın üstünde yer alıyorsa, Hz. İsa konusunda son dönemde hem kamuoyunda, hem de akademisyenler arasında yeniden şekillenen görüşlere katkı yapılmış olacak. Çünkü İsa’nın ölümü ve dirilişiyle ilgili hikayenin orijinal olmadığı, o dönemin Yahudi geleneğinin bir parçası olduğu ortaya çıkacak” yorumunu yaptı.

İbrani Üniversitesi profesörlerinden Yehezkel Kaufman da, “Üç gün sonra diriliş motifi, akademik literatürün neredeyse tamamına aykırı bir biçimde, Hz. İsa’dan önce geliştirilmiş bir kavram haline geliyor. Yani Hz. İsa ve havarileri, daha önce var olan bir mesih öyküsündekileri hayatlarına uyarlamakla kalmışlar” diyor.

California Üniversitesi’nden profesör Daniel Boyarin, “Bazı Hıristiyanlar bunu şoke edici bulacak, kendi ilahiyatlarının benzersizliğine bir meydan okuma olarak görecekler” diyor.

60 yıl önce yine Lut Gölü yakınında bir mağarada bulunan parşömen tomarlarına yazılı olan, Hz. İsa dönemindeki bir Yahudi mezhebi olan Essenilerin inançlarını Tevrat’a yakın bir dille anlatan Kumran Metinleri ile yaşıt olduğu sanılan tablet de, yer alan Cebrail Vahyi ile ilgili tartışma büyüyecek.

Hz. İsa’nın doğumundan yüz yıl kadar önce yazıldığı sanılan tablette, Cebrail’in ağzından, “öldükten üç gün sonra dirilecek bir mesih”ten bahsediliyor. İbranice 87 satırın yer aldığı tablette kırıklar olduğu için tercüme tartışmalı.

Hıristiyan ilahiyat çevrelerini karıştıran tablet ile ilgili ilk çeviriler doğruysa, Hz. İsa’nın ölümü ve yeniden dirilişiyle ilgili öykünün orijinal olmadığı, doğumundan önce de Yahudi çevrelerinde anlatıldığı kesinleşecek. Böylece İncil’in yeniden yorumlanması gerekecek.

İsrailli Prof. İsrael Knohl şöyle açıklıyor: “İncil’de Hz. İsa ölümünden önce çekeceği acılara dair birçok öngörüde bulunur. İlahiyatçılar bunların İncil’e sonradan eklenmiş olabileceğini, çünkü Hz. İsa’nın zamanında ‘acı çeken Mesih’ kavramının olmadığını söylüyorlardı. Oysa bu tablet bunun varlığını kanıtlıyor. Hz. İsa’nın misyonu, Romalılar tarafından idama çarptırılarak, kavminin gelecekte alacağı intikama zemin hazırlamaktı. Bu yüzden son akşam yemeğinin anlamı da tamamen farklıydı. Orada kendi kanını feda etmesi başkalarının günahları için değil, İsrail’in kurtuluşunu sağlamak içindi.”

İsrailli bilimadamlarının Cebrail Vahyi adını verdiği tabletteki 87 satır kazınarak değil, mürekkeple yazılmış. Bu nedenle silinmiş yerler ve taşın kırılmasından dolayı ancak tahmin edilerek okunabilen bölümler var. Cebrail’in ağzından bir kıyamet günü tasviri yapılıyor.

Uzmanlar 80. satır üstünde duruyorlar. Bu satırın “Lışloşet yevmin” (Üç gün içinde) ifadesiyle başladığı kesin ama sonrasını okumak güç. Bunu başaran, Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nin Kitab-ı Mukaddes araştırmaları bölümünden profesör İsrael Knohl oldu. Knohl’un yorumu, birçok bilimadamı tarafından da kabul ediliyor. Buna göre, cümlenin devamında “hayeh” (hayat) sözcüğü geçiyor. Cümle tamamlandığında, “Ben, Cebrail, sana emrediyorum ki, üç gün içinde yeniden hayata döneceksin” ifadesi oluşuyor. Bir sonraki cümlede, Cebrail’in hitap ettiği kişinin, “prensler prensi” olduğu görülüyor. Bu ifade, Tevrat’ta da geçiyor. Bununla Yahudilerin lideri olan ve üç gün içinde yeniden dirilecek biri kastediliyor. Knohl, bu kişinin, Hz. İsa’nın doğduğu gün ölen “zalim” Yahudi kralı Herod’un ordusunda bulunan Simon adlı bir komutan olduğunu savunuyor. Buna göre metni de Simon taraftarlarından biri yazmış olabilir.

Hıristiyanlıkta tartışmalar devam ediyor. Peki ya İslam dünyasında ne tartışılıyor dersiniz?

Günün Sözü: Bilimadamı özgür olursa, insanlığın gerçeği öğrenmesi sağlanmış olur.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.