NEYE HAYIR

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Türkiye’de 12 Eylül’de gerçekleştirilecek olan referandum öncesinde CHP ”Neden Hayır” ”Neye Hayır” adlı kitapçık, broşür ve el ilanlarını tüm teşkilatlarına göndermiş.

Böyle yazılı çalışmayı AKP şubesinde daha önce gördüm, ama henüz elime geçmedi. Neden ”Evet” dediklerini ilk yazılı yapan parti durumunda, Didim’de.
Halkın okuma özürlü kalması destekleniyor. Şu anda tatilimi geçirdiğim Didim’de hoparlörle duyuru yapılıyor. İç İşleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Belediye Başkanı Mümin Kamacı’yı destekleme amaçlı Miting de duyuruluyor.
Neyi destekleme, görevden alındığını mı? Türkçe çok kısıtlı konuşuluyor, olanı da Ege’nin rüzgârı alıp, uzaklaştırıyor.
Sıradan vatandaşdan, seyyar satıcılardan önce Belediye ses kirliliği yapıyor. Bozuk hoparlörle cızır cızır seslerle tatil yapan, sessizliği dinlemek amacı ile gelenlerin burnundan getiriyor.
Halbuki duyurular yazılı olarak sitelerin panolarına getirilip asılsa vatandaş okur, katılıp katılmıyacağına karar verir.
Neler dinlemiyoruz neler, kaybolan çocuk, bulunan alzheimer hastası, yanlış park edilen araba…
Bilhassa Avrupa’da sessizliğe alışmış komşularım bana yaz, belki sağır kulaklar duyar ve Turizm Bakanı’na ulştırır, buna bir çare bulur, diyorlar.
Gözlemlerime göre seçmenler neye Evet, neden Hayır diyeceğini bilmiyor şaşırmış durumda.
Emekli Danıştay Başkanı Nuri Alan basında şöyle sözlerini bitiriyor:
”Şimdi, düşünebiliyor musunuz, referanduma sunulan metin, halk oyuna sunulan metin değil, Resmi Gazete’de yayımlanmış olan metin de yürürlüğe giren metin değil. Böyle çelişkili ve çapraz bir ilişki var. Çok teknik bir inceleme konusudur bu. Hayati bir konudur bu. Benim görüşüme göre 12 Eylül tarihi ertelenmeli, Anayasa Mahkemesi’nce değiştirilmiş metin Resmi Gazete’de yayımlanmalı ve o referandum takvimi bu tarihten itibaren yeniden belirlenmeli.”
Metni henüz hiç bir yerde okuyamadım. Yarın bütün parti temsilciliklerine uğrayıp soracağım. Belki yazılı bir broşür veya kitapçık bulabilirim.
Bu kafa karışıklığında sıradan vatandaş zaten havanın sıcaklığından, bahçe sulama ve ramazandan konuşuyor.
ARTE televizyon kanalında izlediğim bir belgesel Evet ve Hayır sözcüklerini bu fırsatı değerlendirerek iyice anlamalıyız, diye bana hatırlattı.
Çok önemli bu iki sözü öğrencilerime birinci sınıfta alfabeden önce öğretirdim.
Bilhassa çocuk adına herşeye karar veren, çocuğu baskı ile eğiten ataerkil ailelerde bu iki cevabın öğrenilmesi gerektiğine inanıyorum.
Çocuğa çevresinde herkes Evet dediği için, veya herkes Hayır dediği için taraftar olmaması öğretilmelidir. Akıl ve mantığını kullanarak karar vermelidir. Elbette yaşına uygun konularda.
Mutlu bir okul hayatı ile mutsuz bir aile hayatı arasında karar vermiş Seyran Ateş, evini ve ailesini terketmeye karar verdiğinde öğretmeni hayır demesine yardım etmiş. Daha başka insanların yardımı ve kendi azmi onu başarıya götürmüş, Liseyi bitirip avukat olunca, insanların haklarına ulaşabilmelerine, bilhassa kadınlara yardım etmiş. Bazı erkeklerin, eşlerin hoşuna gitmediğinden dolayı hayatını tehlikeye atmış. Oldukça zor bir deneyim geçirir. Berlin’lilerin yakından tanıdığı Seyran Ateş hakkında ”Hayatım” adlı belgeselde kadınların ve çocukların hürriyeti ve haklarını elde etmeleri için mücadelesi çok güzel, etraflı anlatıldı.
İslam dininin modernleşmesi konusunda cesurca düşüncelerini açıkladı. Örneğin:
Kadın ve Erkeklerin birlikte dua etmesi, kadın imam olması gerektiğini açıklarken Prof. Dr. Bassam Tibi’nin düşünceleriyle örtüşdüğünü gördüm.
Müslüman olmanın korkutucu ve terörle birlikte anılmasına karşı en iyi çare bilgilendirmek. Lâik düzenin içinde İslam’ı anlamak gerekir. İnanç Allah ile birey arasında kalmalıdır.
Başörtüsü yok diye diğerlerini inançsız olarak adlandırmaya kimsenin hakkı yoktur.
Neye hayırBurada çocuk eğitiminde çıkaracağımız ders; Seyran Ateş kararlı olmasaydı, Hayır demeseydi, başarabilir miydi?
Belki’de intihara zorlanacaktı, bugün onun yardımına ihtiyacı olan insanlar mahrum kalacaklardı. Alman ve türk kültürünü özümleyerek başarı yolunda aldığı ödülleri sayılmaz.
Sevgili okurlarım, aynı fikirde olmasanız da Seyran Ateş’in kitaplarını okumanızı tavsiye ediyorum. Türkiye’de belli bir grup için çok faydalı olabilir. Henüz çevrilmemişse türkçeye çevrilmesi çok iyi olur.
Tam zamanı çocuklarımıza bu iki kısa ama, etkinliği çok önemli sözcükleri öğretelim. Neye Evet, neden Hayır! Yoksa nişanlı bir delikanlının nişanlısı kıza dediği gibi olur:
”Biz hiç kavga etmiyeceğiz. Sen, ben ne dersem evet diyeceksin. Kar siyahtır dersem ona da evet diyeceksin, tamam mı?” Nişanlısı genç kız susuyorç
Seyran Ateş’in medeni cesaretini, tüm dünyada düşüncelerini bir ağ kurarak yaymıya çalışmasını kutluyor, kendisine başarılarının devamını diliyorum.
Hoşça kalın !
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
   
 
Okurlara duyuru:
Yurtdışında yaşıyan türkler giriş ve çıkışlarda gümrükte oy verebilirler. (1 Ağustos – 12 Eylül, saat 24:00)
 
Şeyran Ateş’in kitapları (almanca):
Große Reise ins Feuer
2007, Rowohlt Verlag (TB), ISBN 978 3 4992 3803 1
Der Multikulti Irrtum
2008, Ullstein Verlag (TB), ISBN 978 3 5483 7235 8
Der İslam braucht eine sexuelle Revolution, eine Streitschrift
2009, Ullstein Verlag, ISBN 978 3 5500 8758 5

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.