NEŞET ERTAŞ, ÖZTÜRK SERENGİL VE ATALAY ÖZÇAKIR

ABONE OL
11:48 - 23/10/2020 11:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

NEŞET ERTAŞ, ÖZTÜRK SERENGİL VE ATALAY ÖZÇAKIR
 
Sene 1980 İstanbul Atatürk (Yeşilköy) havaalanı dış hatlardan içeri geçtim, elinde saz olan bir kişi uzun boylu bir kişiyle sohbet ediyor.

Saz gördüm mü dayanamam, saz çalanın ve dinleyenin yürekleri yanık olur, pislik yalan dolan bilmezler, nerde bir türkü söyleyen saz çalan görsem yanların ilişirim, çünkü o kişiler sadece saz çalar, başka bir şey çalamazlar. O iki kişinin yanına yanaştım karşımda Neşet Ertaş ve Öztürk Serengil, selamlaştık ‘Delikanlı sen saz çalıyorsun herhalde diye sordu? Ben de öğreniyorum dedim, yolculuk nereye diye sordu? Ben de Berlin’e gidiyorum dedim. Ohh ne güzel biz de Berlin’e gidiyoruz; o zaman beraber oturalım dedi, Dünyalar benim olmuştu.

Biri O dönemin en ünlü komedyenlerinden biri, diğeri iç Anadolu’nun yanık sesi, Yaşar Kemal`in dediği gibi boz kırın tezenesi, Uçakta üçümüz yan yana oturduk, tabi Neşet Ertaş o güzel insan Saz bana emanet etti, Tanışma faslından sonra, Konsere mi gidiyorsunuz diye sordum? Hayır Berlin’e yerleşeceğiz, orda Dükkân açacağız dediler.
 
Berlin’de bilenler bilir iki Almanya birleşmeden önce Türkische Basar diye kullanılmayan bir metro istasyonuna (Bülow str) vardı.

O zamanın ünlü iş adamlarından, geçen hafta kayıp etiğimiz Atalay Özçakır, O metro istasyonunu pasaja çevirmiş, dükkanlar açmış ve dükkanları buradan ve Türkiye’den gelen bazı ticaretle uğraşan insanlara kiraya vermiş, Türkler için bir eğlence merkezi oluşturulmuştu o dönem Şimdiki gibi fazla iletişim kaynağı olmadığından Halk Türkische Basar ‘dan kaset ve Video filimi, kiralar evlerinde seyrederlerdi.

Türkische Basar içinde birde gazino yapmış genelinde hafta sonu hizmet verir canlı müzik yaparlardı.

Atalay Özçakır hepsini kiraya vermiş işte o sanatçılarımız bir şekilde bu olaydan haberdar olmuş ve Berlin’e gelmişler.
Uçaktan inince çat pat bildiğim Almancayla onlara yardımcı oldum, tabi onlar beni hiç unutmadı, ne zaman Türkische basara gitsem İlk girişte, Öztürk Serengil’in dükkanına uğrar sonra Neşet abinin dükkanına giderdim. O güzel insan beni görünce ayağa kalkar, beni yerine oturtmak ister, bir şey ikram etmeden, yedirip içirtmeden yolamazdı.

Cenabı Haktan üçüne de Rahmet diliyorum, Devirleri daim olsun, sözü Neşet abinin bir sözüyle bitireyim!

Halden anlamayanı
Kendi haline bırak
Zaman ona halini
Anlatır, Kurban olduğum derdi.
 
Ali Sönmez
 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.