0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

NEREYE VARACAK BU İŞİN SONU

Kıvırmadan, eğip bükmeden, doğrudan, gözlerinin içine baka baka  söylemem gerekirse, diyorum ki; 

„Bunlar acizdirler. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ellerindeki bu denli yüksek yetkilere karşın ülkeyi yönetmeye çalışan yeteneksiz ve bu iş için hiçbir yönden uygun olmayan siyasî parti ve onun üyeleri bu işi  beceremiyorlar. İşi ellerine, yüzlerine bulaştırdılar „
Ülkede güvenlik ve haber alma dip yaptı. Batağa saplandı.

Bu konunda açıklığa kavuşması gereken çok önemli de bir ayrıntı var. Alman Haber Alma Örgütü (BND – Bundes Nachrichtendienst) saldırının yerini biliyor, saatini biliyor, neredeyse canlı bombanın kim olduğunu biliyor ve bu bilgileri bizim MİT’den (Millî İstihbarat Teşkilatı) aldığını söylüyor.

Ne demek bu? Almanlara; „Aman! Yurttaşlarınızı uyarın! O tarihte, o saatte, o adreste oralarda bulunmasınlar! Sonra canlarından olurlar!“ mı? „Sultanahmet patlamasında yapmadık bunu yurttaşlarınızı yitirdiniz. Aynı şey bu kez olmasın!“ mı?
Eğer; bu yorumum doğruysa bunun adı vatana ihanet değilse nedir?

Almanlarla sınırlı da kalmıyor bu uyarılar. ABD’den de geliyorlar benzerleri.
 
Şimdi sormaz mısınız siz de?

Nasıl ve nereden alıyorlar bu bilgiyi bu haberalma örgütleri? MİT’i bir kenara koyun! İnsanın aklına bu katliamın siparişini bunların verdikleri gelmez mi? Bu kuşkuya düşmez mi insan? Ben çok kuşkulanırım. „Bu katliamın siparişini verenler bunlardır“ diyor içimden bir ses bana.

Uyarıları yapıyorlar. Çünkü; işin şirazesinden çıktığının onlar da farkına vardılar.
 „Bu kadarı yeter! Olası bir erken ya da ara seçimde birinin elini yeterince güçlendirdik. Seçim ya da halkoylaması, fark etmez. Bu kadarı onun oylarını artırmasına yater de artar!“ diye mi düşündüler, düşünüyorlar?
Bizimkilerin onları yalanlama gayretlerine kulak asmayın siz! Bizim Adana’da buna „g..ünü yediğm ayağı“ denir. Yaptıkları bundan öte bir şey değil bademlerin.

Öyle bir yönetim düşünün ki; güvenlik yerle bir, haber alma neredeyse iflas… Böyle bir yönetim yurttaşın can ve mal güvenliğini sağlayabilir mi?

Sağlayamaz. Bunlara; kifayetsiz muktedirler dememiz de bundandır.

Üstüne basa basa, altını kalın ve koyu çizgiyle çizerek; bunlar, kifâyetsiz ve liyâkatsizdirler. Türkçesiyle; yetenekleri yoktur. Devlet yönetimine uygun değildirler. 

Tek dertleri var. Başkanlık sistemi. Başkanlık sistemiyle yatıyorlar, başkanlık sistemiyle kalkıyorlar. Bunu da, ne yazık ki; kaçAK Saray mukimini kurtarmak için yapıyorlar. Ülke yararaına olduğu için falan değil!

Çalınan minare o denli uzun ve büyük ki; kılıflara sığmıyor. Kurtuluş başkanlık sisteminde. Mi?

Yurttaşa; „Evinden dışarı çıkma!“, yabancıya; „Sakın ola bu sıralar buralara gelme!“ deme anlamına gelen bir tutumla karşı karşıyayız. Bunun yurt ve yurttaş yararına olduğuna inananın aklını peynir ekmekle yemiş olması gerek.

Bunu  hesabını sormak yurttaşın görevidir. Hesabını vermek de Badem’in… 

Anayasanın 112. Maddesi de öyle söylüyor.

Kesin inancım odur ki; Nazım’ın dediği gibi, bugün yarına çıkacaktır…

Ya da Aziz Nesin’in dediği olsun hadi: Böyle gelmiş, böyle gitmez…

Hasan Arslan