0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

NEREYE KADAR?

Başımıza ne geldiyse ümmetçilik anlayışından geldi. Gitmesi eli kulağında olan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek giderayak biatını gösterdi: Sayın Erdoğan ümmetimizin lideridir.’’

Melih Gökçek, Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettirileceğini söyleyenleri fitnecilikle suçluyor.  , Huzura’’ çağrılıp istifasının istenmesine fitneciler mi sebep oluyor acaba?

FETÖ Cemaati ile aralarının bozulduğu lafları söylenmeye başlandığında da özellikle Gökçek’in kanalı Beyaz TV’ de, koro halinde, dedikodu deyip fitnecilikle suçlamışlardı…

Bazı illerin Belediye Başkanlarına görev bıraktılıyor. Başkanlardan istifa etmek istemeyen veya mızıkçılık yapanlar (Melih Gökçek gibi), biatları alınmak üzere saraya getirildiler…

Bu hengamede bir Brütüs çıkar mı? Sanmam. Onun için kim istifa etmiş, kim gelecek hiç önemi yok.
Bir zamanlar; ,, Demokrasilerde seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiği…’’ görüşünün demokrasiyi dar alana sıkıştırmasına rağmen nasıl da savunurlardı. Bu kadarı bile fazla gelmeye başladı; Reis ne derse, gereği yapılır. 

Bekir Bozdağ; ,, Koltuğu veren parti, gerektiğinde de alır.’’ diyor. 

Türkiye’ de hiç bir seçimin önemi kalmadığını anlatıyorlar, anlayın artık!

Siz demiyor muydunuz, Milli İrade diye, ne oldu?

Toplum yozlaştırılmaya, biat ettirilmeye ve sistemlerine alıştırılmaya çalışılıyor. ,,Bu kadarı da fazla, akıl var izan var…’’ diyebileceğimiz durumlar ortadan kalktı, her şey kanıksanıyor. 

Bulunduğumuz coğrafya cemaatlerden-tarikatlardan çok çekti, çekmeye devam ediyor. Cemaatlerin memurlarına okullarda ders verdirecekler, seneye müfredata da sokarlar, okullar parsel parsel tarikatlara verilir. Müftüler resmi nikah kıyacak. Gün geçmiyor ki yeni bir yozlaşmayla karşılaşmayalım.
Son 15 yılda yaşadığımız ahlaksal çöküntü (…ekonomiden siyasete her alanda çöküntü ve toplumsal yıkım yaşanıyor…) cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde yaşanmadı. Bunun en temel sebebi devlette ve bireylerde laikliğin tamamen ortadan kalkması ve dinselleştirilmiş cahil toplum yaratarak istedikleri egemenliği kurmuş olmalarıdır. En büyük çelişki de, gericiliğe neden olan şeylerin panzehiri olarak yine gericiliğin sunulması, pes doğrusu.

FETÖ torbası dikildi, içine karşı çıkan-çıkabilecek herkesi atıyorlar.

Demokrasinin bir tramvay olduğu, varmak istedikleri durakta inecekleri inancıyla maddi manevi her yolu mübah saymayla inecekleri durak bulamayacaklar, tramvay uçurumdan yuvarlandı.
Kurtuluşun reçetesi laik direnişte…

Zekeriye Uçar