NEDEN DOPİNG?

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Dünyadaki temiz spor kavramının baş belası sadece Doping mi? Kuşkusuz hayır ancak dopingin gerek sporcular ve gerekse antrenörler tarafından neden bu kadar ilgiyi üstüne çektiği sorusu ile karşılaştığımızda aklımıza kuşkusuz yüzlerce cevap gelir! Her ne kadar altında öncelikle; Şan, Şöhret ve Para yatsa da bu yazımda akla gelebilecek bu cevapları belirli kategorilerle ve yine ait olduğu bilim dalının ışığı altında açıklamak sanımca daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Doping kullanımının altında yatanları, en sağlıklı bir şekilde açıklayabileceğimiz ve sporda da önemli bir yeri olan iki bilim dalı hiç kuşkusuz; Sosyoloji ve Psikolojidir.

Biraz açacak olursak ve daha sağlıklı düşünürsek, doping kullanımına eğilimi olanların; Sosoyo-Psikolojik sorunlarıyla Ekonomik gereksinimlerinin yakın bir ilişkisini rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Neden mi? Ünlü sosyal-psikolog Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin en tepesinde yer alan kendini gerçekleştirmede yer alan isteklerden ‘’Toplum içerisinde kendini kanıtlama’’ dolayısı ile topumda kendisini üstün görme, liderliğe soyunma en üstün olma gibi sosyal-psikolojinin kuramlarını, burada tamı tamına görmemek mümkün değildir.

Diğer bir taraftan kazanma arzusu hangi yarışmacı sporcu tarafından istenmez ki? Bana bir sporcu gösterin ki! yaptığı spor dalında zirveye ulaşmak için mücadele etmesin? İşte psikolojinin tamda alanı olan bir konu olsa gerek; Kazanma sevinci ya da kaybetme kaygısı! Bu bağlamda doping kullanan kişilerin kişiliklerine ilişkin geniş boyutlu bir çalışmanın yapılması düşünülebilir mi? Sorusunu da gündeme getirmektedir.

Bir diğer taraftan, spor artık günümüzde lüks bir uğraşı alanı olduğu kaçınılmazdır; yani spor yapabilmek için (modern alet-malzeme-giysi-uygun araçlar vs.) ekonomik bir gücümüzün olması gerekir ve sporcular bu ihtiyaçlarını (giderlerini), ya kendisine sponsor olan kulüp, firma, kurum ya da kuruluş tarafından alır ve yahut ta kendi önceki kazandıklarından karşılamaya çalışır. Sporcuların ait oldukları sponsorların (Hatta bazen bu Devletin kendisi de olur, Örn. Rusya 4 yıl boyunca tüm yarışmalardan menedilmesi!) sporcudan beklentileri ve bu beklentilerin sporcu tarafından karşılanması, sporcuya bazen taşıyamayacağı ağır bir yük oluşturur! Bu yükün altından kalkmak ve elde edeceği kazancı kaçırmamak için acaba sporcular yanlış yola saparlar mı? Doping kullanma eğilimine girmezler mi? (Bu tez özellikle ülkemizde Antrenörleri de çok yakından ilgilendirir)

Burada günah keçisi olarak sadece sporcuyu görmek bana göre çok yanlıştır; Bunun altında yatan başta antrenörü, ardından kulübü, kulüp doktoru ve kulüp yöneticileri ile ilgili federasyonlar, Federasyonun bağlı olduğu spor genel müdürlüğü, spor bakanlığı ve dolayısı ile o ülkenin hükümetlerine kadar uzar ve tüm bunlar sorumludurlar. Bunun dışında o ülkede spor ahlakı adına verilen eğitim caydırıcı olamaz mı? (Daha önce DDR de ve SSCB de devlet eliyle doping uygulamalarına bkz.)

Doping işte yukarıda belirttiğim üç ana (Şan-Şöhret-Para) nedenden dolayı, sporcular tarafından Etik olmayan bir biçimde kullanılır. Yani Temiz spor maalesef leke görür! Dopingin tanımında; Sportif performansı artırmak amacıyla yasaklanmış ve vücuda Yabancı maddelerin kullanılması ya da herhangi bir maddenin tüketilmesi veya vücuda normal dışı yollardan alınması olarak tanımlansa da! Haksız rekabetin çok daha farklı şekillerinin de olduğunu buradan bir kez daha hatırlatmak isteriz!

Temizspor kavramı içerisindeki; Ahlaklı olma, sporda hakkaniyet ve dürüstlük, insan sağlığı, mükemmel performans sergileme, kişilik ve eğitim, keyif alma ve eğlence kültürü, ekip çalışması, adanmışlık ve bağlılık, kurallara ve yasalara saygı, kendine ve diğer katılımcılara (rakiplere) saygı, cesaret, birlikte olma, paylaşma ve dayanışma gibi kavramlarla baktığımızda, Doping kullanmanın, Spor ruhunun özüne aykırı olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

Doping yapmadan Temizsporu savunmak; Olimpiyatların iki temek kuralı ile daha güzel açıklayabilir; Bunlardan birincisi, Olimpiyat Oyunlarına Katılma hakkını elde etmek ve ikincisi de Daha Hızlı, Daha Uzağa ve Daha Yükseğe kavramlarını hiç kuşkusuz (çelişkili gibi görülse de) sağlıklı bir şekilde algılamaktan geçer.

Bu bağlamda bende sizlere; Daha sağlıklı, Daha demokratik ve Daha Hak-Hukuk-Adalet dolu yeni bir yıl diliyorum ve 2020 yılının insanlığa barış sevgi ve huzur getirmesi dileklerimi sunarken; Kuşkusuz tüm ülkemiz ve dünya sporcularına da dopingsiz bir 2020 yılı diliyorum!

Saygılarımla

Prof. Dr. Seyhan HASIRCI

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.