NEDEN BU HOYRATLIK?

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de olup biteni mutlaka izliyorsunuzdur.
Son birkaç gündür şiddet içeren toplumsal olayların artış gösterdiğini de mutlaka fark etmiş olmalısınız.
Geçen Cumartesi günü Dolmabahçe’de Başbakanın üniversite rektörleriyle yaptığı toplantıyı protesto amacıyla gösteri yapan öğrencilere karşı İstanbul polisi orantısız güç kullandı.
Çok sayıda genç dayak yedi, yaralandı ve gözaltına alındı.
Bir gün sonra İnönü Stadı çevresinde bu kez Beşiktaş taraftarları Bursaspor taraftarlarıyla tam anlamıyla bir meydan muharebesine girişti.
Bıçaklananlar oldu, polisin ele geçirdiği kesici ve delici aletlere bakınca bu nedir, harbe mi geldiniz demekten insan kendini alamıyor!
Aynı gün Hakkari Yüksekova’da Molotof kokteylleri ile polise saldırdılar.
Şimdi “taş atan çocuklar” artık taştan vazgeçmişler yanıcı, yakıcı ve daha çok zarar verici maddeler atıyorlar güvenlik güçlerine.,
Yakında bir de “Molotof atan çocuklar” yasası çıkarsa şaşırmayalım.
Toplumumuzdaki şiddet eğilimi bu kadar değil.
Belli bir yöremizde “töre” diye kadınları kızları katledip duruyorlar.
Adamın biri çıkıyor altı kişiyi birden öldürüyor ve az öldürdüm diye hayıflanıyor.
Cinayet, hırsızlık ve gasp olayları devamlı artıyor.
Ya trafikteki şiddete ne dersiniz?
Sırf basit kurallara uymadıkları için insanları sokaklarda caddelerde yok ediyorlar.
Daha dün Antalya’da birden bire anayola fırlayan bir araç hızla gelen kamyonun altında kaldı ve bir ailenin altı ferdi öldü gitti.
Toplumsal ilişkilerimizde, işimizi görmek için gittiğimiz devlet dairesinde, trafikte, yolda yürürken, işte, eğlencede, sporda, velhasıl her yerde birbirimize karşı çok hoyrat davranıyoruz.
Çocukluğumuzda gençliğimizde örnek aldığımız o çelebi ve saygılı insanlar gitti, yerine asık suratlı, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, garip hevesler peşinde koşan ve gözünü kırpmadan başkasına zarar veren bir insan tipi ortaya çıktı.
Ortak kaderi paylaşan, ortak değerlere bağlı bir ulus değil de, tesadüfen bir araya gelmiş birbirine düşman bireylerden oluşan bir topluluk halinde yaşıyoruz.
Tüm kültür yaşamımız TV dizileri, magazinler ve kolay para kazanmayı özendiren yarışma programlarından ibaret.
Bizi birleştiren ortak sevinçleri sadece milli maçlarda yaşıyor, onun da coşkusu geçer geçmez birbirimize nasıl zarar vereceğimizin hesaplarını yapmaya başlıyoruz.
Türkiye seksenli yıllardan itibaren başlayan yozlaşmanın sonuçlarını tüm şiddetiyle yaşamakta.
El değiştiren parayla birlikte ülkemiz bir görgüsüzlük çağına girdi.
Görünürde bu kötü gidişin biteceğine ilişkin bir umut ışığını da ne yazık ki göremiyorum.
Herkese iyi bir hafta dileğimle.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.