0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Norveç’te yaşanan facia bu kadar yeniyken Berlin seçimlerinde faşist/faşizan partilerin kullandığı seçim afişlerini görünce insanın aklına önce başlıktaki soru geliyor.
Şimdi bir de son günlerde İngiltere’de baş gösteren “ayaklanmanın” Afrika kökenlilerce yapılıyor olmasına karşı ne kadar boşta gezen ve saldıracak yer arayan ırkçı, dazlak vs varsa bu defa muhtemelen onlar saldırıya geçecek.
Nitekim Birmingham’de nasıl olduğu anlaşılamayan bir kaza sonucu üç Pakistanlı genç hayatını kaybetti.
Bazı söylentilere göre teravih namazından çıkmış, işyerlerini yağmacılara karşı korumaya gidiyorlarmış bu gençler.
Hızla gelen başka bir araba ölümlerine neden olmuş.
Ölümleri şüpheli bulunmuş.

Bu yıl Berlin Neukölln’de bir dizi kundaklama olayı yaşandı.
Bu rezaletin failleri yakalandı mı, bilmiyorum.
Fakat ne de çabuk unutuluyor bu tür olaylar.
Birkaç kınama demecinden ileri gitmeyen tepkiler ve alınmayan önlemler.

Şimdi tüm bu gelişmeler Avrupa ülkelerinde yükselmekte olan sağ-popülist akımların gelecekte şimdikinden çok daha fazla baş ağrıtacağına işaret ediyor.
İktidardaki siyaset erbabı hiçbir ülkede bu tehlikeli gidişata karşı etkin politikaları ne üretebiliyor, ne de uygulayabiliyor.
Toplumların huzurunu bozmaya aday ve ne zaman nasıl patlayacağı belli olmayan olaylara gebe bu ırkçı/faşist yapılanmalara karşı demokratik gelenekler ve hukuk çerçevesinde gerekenin yapılması lazım.
Aslında demokratik gelenek ve kurallara sıkı sıkıya sarılınsa böylesine çağdışı ve insanlık düşmanı akımların toplumda zemin bulma olanağı olmayacak.
Fakat bakıyorsunuz, demokratik düzen onlara da yaşama hakkı veriyor edasıyla gelecekteki felaketlere davetiye çıkarılıyor sanki.
Hâlbuki demokratik yaşamın niteliği ve bekası için demokrasi düşmanlığına prim verilmemeli.
Hukuk bunun için var.
Hukuk bunun için var da, Berlin’deki afişlere göz yuman yetkililer kimin için ve ne için var, işte bu sorunun yanıtı yok.

Dr. O. Can Ünver