Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim….
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…
Nazım Hikmet denilince akan sular duruyor. Solcusu, artık sağcısı, hatta muhafazakârların da severek okuduğu, devlet adamlarının vatan üzerine laf ederken mitinglerinde şiirlerini sıkça kullandığı şairin adıdır Nazım Hikmet.
Nazım Hikmet, solcu gelenekten gelenler için, daha başka bir anla ifade eder. Çünkü Nazım Hikmet şiirleri okuduğu ya da kitapları bulundurduğu için memleketimiz de hapis yatanların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır, bu kişilerden biri de benim. Durumu zamanın da; acı tecrübelerle etüt ettirdiler. Şimdilerde böyle bir problem yok.
Problem ne o zaman?
Problem şu!
Şiirleri sadece memleket insanımın değil; tüm Dünyaya mal olmuş, şiirleri onlarca dile tercüme edilmiş, bestecilerin ilham kaynağı olmuş, yazdığı şiirlerden dolayı yıllarca sürgün hayatı yaşatılmış, hemen hemen yatmadığı hapishane kalmamış, edebiyatçıların üzerine tezler yazdığı ve memleketi, kurtuluş savaşını, kuva-i milliyeyi şiirleriyle en iyi anlatan, yeni yetişen şairlerin ilham kaynağı, şaiir Nazım Hikmet’in mezarı Türkiye de değil de ondan. İşte problem bu! Nazım’ın mezarı hala Moskova da.
Tribünleri coşturmak için sık sık Nazım şiirleri okuyan onca siyasi bu durumu bilmez mi? Bilirler beyler bilirler, hem de senden benden daha iyi bilirler. Peki, bilirler de, neden bir şey yapmazlar? Ve neden Nazım Hikmet hala Moskova da bir mezarda yatar?
Kendi memleketinde bir mezarı hak etmez mi?
Kendi şiirinde de yazıp vasiyet ettiği gibi;
“Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.” Der şiirinde.
Açık ve net bir vasiyettir bu, Nazım Hikmet’in.
Asıl soru şu!
Beyler, Nazım ne yaptı size? Şu vatanın bir karış toprağını bile hak etmeyen ne idüğü belirsiz onca insanın mezarı memleketin en başköşesindeyken; Sormakta fayda var Nazım hak etmiyor mu Anadolu da küçücük bir köy mezarını?
Getirilmese de mezarı! O bu toplum için, kısa ve özetle şunu ifade eder: Nazım Hikmet demek; memleket demektir.
