MÜZEVİR YA DA ARABOZAN

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İlkokula başladığım yıl açıldı bizim köyde okul. Köyodasını tek sınıflı bir okula çevirdiler. Daha sonra çok sınıflı bir okul yapıldı köyümüze.

Hâlâ yaşıyor, uzun yaşasın! Öğretmenimiz eğitsel kolların yanında bir de inzibat ordusu kurmuştu öğrencilerinden. Her şey yasaktı bize. İp atlamak yasak, çizgi oynamak yasak, kösküç oynamak yasak, misket yasak, düğünlere gitmek yasak… Dedim ya her şey yasaktı. Çocukluğumuz yasaklanmıştı bize.
İnzibatlara biz; “müzevir” sıfatını uygun görmüştük. Hiçbirimiz sevmezdik onları. 70 lerine merdiven dayadılar hepsi. Anlatıp gülüşüyoruz hâlâ bir araya geldiğimizde.
İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan kimse, ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, ordubozan anlamı „müzevir”in.

Türkçesi de arabozan.

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Gezi eylemcisi öğretmenleri belirlemek için yeni bir yöntem bulmuş.

Öğrencileri gizli tanık olmaya zorluyorlarmış bakanlık buyruğu üzerine millî eğitim müdürleri.

„Müzevir ol! Arabozan ol!” diyorlarmış Türkiye genelinde o gencecik insanlara, çocuklara…

Akıl almayacak bir durum Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ve öğrenciler üzerinde yürüttüğü Gezi Parkı soruşturmalarının boyutu. Her geçen gün de daha akıl almaz bir duruma dönüyor. Ankara’da bazı okullarda müdürler, yaz tatilinde öğrencileri okula çağırmışlar ve önlerine koydukları kâğıtlara, “kendilerini eyleme yollayan” öğretmenlerinin isimleri ile “eyleme giden arkadaşlarının” isimlerini yazmalarını istemişler. Öğrencilere kimliklerini deşifre etmeyeceklerinin garantisini de “Rahat olun!” diyerek vermişler.

MEB öğrenciler ve öğretmenler üzerinde akla hayale gelmeyen yöntemlerinin yanında, kimi zaman, güvenlik güçlerinin olanaklarını da kullanıyormuş. Gezi Parkı soruşturmasında her gün yeni bir skandal patlak veriyormuş.

Bunca gayrete karşın, güvenlik güçlerinin görüntüleri ve yazılı belgeleriyle desteklenen soruşturmalarda tek isme bile ulaşılamamış.

Anlaşılan çocuklar „müzevir” olmayı kabul etmemişler. Aferin onlara!

Ötekilere mi? Yuh! Yuh! Yuh!

Tek tek çağırmışlar körpecik ortaokul öğrencilerini.

Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okul yönetimlerine “Soruşturmaları bir an önce tamamlayın!” genelgesi çıkarmış. Bu buyruk, müdürlerin bir skandala imza atmalarına yol açmış. Müdürler; 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerini, yaz tatilinde olmalarına karşın, tek tek arayarak okula çağırmışlar. Öğrencileri bir sınıfta toplamışlar.

Öğrencilerin önüne boş bir kâğıtlar konulmuş ve

“6-7 Haziran tarihlerinde okula gitmemenizi hangi öğretmenleriniz istedi?

Eyleme gitmenizi isteyen öğretmenlerin isimlerini yazın!

Eyleme katılan arkadaşlarınız ya da öğretmenleriniz oldu mu? Bu isimleri de yazın!” denilmiş.

Bakanlık koltuğunda oturan kişi meslekten bu kez.

Boşuna „Gelen gideni aratır.” dememişler eskiler.

Bir ayıp taktı ki yakasına Nabi Bey, bu ayıp ona da, yedi ceddine yeter.

Hayırlara değil, ayıplara vesile oldu yani…

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.