MUSTAFA KEMÂL’İN KOLTUĞUNDAN KALK

ABONE OL
18:11 - 01/10/2020 18:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

MUSTAFA KEMÂL’İN KOLTUĞUNDAN KALK

Toplumsal reformların güçlü olanın zayıflığıyla değil, zayıfların güçlülüğüyle gerçekleştirileceklerine inanmıyorsun.

Nesnel koşulların oluşmadıklarına inandırmışsın kendini. Bu nedenle de zayıfa güç kazandıramadın.

Umudunu okyanus ötesine ve TÜSİAD’a (Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği’ne) ya da Fetulahçı Cemaate bağladın.

Duvarı yıkan güç korkuttu seni. ‘O duvar, o duvarınız, vız gelir bize bize vız!” diyen ozanın inandığı güce inanmıyorsun.
O güç; en yüce değer olan emektir. Sana göre en büyük güç paradır. Güç; parası olandadır. En acı olansa; solun gücünün bittiğine inanmandır.

Bu inancı yayan Sorosçu TESEV’in yolundasın.

Bu inanç; seni sürekli tasarruf safsatasına, bu nedenle de işsizliğin ve yoksulluğun artmasına neden olan kapitalist siyasete destek veren genel başkan konumuna düşürüyor.

Kapitalizmin ülkeleri ve insanları yok eden sömürü sistemine boyun eğen bir genel başkan portresi veriyorsun.

Zenginlerden korkuyorsun. Bu korkuyla insanlık düşmanı eşitsizlikten tek söz etme cesaretin yok.

Emperyalizme karşı dik bir duruş sergileyemiyorsun.

Avrupa’nın tarih sahnesinden yok olup giden sosyal demokrat liderlerinden tek farkın yok.

İnsanların eşitliğine ve özgürlüğüne inanmıyorsun. İnansan gereğini de yaparsın. Onlar için koyacağın eylemler eşitlik ve özgürlük savunucusu bir genel başkan olduğunun da göstergesi olurlar. Ama; sende bu inanç, ne yazık ki, yok.

Eylem; her zaman korkuttu seni. Bu nedenle de halkın partisini genel merkeze hapsettin.

Haziran Direnişi’ne yanıtın “Ekmek için Ekmelettin” oldu.

Devletçiliğini bir kenara koy! Partinin “devrimci” liginden eser bırakmadın.

Bu tutumun “laiklik” için de büyük bir tehlikedir senin.

Bak Stefan Zweig ne diyor? “Bir evet, bir hayır; bir anlık erken davranma ya da bir anlık geç harekete geçme; bu anı; yüzlerce kuşak geçse de, asla geri getiremez. Bu yitirilen an; bireylerin ve ulusların yaşamını ve hatta bütün insanlığın yaşamını belirler.”
Putları kıran bir partiden statükocu bir parti çıkardın ortaya.

Bu duruşunla kime benziyorsun, biliyor musun?

Sola ve sosyalizme en büyük ihaneti yapan Michael Gorbachov’a.

O da korkmuştu senin gibi sermayenin gücünden ve koskoca bir devin yıkılmasına neden olmuştu.

Solun yaşadığı travma sona erdi. Dünyanın her yerinde sol rüzgârlar esiyor ve yürek yeniden sol tarafta çarpıyor. . Farkında değilsin.

Vahşi kapitalin karşısına dimdik dikilen gene sol oldu dünyanın dört köşesinde. Çevrene bak!

İyi bir insan, doğru bir insan olman, hırsızlıkla, arsızlıkla bir işinin olmaması yetmiyor halkın partisinin genel başkanı olmana.

O partiye sen; artık, zarar veriyorsun. Kendi yüreğinin kabuğunda yaşıyorsun. 

O kabuğu kırma olasılığın da yok. Bu gerçeği gör artık!

Gör de,  Mustafa Kemâl’in koltuğundan kalk!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.