MÜSLÜMANLIKTA “PİLAV ÜSTÜ AZ KURU” DÖNEMİ

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

MÜSLÜMANLIKTA “PİLAV ÜSTÜ AZ KURU” DÖNEMİ

Hani esnaf lokantasına gidenleriniz bilir. Pilav ister fakat üstüne az kuru dök dersiniz. Garsonda bağırır “Bir pilav üstü az kuru çek” diye. Yani pilav yiyeceksiniz, içinde kuru fasulye tadı olacak, fakat pilav parası ödeyip çıkacaksınız işin içinden.

İşte siyasette yaşanmaya çalışılan Din böyle bir şey. Baş örtüsü takılmalı diyeceksiniz, Cuma saati namaza koşarak gideceksiniz. El gördü ye “gözde Müslümanlık “, hep konuşarak “Sözde Müslümanlık “yaparak devam edeceksiniz hayatınıza.

Adaletten dem vuracaksın, kendi partinden olanları işe aldığın ve hak yediğin halde. Kazandığın parayı bölüşmeyeceksin ihtiyacı olanlarla, çatlayıncaya kadar yediğin halde. İl başkanı selam gönderirse iş başı yaptıracaksın sırf sana destek oldu diye partiline, sonrada gelip bana haktan adaletten bahsedeceksin utanmadan.

” Ve sana neyi infak edeceklerini de (Dağıtacaklarını) soruyorlar. De ki: “Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin.”

Ayet yeterince açık değil mi? İşte 30 gemisi olup ta malından beş kuruş vermeyenler, size dinden bahsederlerse inanmayın. Oğlunun milyon dolarları olup da babası size akıl veriyorsa ona da inanmayın. Hele dini söylemlerle oy istiyorlarsa, inanmayı bir kenara bırakıp birde uzak durun onlardan. Size torpil yaparak iş veriyorlarsa, yetim hakkını size yediriyorlar demektir. Sırf partilisiniz diyerek yardım ediyorlarsa, kamu malını çalıp size veriyorlar demektir. Mesele bu kadar basit. Sende iş uğruna oy veriyorsan bir partiye, satmışsın vatanı demektir. Vatanını satanın dini imanı olmaz, kimse kimseyi kandırmasın.

Açlıktan köle olarak çalışmış ve beş parasız ölmüş “Rabia” üzerinden siyaset yapan birini görürseniz arkasından gitmeyin. Rabia olmak güzelse, servetlerini size versinler ve kendileri aç yaşasınlar da görelim hayatlarını.

Bir insan görürseniz, hak yememiş, hırsızlık yapmamış ve alın teri ile kazandığı paraların kendisine yeteninden fazlasını fakirlerle paylaşan. Yaklaşıp sorun “Hangi dindensin” diye. Hiç düşünmeden o yoldan sizde gidin. Bilin ki dünyayı akıl verenler değil, örnek olanlar kurtaracak. Böyle temiz bir lider bulursanız da memlekette oy verin gitsin. Yok dini söylemlerle, etnik köken lafları ile siyaset yapıyorsa bir parti, onu da koy verin gitsin. Bize bu ülkeyi her rengi ve her inancı ile kucaklayacak yöneticiler lazım. Hiçbir kişi dinine, etnik kökenine, mezhebine veya rengine göre yönetilmeyi kabul etmemeli. Kardeşlik güzeldir, baharda açan kır çiçekleri gibi rengarenk. 

Ne demiş şair “Bir ağaç gibi hür, bir orman gibi kardeşçesin”. Ormana bir lider seçerseniz ve sadece çam ağaçlarını yetiştirirse, size de kozalak toplamaktan başka bir şey düşmez kısacası!

Ender Özerdem

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.