MÜSLÜMAN ŞİRK İÇİNDE OLABİLİR Mİ? 

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

MÜSLÜMAN ŞİRK İÇİNDE OLABİLİR Mİ? 

Elbette olabilir: Çünkü, Müslüman olmayan Müşrik olamaz. Mekkeliler Allah’a inanıyorlardı. Ancak O’na ulaşmak için vesileler arıyorlardı. Putlar o vesilelerdendir. Vesileler bazen put dediğimiz heykeller ve heykelcikler, büstler olabildiği gibi, bazen de şeyh, para, kadın, siyasi lider, dini lider, abi, gavs, efendi olur. “Bedeviler, “Biz imana erdik” derler. De ki (onlara, ey Muhammed!): “Siz (daha) imana ermediniz. ‘Biz (zahiren) teslim olduk’ demeniz daha doğrudur; çünkü (gerçek) inanç henüz kalplerinize girmiş değil…”(Hucurat 14) 

Ayette deniliyor ki; siz gücün karşısında şapka çıkardınız, eyvallah dediniz, gerçekten inanmadınız. Allah bu tür sahtekârları ve müşrikleri affetmeyecektir. Onlara yardım etmeyecektir. Onların elinden tutmayacaktır, Kur’an’ın verdiği haber böyledir. Müşriklerin sıfatlarına bakarak konuyu detaylandırmak gerek, onlar: 

-Zâlimdirler (31/Lokman, 13). 
 
-Gerçek ilme değil; zanna (sanrıya, tahmin ve teorilere) uyarlar. Onlar ilmin, aydınlığın, doğrunun peşinde olduklarını söylerler ama, onların gerçek sandığı şey, Allah katında bir değer ifade etmez. Onlar sıkışınca Allah’a duâ eder, yalvarırlar, ama rahata ve refaha kavuşunca Allah’ın âyetlerinden yüz çevirirler (17/İsrâ, 67). 
 
-Putlarını, yani Allah’a eş koştukları şeyleri çok severler, onlara candan bağlıdırlar, onlar için canlarını bile verirler (37/Saffât, 35-36). 
 
-İslâm’ın teklifleri müşriklere çok ağır gelir (42/Şûrâ, 111). 
 
-Onlar Mü’minleri sevmezler, devamlı düşmanlık beslerler. Dünyaya aşırı bağlıdırlar (2/Bakara, 96). 
İslâm’a karşı çıkışları noktasında tutarlı değillerdir. Yaptıkları işler sebebiyle Allah katında suçlu (mücrim) olmuşlardır:
 Tamahkârdırlar, mallarıyla övünürler, fakir fukaranın elinden tutmazlar, kölelikten yanadırlar, zalimdirler, dünya ve dünya malını çok severler, kadın düşkünüdürler, insanları aşağılamaktan zevk alırlar, bencildirler v.s. 

Sen Ey Muhammed, şunların hiçbirine saygı göstereme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak, Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran, Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış, Kaba/obur, bütün bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı. Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş? Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: “Daha öncekilerin masalları!” Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz. (Kalem Suresi)

Bu sıfatlar kimde varsa o da müşriklerdendir. Adı Müslüman da olsa bu sıfatları taşıyanlar Müşriklerdendir. Mehdinin geleceğine, Hz. İsa’nın geleceğine inananlar da o gruptandır. Demem şu ki; önce inançlar şirkten temizlenmelidir. Gerisi laf ebeliğidir. Herkes kendini kontrol etmelidir. Yukardaki sıfatlar ona ne kadar uzaktır, ne kadar yakındır, herkes kendini test yapmalıdır. Sömürü düzenine karşı çıkan Müslüman sömürü düzeninin destekçisi ise, olmaz bu iş. Allah ona yardım etmez. Yeryüzünde yaşayan insanların yarısına yakını Müslüman, yerlerde sürünenler de Müslüman. 

Enfal Suresi’nin 65’inci Ayetinde Allah 1 Müslüman 10 gayri Müslime bedeldir diyor. Bugünkü duruma bakılırsa ya Allah yalan söylüyor (haşa) ya da Allah Müslümanlara yardım etmiyor. Yardım etmiyor şıkkını seçerseniz, -muhtemelen onu seçeceksiniz, – nedenini ayetin devamından öğreneceksiniz: “Gerçekten inanır ve sabrederseniz ” ifadesi var. İki şart konulmuş Müslümanın önüne. 

Topu taca atmakla olmuyor bu işler. Düne kadar Mehdiye Hz. İsa’nın geleceğine inanan insanlar, FETÖ’den sonra 180 derece dönüş yaptılar. Bunlara gerçekten iman gerekiyorsa Müslümanlar neden inançlarından vazgeçiverdiler hemencecik. Yarın bir sıkıntı anında Allah’a imandan da mı vazgeçecekler. Kararı siz verin… 
Mehdi inancı itikatla ilgilidir, Hz. İsa’nın geleceği de itikatla ilgilidir. Kur’an’a bakıldığında, bunlara iman etmek gerektiğini buyuran bir ayet bir bahis yoktur. Olmayan bir bahse varmış gibi iman edilmesi, var olana da yokmuş gibi davranılması sevgide ölçüyü kaçırmak demektir. Sevilmeyeceklerin sevilmesi, hatta sevileceklerden daha fazla sevilmesi Tevhidi zedeler. (Tevbe 24) 

Tevhidi zedeleyen her şey şirkin konusudur. O kişiye de Müşrik denir. Zamanımızda Müslümanların perişanlığının sebeplerine bakarken biraz da bu taraftan bakmak gerekmez mi? 
Kimse kendisinin Müşrik olmasını istemez elbet. Ancak Müşriklerin sıfatları bende var mı diye sorması gerekmez mi? 
Varsa o sıfatlardan uzaklaşmak için gayret etmesi gerekmez mi? 
En azından bu konudan uzaklaşmak için bir adım atması gerekmez mi? 
Müslümanların başına gelenler boşuna mıdır? 
Allah Müslümanlara zulüm mü yapıyor ve yaptığı bu zulümden zevk mi alıyor? 
Nedir bu İslâm âleminin başına gelenler, kader midir? 
Ne ile izah edeceğiz bütün bu olup bitenleri, kaderle mi? 
Ben Müslümanım diyen herkes şapkasını önüne koyarak şu soruyu kendilerine sormalıdırlar; ben gerçekten Müslüman mıyım? 

Selam ve dua ile… 

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.