MOCCA
Dünya’nın her yerinde bu kelime kırk yıl hatırı olan Türk kahvesini hatırlatır. Bahsetmek istediğim dergiye adını vermiş. Sözlükte Moka kahve, diye geçiyor. Önümde üç ayda bir yayınlanan mecmuanın 21. Sayısı var.
Kahvenin nasıl pişirildiği ve tarihini, Berlin T.C. Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun eşi Gamze Hanım anlatıyor. Türkler Viyana önlerinde çuval içerisinde bırakmasaydı, Avrupalılar kahve içmenin tadını öğrenemiyeceklerdi. Önce Berlin’de kahve içenleri koklayarak tespit eden vergi memurları ceza yazıyordu. Sonra vergi kondu. Müslüman gibi Türk içeceğini içme, diye notalarıyla çocuk şarkısı müzik kitaplarına girdi. Bugün Avrupa’da kahve Türkiye’den daha fazla içiliyor. Değiştirmek istediğimiz olumlu veya olumsuz olayları tarih kaydedecek. Biz göremesekte torunlarımız, gelecek nesiller görecek.
Dergi, edebiyat, teknik, politika, sanat, din, tarih ve bilimle ilgili konularda gazetelerden daha etraflı yazıları haftalık veya aylık olarak yayınlar. Bu dergi, bilgileri tazeliyor, bilinmeyeni öğretip ve araştırmaya merak uyandırıyor. Bu nedenle başvuru olarak saklanır, kâğıt gibi çöpe atılmaz.
Yayın yönetmeni Rüştü Kam’ı www.ha.ber.com okurları makale yazarı olarak iyi tanıyor. Dergide genç yazarlara yer verilmiş. İki dilde yazılarak Türkçesi iyi olmayan genç nesillere ve Almanlara da okuma imkânı veriyor.
Öfkelenenlerin çok olduğu bu zamanda dua ile başlama isabetli olmuş. Fatiha duası güzel anlaşılır bir Türkçe ile okunuyor.
Kuran’a ve Geleneğe göre kitap ve Hikmet bölümünde, kutsal kitaplara bir bakıştan sonra Kuran’da geçen açıklamalara yer verilmiş. Prof.Dr. Abdulaziz Bayındır, Hikmet doğru hükümdür.
Peygamberimiz, Kuran’dan doğru hükümler çıkarıp uygulamış, bize de onun yöntemini öğretmiştir. Kuran’da bütün ayrıntıları ile yer alan o yönteme göre davranılırsa kitap ile sünnet arasında tam bir uyumun olduğu görülür, diyor.
1915 yılında geçen tarihi olaya açıklık getiriliyor. O zaman Başbakan olan T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı, aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun, tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz, diyerek noktalanıyor.
Prof.Dr. Hüseyin Bağcı ile yapılan söyleşi çok bilgi veriyor. Bugün Ermenistan-Türkiye’nin sınırının açılması ve ilişkilerin geliştirilmesini Sivil Kuruluşları hemen, hiç vakit kaybetmeden işleve koymalı, diyor. Dergi 86 sayfa, kâğıdı kaliteli, fotoğrafları metinlere uyumlu.
Şemiha Kavak, Demokratik Özgürlükçü İslâm mümkündür, diyor. İslâm Demokrasi ilişkisini ve devlet modellerini makalesinde anlatıyor.
Zülfikar Kam ise hep tarihten, antik çağ filozoflarından alıntı yapılmasın, Anadolu coğrafyasında kendi medeniyetini ve dillerini bilen felsefeciler yetişsin, artık yeni şeyler söylemek gerek, diyor.
Türk Öğretim ve Eğitim Derneğinin Güneydoğu Anadolu gezi raporu, gezi için ön bilgiyle okura gezi isteği uyarıyor. Tüm Avrupalılara, Avrupa Türklerine kum, deniz ve güneş veya akraba ziyaretlerinin dışında Türkiye’yi tanıma gezilerine çağırıyor.
Aynı dernek, T.C. Başkonsolosu, Berlin-Neukölln Belediye Başkanı ve kilise üst düzey yetlililerin desteği ile Kurban Bayramını sokağa taşıdı. Hıristiyan komşularım ne zaman bayram, diye bana soruyorlar. Altıncı Berlin Kurban Bayramı Şenliği, tüm diğer ilçelere ve bu gazete aracılığı tüm Avrupa’ya örnek olacak niteliktedir. 23 Nisan Derneği Dünya’da tek olan Çocuk Bayramını yalnız Almanya’da değil, tüm Avrupa’ya iletip, tanıtmıştır.
Emekli olmadan önce okulda, Noel ve Paskalya Bayramları kutlanırken hep imrenirdim. Öğrencilere resim ve hediyelerle çok renkli bayram sunuluyor. Bunu örnek alıp daha çeşit katarak çocuklara uygun bayramlar kutlanabilir.
Dergide hıristiyan diniyle ilgili bilgiyi Marius van Hoogstraten veriyor.
Yunus İnci, 25 yıl duvarların kalktığı yıldönümünde düşünce ve anılarını anlatıyor. Dünya’da hâlâ hüküm süren ve insanlar arasındaki görülmez duvarların kalkması arzusunu, içtenlikle dile getiriyor. Bu konu açılınca bir öğrencimin annesinin dediği şu sözü hiç unutamıyorum. Hocam Berlin duvarı biz Türklerin üstüne devrildi, demişti. Doğu Berlin’den gelen bir Almana verildiği için, çorap fabrikasında işini kaybetmişti.
Berlinlilerin yakından tanıdığı işveren, sosyal içerikli her alanda hayırsever Remzi Kaplan’la yapılan söyleşide, ticaret yapmanın ipuçları veriliyor. Aileden çevreden geliştirilen bir yetenek olduğu anlaşılıyor. Ayrıca helâl et konusuna şöyle açıklık getiriyor:
“Biz etleri kesilmiş olarak alıyoruz, dahası herkes eti aynı yerden alıyor. Almanya’da hiç kimse için ayrıca hayvan kesilmiyor. Benim etim helâl diğerlerinin eti haram diyerek insanları kandırıp piyasa yaratmaya çalışmak doğru değildir. Avrupa’da bir hayvanın kesilmesi üç dakikayı geçmiyor. Yani hayvan daha ölmeden kesilmiş oluyor. Şoklanan hayvanlardan bahsediyorum.”
Çocuklara karşı aile içi şiddet konusu da unutulmamış. Genç üç yazar, bu yıl çok konuşulan kadına şiddet konusunu daha etraflı şiddete karşı olmayı genel olarak ele almışlar. Şiddetin her türlüsüne karşı olmalı. Türkiye’de niye yan baktın deyip, bıçağı çekiyor bazı gençler.
Gülden ve Gizem Elçi, İspanya Avrupa’ya ait ise İslâm da hep tarihte Avrupa’ya aitti, tezine örnek olarak Abbas İbn Firnas’ın uçuş deneme tarihine ışık tutmuş. Cordoba hava alanı ve bir köprüye adı verilen bilimadamı 810 yılında Ronda-İspanya’da doğmuştur. Ayrıca 600 yıl Avrupa’da yaşayan Osmanlılar hatırlatılmalı.
Dilruba Kam, İlâhiyat din haberi olarak Frankfurt’ta yapılan bir kongreden bahsetmiş.
Bu dergide doğru dini bilgiler ve haberler yazılıyor. Öğrencilere bilhassa orta öğretimde müslüman olduğu için her şeyi bilmek zorunda diyerek, soru yönetiliyor. Bütün okullarda İslâm din dersi yapılmadığına göre, doğru bilgiyi evde ve dini temele dayanan derneklerde öğretme elzem olmuştur.
Avrupa’yı terk edip savaşa giden gençlerin çoğunluğunun, dini bilgilerden çok uzak olduğu tespit edilen noktalardan biridir.
Genel yayın yönetmeni Rüştü Kam ve yazar arkadaşlarına sağ olun, diyor Mocca Dergisine daha nice yıllara, diyorum.
İyi okumalar!
İlter Gözkaya-Holzhey
Dergi adresi internette:
www.mocca-hikmet.eu
