MISIRLI BİLİMKADINI
Matematik bilimlerin kraliçesidir, sayı sistemi ise matematiğin kraliçesidir. Carl Friedrich Gauß
Kadına şiddet deyince, yalnız kurban ve şiddet uygulayan caniler konu yapılıyor. İlk önlem önerisi ceza kanunlarını ağırlaştırma. Hâlbuki birinci koşul erkek çocuklarını eğitimi, sonra diğer koşullar gelir. Tertemiz doğan bir çocuk neden cani oluyor, diye sorup nedenleri yok edilmelidir.
Kadınlar şikâyet etmeden önce kendilerini sorgulamalı, zira çocuk yuvadan başlıyarak eğitmen, öğretmen ve annenin elinde büyüyor. Erkek egemen toplumda eşit dengeleme gerektir. Bunda tarihe geri bakınca müslüman toplumlarda ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nda altın devirler yaşanmıştır.
Mısırlı bilimkadını, matematikçi Hypatia’nın yaşam ve ölümü, neden bilimtarihinde kadının adı geçmiyor, sorusuna cevap veriyor. Aynı zamanda kadına şiddet antik çağlarda da vardı. Fakat bugün geriye gidilmesini kavramak çok güç geliyor, insana acı veriyor.
Alexandrialı matematik bilimkadını Hypatia (370-415) antik çağında yaşamıştır. Kendisini ateist, Yeniplaton düşüncesinde Pythagore prensibinde bir bilimci olarak görür. İnsanlığın tarihine ilk kadınbilimci olarak geçtiği belgelerle tespit edilmiştir.
Bakmaya doyulmayan güzelliğine rağmen, neden evlenmediği sorulunca Gerçek ve Bilimle evli olduğunu söylermiş.
Aritmetiğe adı verilen Diophants Aritmetica’nın eserlerine yorum yazmıştır. Bilimmeyenden bilinene çözüm sonuçta bütüne götürür. Cebir dersinin denklem formülleri
x – y = a ve x² – y² = (x – y) + b,
İlk kullanan ve öğrencilerine açıklayan öğretmmendir.
Fanatik, yobaz hıristiyanlar Tanrı, Doğa, Ölüm hakkında Platon’un düşüncelerini yenilemesine açıktan karşı koydular.
Mart ayının sıcak bir gününde bir grup fanatik, gözü dönmüş, kin kusan hıristiyan Hypatia’yı kiliseye götürürler. Giysilerini soyarak derisini soyar ve sert cisimlerle kemiklerine dayanana kadar yaralar. Vahşi gözler kine doymamıştır. Kadının vücudunu parçalayarak cesedini yakarlar. Cinayet dua edilen din evinde işlenir. Fanatik dinciler, bir kadının hür yaşamasına kendisini bilime adamasına tahammül edememiştir.
Akdeniz’e bakan dünyanın en güzel Büyük İskender’in kurduğu İskenderiye şehrine kötülük yapıp, fakirleştirmişlerdir.
Zira bilim kadını öldürüldükten sonra dünyaya ilmi ve sanatı ile ışık saçarak aydınlatan biliminsanları, sanatçıları şehri terk etmişlerdir. Onun ölümü tarihte bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Mart 415 yılından sonra antik Yunan matematik öncülüğü Arap ve Hintlilerin eline geçer. Orta Çağ’da Avrupa’ya ulaşır.
İnsanlık bilim tarihinde 18. yüzyılı beklemek zorunda kaldı. Matematikte ikinci bilimkadını profesör ünvanı alan Maria Agnesi’dir. Bologne Akademisine atandığı biliniyor, fakat o şehre gidip gitmediği hakkında biyografisinde tam bilgiye rastlanmıyor. Maria Agnesi (1718-1799) ilk matematikte profesör ünvanını alıyor. İlk profesör ünvanı alan kadın Laura Bassi (1711-1778) ise felsefeden Bologne akademisinde doktorasını yaptı. Fanatik dincilerin uyguladığı şiddet yalnız şimdiki zamana değil, insanlığın geleceğine de zarar veriyor, tarihe bir kara leke olarak geçiyor. Coğrafya insanın kaderini tayin ediyor.
Akil insanlar, sanatçılar ilime hizmet edenleri günışığına çıkarmaya çalışıyor. 1885 yılında İngiliz ressam Charles William Mitchell, matematikçi Alexandrialı Hypathia’nın kiliseye getirilip çırılçıplak soyulduğunu gösteren bir akt resimle ölümsüz yaparak, tarihte yerini almasını sağlamıştır.
Kadın cinayetlerinin yalnız haber olarak verilmesi yetersizdir. Pedagog, eğitmen ve öğretmenler erkek çocuk yetiştirilirken yapılan hataları önce sıralamalı. Sonra erkek egemenliğini eşit paylaşımla dengelemek gerek. Kadın toplumun her alanında eşit haklara sahip olarak yerini almalıdır. Kadının olmadığı alanı hep çiçeksiz bir bahçeye benzettiğimi, tekrarlıyorum.
Dilde kadın kavramı sık sık ortaya konuyor. Dünya Kadınlar Günü’nde erkekler üzerine konuşulmalıdır. Kadın haklarına saygı gösteren erkeklerle birlikte çalışıp, hareket etmelidir.
Erkek çocuk eğitiminde yapılan hatalara işaret eden sosyologları, biliminsanlarını dışlama çok büyük bir hatadır. Erkek çocuk ve gençlere taşıyamıyacakları yük vermemelidir. Trafikte Hänsel und Gretel masalından alınan işarette abla erkek kardeşinin elinden tutmadan yürüyor artık ve okula gidiyorlar. Her iki cins birbirinin hürriyetini kısmadan yardımcı olmalıdır.
Eşitlik aritmetikte kalsın, insan cinsi iki çeşit ve renkli olsun, birbirini tamamlasın, ama kadın ve erkek EŞİT HAKLARA sahip olsun.
Çeşitli kalın!
İlter Gözkaya-Holzhey
Kaynak:
Clifford A. Pickover, Das Mathebuch, sayfa 78
Librero Verlag, Kerkdriel, Nl., 2013
ISBN: 978-90-8998-280-3
