0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Milyonlarca Sarrazinler daha dikkatli sözlerle aynı görüşleri savunuyorlar

SPD üyesi Thilo Sarrazin`in açıklamaları günlerdir kamuoyunu meşgul ediyor. Sarrazin özetle diyor ki: „Müslüman göçmenler uyum konusunda istekli değiller.” Daha açık söylemek gerekirse: “onlar uyumu istemiyorlar, onların kültürü ve dini inancı uyuma engeldir” diyor Sarrazin.

Bu görüşleri ve iddiaları onyıllardır bazı politikacılar, özellikle de Hıristiyan Birlik Partililer, dillendirmektedirler. Bir farkla: Müslümanlar kavramı yerine Türklerden söz ederek, ancak aynı görüşleri savunarak.

Henüz kısa bir süre önce Necla Kelek ve Seyran Ateş Sarrazin’in ortaya attığı görüşleri savunarak, politikacılardan ve medyadan büyük övgüler aldılar. Hatta üst düzey bir politikacıdan ödül bile aldılar. Bayan Kelek Sarrazin`in kitap tanıtımında „Burada sorumlu bir yurttaş acı gerçekleri dillendiriyor” diyerek, ona övgüler yağdırdı.

28 Ağustos 2010’da, Berlin-Bild gazetesi neredeyse tam sayfasını Sarrazin`e ayırarak: “Bu görüşlerde şu gerçekler var” manşetiyle, sözde bazı uzmanlardan alıntılarla, Sarrazin`nin görüşlerine destek verdi.

Sarrazin`in ifadelerinde yeni olan ve onu diğerlerinden ayıran genlere dayanan tezidir. Diyor ki: “Tüm Yahudilerin ve Baskların kendine özgü genleri, onları diğerlerinden farklı kılıyor”. Bu görüşler Sarrazin`nin ırkçılık ve islamofobi virüsüne yakalandığının açık bir kanıtıdır.

Sarrazin, bazı politikacıların on yıllardır savundukları düşünceleri daha kışkırtıcı bir biçimde dillendirerek, birinci ve ikinci kuşağın Almancayı bilmemesine, onların çocuklarının okullardaki başarısızlığına, gençler arasında daha yüksek olduğu iddia edilen suçluluğa vurgu yapıyor.

Yani, tüm sorumluluğu göçmenlere yüklüyor. Hükümetlerin ve siyasi partilerin 50 yıldır uyum, eğitim, iş bulabilme politikalarındaki ve diğer alanlardaki yanlışlarını görmezlikten geliyor.

Almanya`nın göç ve uyum politikası uzmanlarından biri olarak ben, 30 yıldır bu konuda ders verdim, araştırmalar yaptım, kitaplar yazdım ve yüzlerce konferans ve basın açıklamalarıyla, yapılan yanlışları anlattım; geleceğe yönelik bir uyum politikasının nasıl olması gerektiğine vurgular yaptım. Üstelik, göçmenlerden birisi olarak ve 1995-2005 yıllarında „Almanya Türk Toplumu” nun başkanı olarak, uyum konusundaki uyarılarımı kamuoyuna açıkladım, anlattım.

30 yıllık deneyim ve bilgime dayanarak, geçen yıl „Türk-Alman Perspektifleri” adlı (Bakınız: www.keskin.de) uyum konusunu ayrıntılarıyla irdeleyen son kitabımı yayınladım. İlginç ve düşündürücüdür ki, bazı istisnalar dışında, medya ve siyasi yetkililer buradaki eleştiri ve somut önerilerime ilgi duymadılar. Çünkü tüm siyasi partileri ve hükümetleri eleştiren ve asıl sorumluluğun güdülen yanlış politikalarda olduğuna vurgu yapan görüşlerim, suçluluğu göçmenlerde arayanların konseptine uymamaktadır.

Prof. Dr. Hakkı Keskin

Siyasal Bilimci

2005-2009 Federal Almanya Parlamentosu Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi