MİLLİ TAKIM, PSİKOLOJİ VE ŞİDDET

ABONE OL
11:52 - 23/10/2020 11:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best
MİLLİ TAKIM, PSİKOLOJİ VE ŞİDDET

Aslında sorun sadece Fenerbhaçe’nin Milli takım kalecisi Volkan Demirel’in, Galatasaray’ın sahasında hem de Milli bir görev yapmaya çalışırken (lafın kıssası) taciz edilmesi sonucunda sahayı terk etmesi sorunu değildir.

Bu konuda çok şeyler yazıldı çizildi ve de söylenmedik laf ta bırakılmadı! Ne yazık ki, akla mantığa en yakın olan şey hep ihmal edilip duruldu.


Bu olayın tek boyutlu olduğunu söylemek biraz acımasız olur diye düşünüyorum çünkü ben bu olayı iki boyutu ile ele alarak açıklıyorum.

Birincisi ve en önemli olanı; bu olayın psikolojik boyutudur. Bu konuda küfreden kişi ve kişilerin ne kadar saygısız bir davranış gösterdiği tartışma bile götüremez! Yani küfür etmekle insanların elde edebilecekleri tek şey kendilerini daha da küçültmektir. Diğer taraftan küfür edilenin bu yükü taşıyamama konusunda oldukça ihmal edilmiş olmasını göstermekte olup bu kişinin dış bir yardım alması kaçınılmaz olduğudur. Mademki, sporcularımız futbol sporundan bu kadar çok para kazanıyorlar, bunun için fiziksel yeteneklerinin yanı sıra psikolojik açıdan da güçlü olabilmenin yollarını da bulabilmelidirler! Bu konuda çok değerli spor psikologları var ülkemizde!


İkinci boyutu ise, ülkemizde bu tür davranışları yapanlar şiddet bağlamında değerlendirirler yani bu şiddet konusunda eksikliklerimiz hala üst düzeyde var demektir ve bu alanda önlem almaya yönelik hiçbir çaba sarf etmediğimiz de apaçık ortadadır.


Şiddet ve benzeri davranışların ortadan kaldırılmasının her ne kadar birçok yasa çıkarılmış olsa da, çözüm için hiçbir zaman çare olmadığı aşikârdır bunun için tek bir yol vardır bu yol da eğitimdir. Yıllardan beri söylediğim bir konu vardı ki ve artık ülkemiz futbol federasyonunun bünyesinde kuracağı bir kurumun bu konuyu eline alarak çözüm üretmesinin zamanının çoktan gelip geçmek üzere olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum!


Bıkmadan usanmadan yazdım ve yazmaya da devam edeceğim. Bu tür sorunların altından kalkabilmenin yolu her gün ceza yasaları çıkarmak ve paso çıkarmakla mümkün olmayacaktır. Nedeni, insan beyninin tıpkı futbolda olduğu gibi her atağa karşı farklı bir anî akın geliştirerek yeni bir durumu oluşturan mükemmel bir organımızdır ve hele bu beyin Türk insanının beyni olunca iş daha da kolay olmaktadır.
Sözüm ona Kristof Kolomb’dan önce Amerika’yı keşfeden bizler (ki bunu değerli büyüklerimizin TV lerden canlı yayında ifade ettiler), sanırım futbolun içerisindeki bu şiddetten de kurtulabilmenin yollarını bulabilecek kadar akıllı ve zekiyizdir!


Sözün özü; Başta Spor Bakanımız, ardından Spor Genel Müdürümüz, Futbol Federasyonu ve tüm Futbol kulüplerimizin tekrar oturup, iyice düşünmeleri gerekiyor. Bu konuda ne yapmalıyız diye, çözümü yetkili mercilere daha önceleri çok söyledim ama onları inandıramadım, ancak ben kendi çevremde bu çözümü uyguluyor ve başarılı oluyorum.


Şimdi top sevgili makam ve yetki sahiplerinde, ya bu sporu kurallarına göre oynarsınız ya da kapatırsınız her şeyi şiddeti çözersiniz. Hani ne demişti milli eğitim bakanı okullara öğrenci ve öğretmen almasın boş okullarda ben milli eğitimin mükemmel bir şekilde yönetirim diye!


Ya önümüzdeki günlerde daha büyük şiddet eylemleriyle hazırlıklı olmalıyız ya da şimdiden paçaları sıvayarak, çözümün gereklerini yerine getirmeliyiz! Ayrıca her hangi bir alanda İmparator olmak sadece kendi durumumuza bakarak değil, ülkemiz genelinde hangi alanda olursa olsun bütün kurumların en az İmparator kadar olmasa da ona yakın bir düzeyde olması ile imparator olunur.


Saygılarımla



Prof. Dr. Seyhan HASIRCI

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.