MİLLİ SİYASET BELGESİ NASIL OLMALIDIR?

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bilgi çağında yeni algılamalar özümlenmelidir. İnsanlık tarihi bireylerin, toplumların ve devletlerin var olması için beslenme barınma ve güvenlik için bilgi edinme çabası içinde olduğunu göstermektedir. Kendi dışındaki hakkında bilgi alarak hareket güvence alanı oluşturma çabası günümüzde farklı örgütlenmeleri de beraberinde getirmiştir.

Kuşkusuz; yeni bilimsel gelişmeler ışığında, yeni bir çağa geçiş süreci içerisindeyiz. Bunun en önemli etmenlerinden biri de bilimin 1980 sonrası yaşamaya başladığı paradigma kayması. Bu çağda Aydınlanma çağına ait terimleri, yenilenmiş farklı olgular ile ortaya çıkmıştır. Yani, özellikle kuantum mekaniği doğrultusunda gelişen bilim, aydınlanma çağına ait terimlerin farklı anlamlar kazanmasına neden oluyor.

Bu süreç içerisinde tüm dünya devletleri geliştirdikleri ulusal stratejilerde değişiklik yapmaya mecbur kılınıyor. Bilimsel gelişmeler ışığında ulusal siyasetini, stratejisini yeni çağa göre düzenleyemeyen toplumsal mekanizmalar yıkılmaya, çürümeye yüz tutacakları bir gerçek.
Bu gerçek doğrultusunda Türk Devleti’nin, emperyal devletlerin, bilgi çağı adı verilen yeni çağa geçerken, geliştirdikleri yeni stratejilerden haberdar olması zorunludur!

Bu gerçeği Türk Devlet tarihinde görenler, yaşadığı çağın artık imparatorlukların hüküm sürdüğü çağ olmadığını, milli-ulus devletler çağına ayak basıldığını ve yeni Türk Devleti’nde bu gelişmeler ışığında kendini yeniden dizayn etmesi gerektiğini dile getirerek yola çıktılar. Bu yolun sonunda, liberalizme yapı olarak biat etmemiş, anti-emperyalist bilinci kuruluş aşamasında toplumsal kademeye doğal işleyiş içinde aktarmış, bu nedenle Milli, farklılıkların zenginleşeceği bir demokrasi amaçlanarak cumhuriyet şekillendirilmiştir!

Şimdi de benzer bir geçiş süreci içerisindeyiz; Aydınlanma çağından Bilgi çağına geçmeye hazırlanıyor insanoğlu. Bilimsel gelişmelerin, üretim ilişkilerine yansıması sonucu toplumun işleyen çarkları değişmekte, ulus-devletlerin bir süre sonra yerini kültürel birlik çerçevesinde bölgeselleşmiş, sınırları daha geniş bir devletsel mekanizmaya bırakacağı görülmektedir.

Türk Devleti’nin geliştireceği strateji bu yeni çağın gereklerine uygun olmak zorundadır! Çünkü bugün, ABD ve küresel elitler, ulusumuz üzerindeki stratejilerini bilgi çağının gereklerine göre şekillendirmektedirler. Hala soğuk savaş stratejilerine uygun bir milli siyaset izlemeye çabalanırsa; emperyalizmin yeni çağa uygun geliştirdiği jeostratejik politikalara karşılık verilemeyeceği gayet açıktır!

Bilgi çağına ait küresel elitlerin geliştirdiği ve uygulamaya geçirdiği stratejilerin en önemlilerinden biri; Osmanlı mirasına sahip Türkiye’nin Arap ülkelerine liderlik edebileceği ılımlı bir birlik isteğidir.

Bu stratejinin temelinde yatan olgu bilgi toplumunun getirisi bölgeselleşme paradigmasıdır.

ABD’de bu politikanın istihbaratını sağlayan en önemli sivil toplum örgütü STRATFOR’dur. Stratfor günümüz dünyasında CIA’dan daha büyük bir bilişim ağına sahip küresel istihbarat ve öngörü teşkilatıdır.

Stratfor’un kurucusu ve CEO’su George Friedman, ABD strateji uzmanlarından biridir. Friedman’ın ülkemizi de ilgilendiren en önemli kitaplarından biri olan Gelecek 100 Yılaraç görevi görecektir.” adlı kitabında “Yeni bir çağa doğru insanoğlu adım atmak üzere. Bu çağda bölgeselleşmenin getirisi ile yeni yükselen bölgesel güçler ortaya çıkacaktır. Bu güçlerden biride Türkiye olacaktır. Türkiye, elde ettiği ekonomik güç ile birlikte, İslam dünyasını egemenlik altına alacaktır. Rusya’da yeni çağa ayak uydurup eskiden hakim olduğu bölgelerde, yeniden hakimiyet kurma yoluna gidecektir. Sonuç olarak, Türkler Amerikan’ın, Rusya karşıtı stratejisi içinde önemli bir

Friedman, bilgi çağında yaşanacak değişmeleri sıraladıktan sonra, Türkiye’nin, ABD çıkarları dahilinde nasıl ve hangi noktalarda uşaklaştırılacağının ana hatlarını çizmektedir!
Henüz bilişim ve iletişim alanında ulusal bir politikası bile olmayan ulusumuzun ve onu yönetenlerin, kafasını kaldırıp kaçırdıklarını görmesi gereklidir. Bugün ergenekonculuk safsatası ile halkı uyutanlar, ulusal bilinci yok etmek isteyenler, emperyalizmin, tüm mazlum milletlerin ABD karşıtı birliğine engel olmak için, Türk Devleti içine sokulmuş ayakçılarıdır!
Türkiye’nin tüm mazlum milletleri kucaklaması, bilimsel gelişmenin toplumsal çarklara yansıması yoluyla doğmuştur!

Türk Devleti, bilgi çağına ait yeni üretim mekanizması devreye sokmalıdır! ABD ve İsrail yapımı teknolojilerden, T.C. yazılımları ile üretilmiş teknolojilere geçmelidir. Türkiye, siyasetini ABD odaklı değil, yeni kuracağı birlik içerisinde ki ülkelere göre ayarlamalı ve şekillendirmelidir. Türk Devleti’nin Milli Siyaset Belgesi bilgi çağına uygun yeniden dizayn edilmelidir!

Peki ama Yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi neleri içermelidir?

GüNüN SöZü: Bilgiyi, bilginin önemini anlayan edinir. Bilen ise yönetir.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.