0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Polemiklerle, tezgahlarla, oyun içinde oyunlarla, kafalar karıştırılmaya devam ediyor. Yine seçim sözü konuşulmaya başlandı. Artık Türkiye seçim sathı mahalline girmiştir demektir. Seçime yaklaşılırken suçlamalar, iddialar artıyor, tansiyon yükseliyor.

İktidar partisi her yere devlet imkanlarıyla gidiyor, temeller atıyor, bu arada miting yapıyor. Diğer partilerde hazine yardımıyla.

Türkiye’nin geneline bakınca kimlerin yarışacağı da ortada çıkmış durumda. Kutsal din duygularının çarpıtılmasıyla uyuşturulan kitleler, okumayan, düşünmeyen biat anlayışı ile robotlaştırılan yığınlarla, okuyan sorgulayan düşünen kitle.. Bakalım hangisi iktidarı belirleyecek? Bilinçli bir şekilde Türkiye’de iki anlayış, zihniyet toplumu kapsamış durumda.

Bir tarafta yolsuzluğa bulaşmış belediyeler, tembelliğe miskinliğe ulufe almaya alıştırmış halkı din duygularıyla uyuşturan zihniyet, bir tarafta ise neyi savunduğu belli olmayan halka doğrudan çıkmaktan çekinen tahterevallinin diğeri. Herkes bir diğerini suçluyor istiyor.

Siyaset üslup itibariyle çirkinleşiyor. Herkes bir şey söylüyor ama ne söylediğinin farkında değil. Polemiğe giren, tavır koyan koyana.

Ha sahi danışmanı ne demişti ABD’lilere? Alın kullanın süpürün diye. Baksanıza yeterince yararlanıldı ki artık bağ, bağlantı nasıl yürüyecek şimdilik belirsiz gibi.

ABD; son Obama-Erdoğan görüşmesi sonrası, Bush görüşmesi gibi ne planları uygulamaya koydu.. Bush görüşmesi ile Ergenekon soruşturması başlamıştı. Obama görüşmesi ile kozmik soruşturma devam gelecek gibi!

Anlaşılan o ki ABD, 1952′ den beri Gladyo kanalıyla Türkiye’de işlediği tüm cinayetleri katliamları bazı subaylara ve sivillere yükleyecek. Kendisi temize çıkıyor. Baksanıza o kadar olayda hiç CIA, FBI gibi örgütler konuşuluyor mu? Hayır. Ne olmuşsa Türk ordusu yapmış diyorlar. Bu arada yeni Gladyosunu da örgütleyip harekete hazır hale getirmiş oluyor.

NATO ittifakı içinde bölgesel gelişmelerde birlikte çalışma ama nasıl olacak? Irak gibi İran’da hedefte. İran muhaliflerini harekete geçirme başarısızlığa uğradıkça, ABD’nin askeri seçeneği Türkiye ile birlikte uygulamaya koyup koymayacağı belirsiz.

Bizimkiler başka diyor ABD başka. Hangisi doğru dersiniz. Yani anlayacağınız üçüncü dünya müstemleke ülke liderlerine yönelik planlar mı uygulanacak?.

Yandaş medya neyi gündemde tutuyor dikkat edin.. Peki niye, kim, neden, niçin rahatsız oluyor biliyor musunuz? Kirli, karanlık ilişkiler açığa çıkartılacak endişesi.

Şimdi halk, hangi dilden anlıyorlarsa o dilden konuşacak.

Kimisi dindarız derler, dini sömürürler. Dinle uzaktan yakından alakaları yok. Soymak nemalanmak yaşam anlayışları.
Kimisi cumhuriyetçiyiz’ derler, Cumhuriyet’in eserlerine sahip çıkmazlar.
Kimi de milliyetçiyiz derler milletin emanetine sahip çıkmazlar.
Kimi de çağdaşız derler çağdaş dünyaya sırt çevirirler.
Milletin birlik ve beraberliği çatırdatılırken, devletin kurumları sarsılırken, Cumhuriyetin kazanımları birer birer giderken, kimin ne dediği değil, ne yaptığı ne yapacağı önemli..

Partiler, oturdukları yerden sadece çamur siyaseti yapıyorlar. Dar alanda siyaset yapıyorlar.

Sadece iftira at, tutmazsa iz bırakır. Halk el ele, omuz omuza oldukça, yabancı ülkelerin sözcüsü akademisyeniyle, gazetecisiyle siyasetçisiyle, işbirlikçisiyle döneğiyle, soyguncusuyla, istismarcısıyla bu ülkede birliği beraberliği, devletin varlığını kimse dinamitleyemeyecektir.

Yandaş medya tartışması ise devam ediyor. Başka ne devam ediyor? Tek sesli medya isteği. Doğan grubuna yönelik cezanın zamanlaması düşünüldüğünde neler oluyor sorusunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.

Kozmik arama, davalar, soruşturmalar, iddialar ithamlar devam ediyor. Yorumlayanlar analiz ediyor. Ne diyelim safsata mı gerçek mi? Herkes yakında görür. Gündeme getirilen sonra bir başkasının hemen devreye sokulduğu bir ortamda neyin doğru neyin yanlışlığını anlamak mümkün mü?

Günün Sözü: Sen neyi gizlersen gizle ancak deve kuşu gibi olursun.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.