MİLLİ-GAYRİ MİLLİ 

ABONE OL
18:04 - 01/10/2020 18:04
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

MİLLİ-GAYRİ MİLLİ 

Erdoğan Gürcistan’ı ziyaret ettiğinde ”Ben Gürcü soyundayım” Demişti.
Daha sonraları; Benim bir yanım Gürcü, bir yanım Musa soyu” Açıklamasını yapmıştı.
Tarihçiler, Erdoğan soyunun Gürcistan’da Osmanlıya isyan eden Rum kökenli bir topluluk olduğu ve sonra Rize’nin Potamya köyüne göç ettikleri ve korkuları nedeniyle Müslüman olduklarını iddia ediyorlar.
Ama Türk olmadıklarını özellikle belirtiyorlar.
Erdoğan, 2006 yılında Rize’nin Güneysu’da ”Potamya’ya hoş geldiniz.” Diye karşılanmıştı.

Erdoğan kökeni konusundaki sorulara; ”Ben babama sordum, o da babasına sormuş, babam dedi ki; soyun nedir?  Diye soranlara Müslüman’ım de, geç!” 
İlkokul öğrencisi bile din ile soyun ayrı şeyler olduğunu bilir.

Erdoğan’ın 2002 yılında ilk ziyaret ettiği ülke Yunanistan’dı. 
Yunanistan’da Simitis ile baş başa bir buçuk saat tercümansız görüşüyor.
Türkçe bilmeyen ‘’Simitis ile bir buçuk saat nasıl anlaştınız?” Sorusuna;
”Rumca konuştuk. İlk çalıştığım patronum Rum’du Rumcayı ondan öğrendim.”
 İmam Hatip okulunda öğrendiği Arapça ile Araplarla tercümansız konuşamazken, patronundan kısa sürede öğrendiği Rumca ile devlet sorunlarını konuşabiliyor… 

Ergün Poyraz dışında da birçok araştırmacı Tayyip Erdoğan’ın baba tarafından Rum, anne tarafından Yahudi kökenli olduğunu belgelendirerek yazmış olmasına rağmen resmi bir itiraz yapılmamıştır 

AKP Genel Başkanı dünyada Pragmatik yapıda siyasette birinciliği alırsa, ikinci sırayı kesin Bahçeli alır.
Zaten Erdoğan’ın ”Amacıma ulaşmak için gerekirse papaz elbisesi bile giyerim.” Demesi ve
”Demokrasi bizim için bir trendir amacımıza ulaşınca ineriz.” Sözü de kendisine aittir.
Makyavelizm ve Pragmatizmin bir kişide toplanmış özellik denince; ‘biri ”hedefe ulaşmak için her şey mubah” diğeri; ”inkârcı olmak”
AKP Genel Başkanı, önce bir şey söylüyor.
Aradan çok zaman geçmeden aksini rahatlıkla söylüyor, önceki söylediklerini rakipleri söylemiş gibi onları eleştiriyor hatta hakaretler ediyor.
Hep uygun bir zaman bulduğunda da ülkenin önemli kurumlarındaki Türkiye Cumhuriyeti (TC) sembolünü ve okullarda öğrencilerin ”Ne Mutlu Türküm” diye biten Andını kaldırdı.
Yerine ilkokullarda, ana okullarında kökten dincilik sloganları ve Vehhabi mezhebinin kuralları öğretiliyor.

”Ben milliyetçiliği ayaklar altına aldım!” Diye damarlarını çatlatırcasına açıklarken, bu konuda en yüksek itirazın MHP Genel Başkanından gelmişti.
Almanya’da; ”Sen ne mutlu Türküm diyene dersen, biri çıkar ne mutlu kürdüm diyene der.”Derken  amaç; Kürt ırkçılarının oyunu almayı düşünme yanında Türkiye’ye ve Türk kavramlarına olan kinini ortam bulduğunda yaşama geçirmeyi amaçlıyor.
Atatürk’ün öğretmenlere; Cumhuriyet sizden vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” Öngörüsüne karşı AKP Genel Başkanı; tarikatlara ve özellikle Gülen Cemaatinin imamlarına 
”Dindar ve Kindar Nesil!” Yaratmalarını istiyordu
Şimdi de kendi güdümünde olmayan Türk Tabipler Birliğinden Türk adını, Türkiye Barolar Birliğinden Türkiye adını çıkartmak istemektedir.
Gerekçe; Suriye’de PKK uzantısı Kürt Devletçiklerinin kurulma aşamasına gelmesi.ile, gerek yolsuzluk gerek IŞİD’ e ve diğer terör örgütlerine MİT TIRLARI ile silah verdiği hukuken kanıtlanırsa savaş suçlusu olma korkusu onu Pragmatik bir yolu seçtirdi.
Şimdilerde milliyetçi bir elbise giyerek açılımlarda ittifak yaptığı PKK, Irak’ta ki Barzani, PYD’ye başlattığı savaş, çıkmaza girdiği sorunlardan kurtulma ve dikkatleri dağıtma taktiğidir.
ABD, daha Irak’a saldırmadan önce AKP Başkanı olarak milletvekili bile değilken Saddam’a karşı birlikte olduğu Barzani ve Talabani’ye; ”21. Yüzyıl diktatörlükler çağı olmamalıdır. Irak’tan, Kürdistan’dan aldığımız bilgiler bizleri memnun etmiştir” Diye açıklama yapmıştı.

16 Kasım 2013 tarihinde Diyarbakır’da, Barzani, HDP, Şivan Perver sahnede el ele tutuşup 
”Biji Kürdistan!” sloganları atılırken, Erdoğan Kürt ayrılıkçılarına şöyle sesleniyordu;
”Sizi, şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan Bölgesindeki değerli kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyorum.”

AKP Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş; ”Türklüğümün şimdiye kadar hiç faydasını görmedim!” Derken  
AKP İstanbul İl Başkanı;
AKP ile hepimiz Türk olmaktan kurtulduk!” Diyordu.

AKP Kurucuları arasında tek Türk kökenli olmaması rastlantı mıydı?
Meral Akşener’de ilk önce Refah Partisinden kopanlarca kurulan kadroya alınmıştı.
Sonradan Akşener, Erdoğan’ın etrafını görünce kadrodan ayrılmıştı.

Türk Milliyetçiler ile köprüler atılıyor, AKP, Kürtçülerle ”Yeni Türkiye” Projesini başlatıyorlardı.

Ve Bahçeli’nin AKP ile inişli çıkışlı birlikteliği ve şimdi bir Erdoğan birlikteliği zorunluluğunu
gelecek haftaya bırakalım.

Yıldız AKALIN

Bu yazımı hazırlarken onlarca kitap, gazete kupürü, arşivlerden arayarak hazırladım. Aslında bunların derlemesinden bir kitap bile çıkabilir.
Ama bu ortamda bu savları kitaplaştırmak çok zor. Türkiye’yi saran korku sarmalı öylesine yerleşmiş ki; bilgilerinden cesaretlerinden şüphe duyulamayacak aydınlar ister istemez kendilerine oto-sansür uygulamaktadırlar. 
Amacımız kimseye hakaret, iftira atmak değil, gerçekleri halka sunarak uygar, çağdaş, değişik düşüncelerin özgürce tartışıldığı bir Türkiye’dir…

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.